"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte borçlu usulsüz tebligat şikayeti ile takibe dayanak bononun teminat olarak verildiğini belirterek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece tebligat usulsüzlüğü şikayetinin ve takibin iptali isteminin reddine karar verildiği görülmektedir....
İnşaa Donatım Turizm Denizcilik Ticaret Ltd.Şti olduğu düşünülerek bu firmanın;... adresine yeniden ödeme emri gönderilmesini talep ederim “ şeklinde beyanda bulunduğundan, icra mahkemesine şikayet yoluna başvuran ... İnşa Donatım Turizm Denizcilik Ticaret Ltd. Şti. nin borçlu konumda olduğunun kabulü gerekir.O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, tebliğ tarihi de düzeltildiğine göre, takip kesinleşmeden önce konulan hacizlerin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken , bu yöndeki istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin 03.11.2014 tarih ve 2014/27591E.-25743K. sayılı bozma ilamının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 16.04.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Değerlendirme Ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin iddia, İİK'nın 16. maddesi gereğince 7 günlük şikayet süresine tabi olup, borçlu tarafından süresi içerisinde yapılmış bir tebligat şikayeti bulunmadığından, ilk kez istinaf aşamasında ileri sürülen usulsüz tebligat iddiasının sürede olmadığı anlaşılmakla, temyiz aşamasında nazara alınamayacağının tabi bulunmasına, borçlu tarafından takip öncesi gönderilen ihtarnameye ilişkin iddiaların ise, TBK'nın "konut ve çatılı işyeri kiralarında sözleşmenin sona ermesi" başlıklı kısmında düzenlenen 352. maddesine ilişkin olup, İİK'nın 269/a. maddesine dayalı somut uyuşmazlıkla uygulama yeri bulunmadığının anlaşılmasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir. VI....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...
Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin yasal süresi içerisinde şikayet konusu edilmediği dikkate alındığında ödeme emrinin tebliğ tarihinin 16/12/2019 tarihi olduğu, davacı borçlunun icra dosyasında takibe, borca ve ferilere itirazlarının 27/12/2019 tarihli olmakla İİK. 62 maddesi uyarınca 7 günlük yasal süresi içerisinde olmadığı dikkate alındığında icra müdürlüğünce itirazın süresinde olmadığından reddine dair kararı usul ve yasaya uygundur. Yine itiraz süresinde yapılmadığından davacının takibin durdurulmasına yönelik talebi yerinde olmadığı gibi takibin kesinleşmesinden sonra uygulanan maaş haczinin kaldırılmasına yönelik talebi de yerinde değildir. Bu nedenle davacının bu yöndeki şikayeti ve taleplerinin esastan reddine karar vermek gerekir....
İcra Müdürlüğü 2022/4390 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete ilişkindir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat yapılabilmesi için, muhatabın tebligat çıkarılan adreste ikamet etmekle birlikte, geçici olarak adreste bulunmadığının ve nedeninin, tevziat saatlerinden sonra geleceğinin tespiti ile bu tespitin tebliğ evrakına yazılması ve tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir. Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30. maddesi, tebliğ memuruna ilgilinin neden adreste bulunmadığını “tahkik etme” görevini yüklemiştir....
İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....
o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....
Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 K. sayılı kararı)....
Davalı vekilinin istinaf başvurusu yönünden ise, şikayete konu ve mahkemece kaldırılmasına karar verilen hacizlerin ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden öncesine ilişkin olduğu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olmadığı, kural olarak icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesinin gerekmediği, icra mahkemesi kararlarının verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme bulunmadığı da gözetilerek (Yargıtay 12. H.D. sinin 22/06/2020 tarih, 2019/8563 esas, 2020/5245 karar sayılı benzer içtihadı bu doğrultadır) davalı vekilinin de istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....