Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 2019/52 Esas- karar sayılı kararı ile "1- Davacı T1’ın usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile, İstanbul 7. İcra Müdürlüğünün 2018/45442 esas sayılı dosyasından adı geçen davacıya yapılan ödeme emri tebligatının usulsüzlüğünün tespitine, takibe ıttıla tarihinin 10.01.2019 tarihi olarak belirlenmesinene, 2- Davacı T4 ve Ticaret Limited Şirketi’nin usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, 4- Davacılar; T6, T1 Ece Hatipoğlu ve T3’ın yetki itirazının esastan REDDİNE, 5- Davacı T4 ve Ticaret Limited Şirketi’nin yetki itirazının süre aşımı nedeniyle REDDİNE, 6- Davacılar; T6, T1 Ece Hatipoğlu ve T3’ın takip dayanağı senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin REDDİNE, 7- Davacı T4 ve Ticaret Limited Şirketi’nin takip dayanağı senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle REDDİNE, " karar verilmiştir....

nun 21/2 maddesine göre muhtara tebliğ edildiğini, tebliğ edildiği iddia edilen tebligatın usulsüz olduğunu, icra dairesi tarafından "Alemdar Mah. Konukçu Sk. No:12/1 İç Kapı No:3 Osmangazi/Bursa" adresine gönderilen tebligat üzerinde hiçbir şekilde "mernis adresidir, 7201 S.Y. T.K.'nun 21/2. mad. gereğince tebliği rica olunur." şerhi bulunmadığını, tebligat üzerinde mernis adresi şerhi olmamasına rağmen posta dağıtıcısının tebligatı kendiliğinden T.K.'nun 21/2. Mad.ye göre muhtara bırakmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin haciz baskısı altında icra dosyasında yapılan ve yapılacak tüm işlemlerin usulsüz tebligat üzerine inşa edildiğini, müvekkilinin mağdur olmaması adına takibin tedbiren durdurulmasını, usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekilinin birleşen Bursa 6....

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; ihtiyati haciz kararı ile takibi öğrenerek 24/06/2020 günü itiraz edildiğini, tebliğ işlemi yapılmadığını, icra dosyasını incelese dahi tebligatların usulsüzlüğünden haberdar olamayacağını, yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, taraflarına tebliğ işlemleri yapılmadan menkul haczine çıkıldığından dolayı icra dairesindeki dosyada tebligata dair bir evrak olmaması sebebiyle davanın kabul edilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Mahkemece, "daha önce davacı tarafça Bursa 10. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/247 Esas- 2021/259 Karar sayılı dosyasında dava açıldığı, davacının bu davada takipten haberdar olduğu" gerekçesi ile şikayetin süre yönünden reddine dair karar verilmiştir....

Somut olayda, davacı borçlu tarafça, dava dilekçesinde sair itiraz ve şikayetlerin yanı sıra ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, borca faize ve ferilere ve zaman aşımına itiraz istemleri ileri sürülmüş, mahkemece belirtilen bu hususlardan, usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Gerekçeli kararda sadece borca itiraz yönünden inceleme yapılarak sonuca gidilmiştir. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355. Maddesi uyarınca, dairemizce resen nazara alınması zorunlu olduğundan; davacı tarafın istinaf sebepleri bu aşamada değerlendirilmeksizin, HMK'nun 355 ve 353/1- a-6 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, belirtilen eksikliklerin giderilerek usulüne uygun şekilde hüküm kurulması için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, oy birliği ile karar verilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/11/2020 NUMARASI : 2020/30 ESAS 2020/200 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, örnek 10 ödeme emrinin 10/12/2015 tarihinde farklı bir adrese tebligat yapıldığını, bu adresin müvekkili şirket ile bir alakasının olmadığını, müvekkili şirkette çalışan Seda Ateş tarafından tebligatın alındığını ancak şirket ile bağlantısı olmayan adreste ödeme emri tebliğ edildiğini, ödeme emrinin usulsüz olduğunu ve bu nedenle usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, öğrenme...

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ DELİLLER : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafça gecikmiş itiraz şikayetinde bulunulduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti olmadığı halde mahkemece davacının talebini aşar şekilde usulsüz tebligat hakkında karar verildiğini, dava konusu olayda gecikmiş itiraz şartlarının mevcut olmadığını, tebligatın da usulüne uygun olduğunu, tebligatta ismi geçen komşu Emine Gökdemir'in davacının komşusu olduğu sonucuna ulaşıldığını beyanla, mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; davalı-alacaklının davacı-borçlu hakkında 47.750,00 TL alacağa ilişkin olarak ilamsız takip yaptığı, çıkarılan örnek 7 nolu ödeme emrinin davacıya 03/09/2019 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Somut olayda, şikayetçiye 89/2 haciz ihbarnamesinin 23/05/2016 tarihinde, 89/3 haciz ihbarnamesinin ise 12/08/2016 tarihinde Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 09.08.2017 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 16.08.2017 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de tebliği gerçekleşen ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesi tebliğlerinin usulsüz olduğuna ilişkin bir şikayetinin olmadığı görülmüştür....

    HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/2501 KARAR NO : 2023/1596 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2022 NUMARASI : 2022/73 ESAS, 2022/217 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Aydın 2....

    Karara karşı davacı vekili istinaf başvurusunda bulunarak; dava dilekçesini tekrar ederek, müvekkili aleyhine başlatılan takibin kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi olduğunu, kambiyo senetlerine mahsus icra yolunda takip dosyasına borcun dayanağı olan kambiyo senedinin onaylı suretinin eklenmesi ve borçluya tebliğ edilmesinin zorunlu olduğunu, aksi halde yapılan takip ve tebligat usulüne aykırı hale geleceğini, bu durumun mahkemenin usulsüz tebligat olduğunu kabul etmesiyle de aşikar olduğunu, bu durumda ödeme emrine senet suretinin eklenmemesinde ne tür bir işlem uygulanıyorsa yine aynı şekilde de işlem yapılarak ödeme emrinin iptal edilerek yeniden tebliğine karar verilmesi gerektiğini, tebligatın usulsüz olmasından ötürü kesinleşen takip üzerine, 24/12/2019 tarihinden önce alacaklı tarafından müvekkilinin mal varlığı üzerinde haciz işlemi uygulandığını, mahkemece ödeme emri tebliğ tarihi olarak kabul edilen 24/12/2019 tarihine göre henüz takip kesinleşmemiş olacağından...

    Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu senetlerde bono yazması sebebi ile kanun gereği kambiyo senedi vasfında olduğunu, hamil olan müvekkili bankanın, kambiyo vasfı taşıyan senetleri takibe koymasında hiçbir yasal engel olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin, davacının usulsüz tebligata ilişkin talebinin kabulü yönündeki kararının da usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu yönü ile de ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının "usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne" ve "takibin iptaline" yönelik kısımlarının ‘ortadan kaldırılmasına’ ve yeniden yargılama yapılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Alacaklı davalı tarafça davacı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlu yetki itirazı ile usulsüz ödeme emri tebliğ şikayeti ile birlikte y takip dayanağı senetlerin diğer borçlu Garanti Koza İnş.san ve tic....

    UYAP Entegrasyonu