Davacı - borçlunun taşınmaz üzerine konulan 12/10/2015 tarihli hacze yönelik de meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, Gaziosmanpaşa İcra Hukuk Mahkemesinin 2015/1073- 2016/523 E.ve K.sayılı ilamı ile meskeniyet şikayetinin kısmen kabulüne karar verildiği, Bu durumda her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz ve bu hacze yönelik açılan meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunulmuş ve karara bağlanmış ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece şikayetin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, istemin kesin hüküm nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2011/631-649 sayılı dosyası ile davalılar .... ve ... hakkında meskeniyet şikayetinde bulunduğu, bu davalarla borçlu ....'nün taşınmazı üzerine konulan haczi öğrendiğinden şikayetin süresinde olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Taşınmaz üzerine 02.12.2010 tarihinde haciz konulmuş olup, takip dosyasında borçlunun haczi öğrenmesini sağlayacak herhangi bir tebligat bulunmamaktadır. Kararda esas alınan Aile Konutu Şerhinin Terkini davasında davalı olan borçlu ....'nün bu dava ile taşınmazı üzerindeki hacizden haberdar olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Diğer taraftan ... tarafından açılan meskeniyet davasında aynı taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması talep edilmişse de, mahkemenin dosya üzerinde inceleme yaparak davanın reddine karar verdiği ve davalı ....'...
Aile Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı ve aile konutu şerhinin davalı eşin taşınmazı rızaen 3. kişilere devrinin önlenmesi için olduğu, icrai satışa engel oluşturmayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, Dairemizce kararın HMK'nın 353- (1) a) 6) maddesi gereğince kaldırılması üzerine mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında 06/05/2016 tarihinde konulmuş aile konutu şerhi bulunmaktadır. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, kıymet takdir raporu davacı eşe 10/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 17/03/2021 tarihinde açılan dava ile meskeniyet şikayeti bildirilmiştir....
Hukuk Dairesinin 17.11.2017 tarihli, 2017/1461 E.-1844 K. sayılı kararı ile davacının istinaf talebinin kabulüne, ilk derece mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, Gölcük İcra Müdürlüğü’nün 2014/1239 E. sayılı icra dosyasında tarihsiz meskeniyet iddiası gereği ilgiliye para ayrılması talebinin reddine ilişkin kararının ortadan kaldırılmasına karar verildiği, alacaklı vekilinin temyiz talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır....
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, vekiledeni tarafından davaya konu haciz işleminin kıymet takdir raporunun tebliği ile öğrenildiğini, kıymet takdiri raporunun tebliğ tarihine göre davanın süresinde olduğunu, kaldı ki dosyada mevcut bilirkişi raporuna göre davaya konu meskenin haline münasip olduğunun belirlenmiş olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir İİK.nun 82/1- 12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun 16/1.maddesi uyarınca (7) günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazın tapu kaydına haciz konulduktan sonra İİK'nun 103. maddesi uyarınca çıkartılan tebligat 16.05.2018 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş olup, borçlunun bu suretle haczi öğrendiği, meskeniyet şikayetinin ise (7) günlük yasal süre geçirildikten sonra 11.04.2019 tarihinde yapıldığı görülmüştür....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, meskeniyet şikayeti üzerine verilen karar nedeniyle ihale bedelinden borçlu için ayrılan miktar sonrasında kalan bedelin tamamının davacı dosya alacaklısına verilmesi gerekip gerekmediği, buna dayalı olarak sıra cetvelinin usule uygun olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Dosyanın tetkikinde davacının temlik alacaklısı olduğu takip kapsamında borçluya ait taşınmazın 421.500,00 TL bedelle ihale edildiği, ihalenin kesinleştiği, daha öncesinde borçlunun meskeniyet şikayeti üzerine verilen karar gereğince ihale bedelinden 90.000,00 TL nin borçluya haline münasip ev alması için ödendiği, geriye kalan miktara ilişkin ise sıra cetveli yapıldığı ve ilk olarak ipotek alacaklısı davalıya pay ayrıldığı, kalan miktarın ise dosya alacaklısı davacıya ödenmesine karar verildiği görülmektedir....
Ancak, davacı ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş ise, imzaya ve borca itirazın süre yönünden reddedilebilmesi için öncelikle davacının usulsüz tebliğ şikayeti ön sorun olarak incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olduğu tespit edildiği takdirde usulsüz tebliğ şikayeti ve dava süre yönünden reddedilmelidir. Tebliğin usulüne uygun olmadığı ve davanın TK'nın 32. maddesi uyarınca öğrenmeden itibaren yasal süresi içerisinde açıldığının tespit edilmesi halinde ise, ödeme emrinin tebliğ tarihi düzeltilerek davacının imzaya ve borca itirazları değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmelidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/10/2020 NUMARASI : 2020/96 ESAS 2020/392 KARAR DAVA KONUSU : Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri 2....
İcra Hukuk Mahkemesi'de açtığı haczedilmezlik (meskeniyet) şikayeti ile ilgili bir kısım nedenleri ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiştir. Borçlunun ihale konusu hacizli taşınmazla ilgili ihale tarihinden önce haczedilmezlik şikayetinde bulunması, bu şikayetin görüldüğü mahkemece satışın durdurulması yönünde tedbir kararı verilmediği sürece ihalenin yapılmasına engel değildir. Diğer yandan Bakırköy 11. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/328 esas sayılı dosyasında ihale tarihinden önce 22/06/2021 tarihinde nihai karar verilerek meskeniyet şikayetinin süre yönünden reddine karar verildiği, davacı/borçlunun ise bu kararı ihale tarihinden sonra 06/09/2021 tarihinde istinaf ettiği anlaşıldığından, somut olayda İİK'nın 363/4. maddesinin uygulanması da söz konusu değildir. Yine meskeniyet şikayetinde borçluya ve vekiline gönderilen bir kısım tebligatların usulsüzlüğünün tartışılması, eldeki ihalenin feshi şikayeti bakımından etkili değildir....
Şikayetçi borçlunun icra mahkemesine başvurusu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz niteliğinde olup, takip şekli itibariyle her iki hususunda yasal hak düşürücü süre içerisinde icra mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmektedir. O halde mahkemece öncelikle usulsüz tebligat şikayeti üzerinde durulması, tebligat usulsüzlüğü şikayetinin karara bağlanmasından sonra diğer itirazların süresinde olduğunun anlaşılması halinde esastan incelenmesi, söz konusu itirazın süresinde olmadığının tespiti halinde ise süre yönünden reddi gerekirken tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile ilgili bir değerlendirme yapmadan doğrudan itirazın esastan incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....