Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/241 Esas ve 2020/88 Karar sayılı kararı ile usulsüz tebligat işleminin tespit edilmiş olduğu, icra dairesince buna rağmen talebin reddine karar verildiği, yaptıkları şikayetin istinaf incelemesi sonucunda usulsüz tebligat yönünden kesinleştiği, ıttıla tarihi ve usülsüz tebligat şikayetinin kesinleşmekle şikayete konu hacizlerin tebliğinden önce işlenmiş olduğu ve usulsüz olarak konulmuş hacizlerin kaldırılmasının gerektiği, yetki itirazının kabulü kararı ile yetkisiz icra müdürlüğünde yapılan tüm işlemlerin usulsüz ve geçersiz olduğu, takip kesinleşmeden konulan hacizler nedeniyle borçlunun maaşından kesinti yapılan miktarların icra dosyasına iadesinin istenmesi gerektiği ileri sürülerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/10/2021 NUMARASI : 2021/214 ESAS 2021/566 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi, KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borca bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını, icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve hacizlerin kaldırılması talebinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulü ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın alacaklı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    İcra Dairesi’nin 2011/599 E. sayılı dosyasıyla ilamsız takip başlatıldığını, ödeme emri tebliğ belgesinin PTT üzerinden yapılan sorgulamasında "Barkod Hatalı" mesajını aldıklarını, müvekkiline yapılmış herhangi bir tebligat bulunmadığını, tebligat yapılmış olsa dahi bu tebliğ işleminin tebligat çıkarılan adresin müvekkiline ait olmadığından usulsüz olduğunu, alacaklı vekilinin talebi üzerine takibin yenilenerek İstanbul 22. İcra Müdürlüğü'nün 2013/14721 esasına kaydedildiğini, yenileme emrinin borçluya tebliğinin zorunlu olduğunu, aksi takdirde dosya kapsamında haciz talebinde bulunulamayacağını, ancak yenileme emrinin müvekkiline tebliğ edilmediğini öne sürerek takip işlemleri ve ödeme emrinin iptali ile hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekili tarafından icra dosyasından müvekkiline yapılmış bir tebligat bulunmamasına rağmen malları üzerine haciz konulduğundan bahisle hacizlerin kaldırılması istemi ile eldeki davanın açıldığı, icra dosyası incelendiğinde Davacı T1'na gönderilen ödeme emirlerinin taşındığından bahisle iade döndüğü, alacaklı vekilinin 08/11/2022 tarihli talebi üzerine davacının malları üzerine haciz konulduğu anlaşılmıştır. Davanın usulsüz tebligat olarak nitelendirilebilmesi için usulsüz de olsa davacıya bir tebligatın yapılmış olması gerekir....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki iddialarını tekrar ederek; yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, buna dayalı kesinleştirme ve haciz işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu, verilen kararın yerinde olmadığını ileri sürmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, usulsüz tebliğ, memur muamelesinin şikayeti ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Tüzel kişilere tebligatın nasıl yapılacağı Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 20. ve 21. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelere göre tüzel kişilere tebligat yetkiliye yapılır....

    İlk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, usulsüz tebliğ şikayetinin süre aşımından reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. Yine, usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş olduğundan, davacının kesinleşen takipte takibin durdurulması ve hacizlerin kaldırılması talebi de yerinde olmadığından ve kötü niyet tazminatı şartları da oluşmadığından bu yöndeki taleplerin reddedilmesinde de hukuka aykırılık yoktur. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçelerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine oy birliği ile karar verilmiştir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesine dayalı usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayetine ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Tebligat adresinin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı olması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde bu adrese 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....

    B.İstinaf Sebepleri Borçlu, alacaklının tebligat yapılan adresteki iş yerini başka bir şirkete kiraya verdiğini, kendi şirketinin adresinin de tebligat tarihinden önce değiştirildiğini ve ticaret sicilinde yayımlandığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C. Bölge Adliye Mahkemesi Kararı C.1.Gerekçe ve Sonuç İlk Derece Mahkemesi ile aynı gerekçe ile borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Borçlu, istinaf dilekçesi içeriğini aynen tekrarlayarak kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte ödeme emri tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16, Tebligat Kanununun 10 ve 21 maddeleri. 3....

      ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu