Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İİK'nun 168/3. maddesi hükmüne göre, borçlunun, takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfını haiz olmadığına yönelik şikayetini 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Aynı Kanun'un 170/a-1 maddesi uyarınca ise borçlu, alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip hakkının olmadığını aynı sürede ileri sürmelidir. Somut olayda, borçlunun mahkemeye başvuru tarihinin 12.8.2015 olduğu, mahkemece, borçlu ...'e gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin ise 05.8.2015 olarak düzeltildiği, buna göre de, borçlunun kambiyo hukuku bakımından yaptığı şikayetin İİK'nun 168/3. maddesinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra olduğu görülmüştür. O halde mahkemece, borçlunun kambiyo hukuku bakımından yaptığı şikayetin süre aşımı sebebiyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; Mahkemece, davacı borçluya icra takibinde yapılan TK 21/2 mernis tebligatının usul ve yasaya uygun olduğu, buna göre davacının tebliğ - ıttıla tarihinin 11/09/2015 günü olup, sair Yetki İtirazı, Zaman Aşımı İtirazı ve Kambiyo Şikayeti için iş bu dava tarihi olan 05/10/2018 günü itibarıyla takipten itibaren yasal 5 günlük sürenin de geçmiş olduğu belirtilerek, usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile bu meyanda yasal süresinde ikame olunmayan yetki itirazı, kambiyo şikayeti ve zamanaşımı itirazlarının da reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 Vekili dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, icra takibine dayanak senette Erdemli mahkemelerinin ve icra dairesinin yetkili olduğunun belirtildiğini, belirtilmemiş olsa bile düzenlendiği yer mahkemesinin yetkili olduğunu, ödeme emrinin müvekkiline TK.nun 21/2....

    İstinafa konu kararın, kambiyo senetlerine özgü takipte yetki itirazı ile tahrifat şikayeti olup, İİK'nun 168. Maddesi gereğince 5 günlük hak düşürücü süreye tabi olduğu, ödeme emrinin, davacının önceki vekili Av. Ayfer Altun Sade'ye 05/09/2018 tarihinde tebliğ edildiği, tebligat usulsüzlüğünün ayrıca ve açıkça getirilmesi gerektiği, davacı vekilinin dava dilekçesinde ödeme emri tebligatının usulsüz yapıldığını ayrıca ve açıkça dava konusu yapmadığı, sadece müvekkiline tebligat yapılmadığını belirttiği, bu halde usulsüz tebligatın esas alınarak davanın süresinde açılmadığına dair kararın doğru, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. O halde, istinafa konu kararın usul ve yasaya uygun olduğu, aksi yöndeki istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı görülmekle, istinaf başvurusunun HMK.' nın 353/1- b-1 md gereğince esastan reddine, karar verilerek aşağıda yazılı hüküm kurulmuştur....

    olduğu gerekçesiyle tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve diğer itirazların süresinde olmadığından reddine karar verildiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından, borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte bononun kambiyo vasfında bulunmadığını ve senetteki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece; tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesiyle istemin süre yönünden reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....

        İstinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetkiye imzaya ve borca itiraza dair olduğu, davacı vekilinin takibin durdurulmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne karar verildiği, hüküm kısmında sehven İİK'nun 170/a maddesi gereğince iptaline yazılmış ise de kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki oluşturmamak için hüküm kısmında düzeltilme yapılmadığı belirtilmiş, yine dava yetkiye itiraz olarak da açılmış olup yargılama sürecinde davacı tarafın yetki itirazından feragat ettiği ancak feragat ile ilgili bir hüküm kurulmadığı görülmüş olup her iki hususun da HMK'nun 353/1- b-2 maddesi gereğince dairemizce yapılan istinaf incelemesi sırasında düzeltilebileceği görülmüştür....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhinde çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibine karşı borçlu vekilinin, icra mahkemesine başvurarak ödeme emrine ilişkin tebligatın, Tebligat Kanunu'nun hükmi şahıslara tebligat usulünü düzenleyen hükümlerine aykırı şekilde tebliğ edilmesi nedeniyle usulsüz olduğunu ileri sürerek tebligatı öğrenme tarihi olan 13/08/2013 tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulünü talep ettiği ve ayrıca icra dairesinin yetkisine itiraz etmiş olduğu; mahkemece, borçlu tarafından dava açılırken gider avansı yatırılmaması nedeniyle tensip...

          Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti,yetkiye ,imzaya ve borca itiraza ilişkindir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, her dava ve şikayetin açıldığı tarihteki hukuki durum gözetilerek hükme bağlanacak olup, sonradan gelişen, değişen olayların değerlendirmeye katılamayacak olmasına, istinaf olunan ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Kemalpaşa 2. Asliye Hukuk (2....

          Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayeti, meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile genel haciz yoluyla ilamsız takipte borca itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, TK'nın 21/1-2., Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi, İİK'nın 82/1. maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir....

            DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde; ''Bu Kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz'' hükmüne yer verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu