Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 20/03/2020 tarihinde haberdar olduğundan bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte bonolardaki keşideci imzasına itiraz ettiği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın tevziat saatlerinde dışarıda olduğundan bahisle evrakın mahalle muhtarına 15/09/2009 Tarihinde tebliğ edildiği, imzadan imtina eden komşusu Azim Temel'e haber verildiğinin yazılı olduğu görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti...

Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Öte yandan; açıkça itiraz ve şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesi itiraz ve şikayeti konusuz kılmaz. Her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir. (Hukuk Genel Kurulunun 2011/12- 177 Esas, 2011/300 Karar sayılı 11.05.2011 tarihli kararı). Bu nedenle ilk derece mahkemesinin icra takip dosyasının kapatılması nedeniyle davanın konusuz kaldığına yönelik kararı yerinde değildir....

İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emri ve 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiği belirterek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve ayrıca her iki takip dosyasından haczedilen taşınmaza yönelik İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, sadece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet incelenerek sonuca gidildiği, takip dosyaları içeriğinden alacaklının, ödeme emirlerinin tebliğinden ve şikayete konu taşınmaza haciz konulduktan sonra her iki takip dosyasında da 18/01/2018 tarihinde borçluya 103 davetiyelerinin tebliğ edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 103 davet yazılarının hazırlandığı, ne varki takip dosyaları suretleri içerisinde 103 davetiyelerinin tebliğine ilişkin tebligat mazbataları bulunmadığı, yargılama sırasında...

Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak (bilinen bir adresi yok ise adres kayıt sistemindeki adresi esas alınarak) Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh de düşülerek7201 Sayılı Kanun'un 21. maddesi 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır....

Uyuşmazlığın tebligat usulsüzlüğü şikayeti, yetkiye ve borca itiraz ile mükerrerlik ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayet nedeniyle takibin iptali talebine ilişkin olduğu görüldü. Kayseri Banka Alacakları İcra Dairesinin 2020/1231 Esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı ciranta T5 tarafından, davalı borçlu düzenleyenler T3 ve T1 ile borçlu lehtar T2 hakkında Kayseri 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/51 E.-K....

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, faize itirazın süresinde olmadığını, ödeme emri icra dairesi tarafından düzenlendiğinden, şikayetin hasımsız olarak yapılması gerekirken, taraflarının davalı olarak gösterilmesinin usulsüz olduğunu, usulsüz tebliğ şikayeti yasal süresinde olmadığı gibi, hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, borçlu şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresinin tespit edildiğini ve bu adrese TK'nın 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir....

Somut olayda, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiği, İstanbul 34. İcra Hukuk Mahkemesinin 25/10/2022 tarih ve 2022/294 E. - 2022/82 K. sayılı kararı ile usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, davacının borca ve imzaya itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine, yasal şartları bulunmadığından davacı aleyhine para cezası ve tazminat takdirine yer olmadığına karar verildiği, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 15/03/2023 tarih ve 2023/314 E. - 2023/1010 K. sayılı kararı ile istinaf başvurusunun İİK’nın 365/3. maddesi gereği reddedildiği, bu kararın temyiz edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince temyiz talebinin de reddine karar verildiği, bu kez son kararın temyiz konusu yapıldığı anlaşılmaktadır....

    İİK’nun 67/1. maddesi hükmüne göre, takip talebine itiraz edilen alacaklı itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak genel hükümler dairesinde alacağın varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilecektir. İtirazın iptali davası bakımından öngörülen bu süre hak düşürücü niteliktedir. Bir yıllık hak düşürücü süre borçlunun itirazının tebliği ile başlayacaktır. Başka bir anlatımla, bu sürenin başlaması için borçlu itirazının alacaklıya mutlaka tebliği veya tebliğ yerine geçecek şekilde işlem yapılması gerekmektedir. Davaya konu icra takibindeki ödeme emrinin usulsüz olduğu ve borca itiraz edildiği gerekçeleri ile davalı borçlu tarafından Kocaeli 2. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2017/396 E. Sayılı dosyasında şikayet yoluna gidilmiştir. Davalı borçlu tarafından İcra Hukuk Mahkemesi'nde hem borca itiraz edilmiş hem de usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmuştur....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece tebligatın usulsüzlüğünün kabul edildiğini, tebliğ tarihi 05.11.2020 olarak düzeltilmiş ancak borca itirazlarının haksız olarak reddedildiğini, Mahkemece kabul edilen tebliğ tarihi sürecinde COVİD-19 salgınından kaynaklı çalışma koşullarında oluşan değişiklikler ve zor şartlar nedeniyle icra dairesine bildirimde bulunulamadığını ve borca itiraz için mahkemeye başvurulduğunu, Yerel mahkemece verilen borca itirazlarının reddi sonucunda ve mahkemece belirlenen tarih itibariyle icra dairesine bildirimde bulunma süresi geçmiş olduğundan müvekkili borçlu haksız yere borçlusu olmadığı bir icra dosyası için mağduriyet yaşayacağını, mevcut davanın süresi içerisinde açıldığı ve tebligatın usulsüz olduğu ortadayken içinde bulundukları pandemi sürecinde gerçekleştirilemediği bir aşamadan dolayı müvekkilinin haksızlığa uğratılması hak arama hürriyetine aykırı olduğunu, somut olayda da tebligatın usulsüz olduğu, itiraz süresi içerisinde mahkemeye...

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/228 KARAR NO : 2022/2452 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇEŞME İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/175 ESAS, 2021/208 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından müvekkili hakkında Çeşme İcra Müdürlüğü'nün 2021/888 sayılı dosyası üzerinden başlatılan takip nedeniyle gönderilen örnek 7 nolu ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takipten 12/11/2021 tarihinde haberdar olduklarını, TK'nun 10. maddesi uyarınca öncelikle normal yolla tebligat çıkarılmadan doğrudan TK'nun 21. maddesi uyarınca tebligat yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, takipten haberdar olur olmaz borca itiraz ettiklerini, bu nedenle müvekkilinin...

      UYAP Entegrasyonu