İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Alacaklının temyiz itirazlarının incelenmesinde, Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre alacaklının yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının REDDİNE, 2- Borçlunun temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte borca itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin kabulüne, borca itirazın reddine karar verildiği görülmektedir....
tebliğ mazbatasının resmi evrak olduğundan aksinin ancak yazılı delil ile ispatı gerektiğini, ayrıca iş bu davanın usulsüz tebligat şikayeti olup tebligatı yapan kişinin posta memuru olduğunu, bu nedenle müvekkili aleyhinde usulsüz tebligat nedeniyle mahkeme masrafı ve yargılama giderine hükmedilmesinin de usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
GEREKÇE: Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı ve imzaya itirazın süresinde yapılıp yapılmadığına ilişkindir. Osmaniye 2. İcra Dairesinin 2020/3922 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı T3 tarafından borçlu Salih Bayram Çelik ile T1 hakkında 13/08/2020 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla 600.000,00 TL'nin tahsili için takip başlatıldığı anlaşılmıştır. Usulsüz tebliğe ilişkin istinaf talebinin değerlendirilmesinde, Tebligat Kanunu’nun 2l/2. maddesi gereğince tebligat yapılabilmesi için, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması, tebliği çıkaran mercice, tebligat çıkarılan adresin, muhatabın, adres kayıt sistemindeki adresi olduğu belirtilerek, bu adrese TK.'...
Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır. Bu durumda icra hakimi tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığını inceleyecek ve aynı kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihini düzeltecektir. Somut olayda, davacı taraf usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte gecikmiş itirazda da bulunduğunu beyan etmektedir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
Mahkemece borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. HMK'nun 357/1 maddesi gereğince "... Bölge adliye mahkemesince resen gözönünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, yeni delillere dayanılamaz". Davacı vekili dava dilekçesinde tebligatın müvekkili ile ilgisiz adrese tebliğ edildiğini açıklayarak tebligatın ve ödeme emrinin iptalini istemiştir. Davacının usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilmiş olup, davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Davacının dava dilekçesinde ileri sürmeyip istinaf dilekçesinde ödeme emrinin iptali için ileri sürdüğü sebeplerin incelenmesine olanak yoktur. Bu nedenlerle mahkeme kararı yerinde olup, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Mahkemece ödeme emri tebligatında tebliğ memurunun imzası bulunmadığı için usulsüz olduğu, usul ekonomisi bakımından imza şikayeti ile ilgili olarak bilirkişi inclemesi yaptırılmasına gerek bulunmadığı gerekçesiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine dosya üzerinden karar verildiği anlaşılmıştır. Somut olayda borçluya çıkarılan ödeme emri davetiyesine ''adreste muhatabın kendisine tebliğ edildi'' şerhi verilerek 09.08.2012 tarihinde tebliğ edildiği ve tebligat tarihinin altına imza atıldığı, davetiyenin üzerine kaşe ile dağıtıcının isim ve sicilinin basıldığı, tebligatın bizzat yapıldığı belirtilen borçlunun isminin yazılarak imzasının alındığı, şikayetçinin sadece tebligatta kendisine ait olduğu belirtilen imzayı kabul etmediği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 23/9. maddesinde ve Tebligat Yönetmeliğinin 35/ğ maddesinde dağıtıcın imzasını isim ve sicilinin bulunduğu bölüme atacağına ilişkin açık bir düzenleme bulunmamaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2021/1520 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacı borçluya yapılan ödeme emri tebligatının TK'nun 21. maddesindeki usule uygun şekilde yapıldığından, usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının sair tüm itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, dava dilekçesindeki nedenler tekrarlanarak istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile borca itiraz davasına ilişkindir....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Bozova İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın kabulü ile alacaklı borçluya, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğden haberdar olunduğunu beyan edilen 27.11.2017 tarihi itibariyle tebligat yapılmış sayılmasına, ve davalı tarafından davacı aleyhine Bozova İcra Dairesinin 2017/471 Esas sayılı takip dosyası üzerinden başlatılan icra takibinin durdurulmasına, yasal koşulları oluşmadığından davacının kötü niyet tazminatı isteğinin reddine karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı ve katılma yolu ile davacı borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir....
Buna göre, tebliğin usulsüz yapılması halinde ise mahkemece, muhatabın tebliğe muttali olduğu tarihin tespit edilerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekmektedir. Somut olayda mahkemeninde kabulü olduğu üzere borçlu tarafa yapılan ödeme emri tebliği uslsüzdür. O halde mahkemece, yukarıda belirtilen nedenlerle usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebligat tarihinin düzeltilmesine ve tespit edilen tebliğ tarihine göre sair şikayet nedenleri hakkında karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmesi isabetsizdir. Öte yandan, hükmün verildiği tarihte yürürlükte bulunan HMK’nun 297. maddesinin (1). fıkrasının (e) bendi gereği hükümde; “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....