Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, usulsüz tebligat şikayeti, gecikmiş itiraz ile yeniden kapak hesabı yapılması şikayeti yönünden Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihine göre uyuşmazlık konusu değerin, yukarıda belirtilen kesinlik sınırını geçmediği ve kıymet takdirine itiraz ile satışın durdurulmasına ilişkin şikayetin ise İİK'nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere konu itibariyle KESİN nitelikte olduğu anlaşıldığından, anılan Bölge Adliye Mahkemesi kararının temyiz kabiliyeti yoktur. 5311 sayılı Kanunla değişik İİK.nin 364/1-2. maddeleri ve 6100 sayılı HMK'nin 366. maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352. maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 18/05/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi....

    Maddesi gereğince gecikmiş itirazın şartlarının tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü, geçerli bir mani nedeniyle itirazın süresinde yapılamaması ve maninin kalktığı günden itibaren üç gün içerisinde gecikmiş itirazın ve süresinde yapılsaydı, itiraz sebeplerinin ve gecikmiş itiraza maniye ait delillerin sunulmasının gerektiği ancak dava dilekçesinde takipten 30/06/2017 tarihinde ıttıla ettiklerinin bildirilip davanın 05/07/2017 tarihinde üç günlük süreden sonra açıldığı ve mani bildirilmediği, bu hali ile gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı gibi süresinde yapılmadığı, dilekçe ve davanın tebligat usulsüzlüğünün ayrıca ve açıkça dile getirilmediği nedenle usulsüz tebligat şikayeti olarak da değerlendirilemeyeceği, bu nedenle kararın doğru olduğu ancak gecikmiş itirazla diğer dava sebeplerini ayırıp ayrı ayrı hükmedilmediği nedenle HMK.nun 353/1- b-2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davacının gecikmiş itirazının süre...

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; davacı vekilince müvekkili aleyhine davalı banka tarafından Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesi'nin 2021/4549 ve 2021/4550 Esas sayılı takip dosyaları ile ilamsız takip başlatıldığını, bahse konu takiplerdeki ödeme emrinin müvekkiline usulüne uygun tebliğ edilmediğinden gecikmiş itirazda bulunduklarını, ayrıca mirasın reddi nedeniyle takibin iptali ve davacı borçlunun maaşı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece yapılan yargılama neticesinde gecikmiş itiraz talebi usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile belirtilen tarih itibariyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine, dava konusu her iki takip dosyalarındaki hacizlerin kaldırılmasına, takibin iptali talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....

    belli olduğu, bu nedenle tebligatın usulsüz olduğunun değerlendirildiğini, her ne kadar davalı vekili cevap dilekçesinde gecikmiş itiraz şikayeti olduğunu ve 3 günlük sürenin kaçtığını iddia etmişse de, dava konusunun gecikmiş itiraz olarak kabul edilemeyeceğini, zira gecikmiş itiraz için usule uygun tebligata rağmen muhatabın bir engel nedeniyle itiraz süresini kaçırmış olması gerektiğini, fakat itiraz edilen tebligatların açıklandığı üzere usulsüz olduğundan şikayetin kabulü ile, Konya 7....

    Maddesi gereğince gecikmiş itirazın şartlarının tebligatın usulüne uygun olduğunun kabulü, geçerli bir mani nedeniyle itirazın süresinde yapılamaması ve maninin kalktığı günden itibaren üç gün içerisinde gecikmiş itirazın ve süresinde yapılsaydı, itiraz sebeplerinin ve gecikmiş itiraza maniye ait delillerin sunulmasının gerektiği ancak dava dilekçesinde takipten 30/06/2017 tarihinde ıttıla ettiklerinin bildirilip davanın 05/07/2017 tarihinde üç günlük süreden sonra açıldığı ve mani bildirilmediği, bu hali ile gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı gibi süresinde yapılmadığı, dilekçe ve davanın tebligat usulsüzlüğünün ayrıca ve açıkça dile getirilmediği nedenle usulsüz tebligat şikayeti olarak da değerlendirilemeyeceği, bu nedenle kararın doğru olduğu ancak gecikmiş itirazla diğer dava sebeplerini ayırıp ayrı ayrı hükmedilmediği '' gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının HMK'nun 353/1(b)-2. maddesi gereğince kaldırılmasına, gecikmiş itiraz şartları oluşmadığından...

    Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki yetkiye itiraz ve gecikmiş itiraz talebi üzerine yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulü ile, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin 11.10.2021 olarak düzeltilmesine, ilamsız takipte diğer itirazların takibin şekline göre icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden bahisle sair yöndeki istemin reddine karar verilmiştir. Kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin istinaf talebinin HMK 353 (1)-b/2 maddesi gereğince esastan reddine, davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne, davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, davacının gecikmiş itirazının süreden reddine karar verilmiştir....

      Ancak borçlu maninin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, gecikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir'' hükmü yer almaktadır. Tebligat Kanunu'nun 10/2.maddesine göre ise; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır.''...

        ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

        Zira, İİK’da, 171/3. maddede sayılan nedenler dışında yer alan usulsüz tebliğ şikayeti için de icra dairesine gidileceği yönünde bir hükme yer verilmemiştir. Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti ve istinaf nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin İİK'nun 172. maddesi gereğince reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 19....

          Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir (HGK'nun 05/10/2001 tarih ve 2001/12-258 esas, 20018344 sayılı kararı). 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 sayılı kararı)....

            UYAP Entegrasyonu