belirterek, kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, bu talep kabul görmez ise, gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....
Sayılı dosyada verdiği 08.12.2021 tarihli kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenle usul ve kanuna aykırı Mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında talepleri doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetine ilişkindir. Usulsüz tebligat şikayeti, süresiz nitelikte olmayıp, öğrenme tarihinden itibaren, İİK. 'nun 16. Maddesi uyarınca yasal 7 günlük süre içerisinde şikayette bulunulması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup, mahkemece resen nazara alınması gerekir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/23955 esas sayılı dosyasına süresi içinde yaptığı borca ve yetkiye itiraz nedeniyle takip durmuş olup taraflarınca dosyanın yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi talepleri üzerine, dosyanın Amasra İcra Müdürlüğü'ne gönderilmiş olduğunu, bundan sonraki süreçte yetkisiz olan İstanbul 18....
nın 168/5 maddesine göre; borçlu borca itirazlarını 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmelidir. Yasada belirtilen bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir. Borçlu vekili, şikayetinde usulsüz tebligatı 19.08.2021 tarihinde muhtardan almak sureti ile öğrendiklerini belirtmiş ise de, bu tarihten önce 05/08/2021 tarihinde borçlu vekili olarak Avukat T2 ve Avukat Mukaddes Topal adına vekaletname sunulmuştur. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ işlemini en geç bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiğinden mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin İİK 16/1, diğer itirazların İİK 168. maddesi gereğince süreden reddi gerekirken, şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp, mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin ve itirazların süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 11....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından kira alacağına ilişkin olarak başlatılan takipte, örnek 13 nolu ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayeti yanında borca itirazını da bildirerek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebliğin usulsüzlüğü şikayetinin incelenmediği, borca itiraz yönünden ise yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın görev nedeniyle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 269/2. maddesi uyarınca; borçlu ödeme emrinin tebliği üzerine yedi gün içerisinde tüm itirazlarını 62. madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 10/07/2019 NUMARASI : 2019/174 ESAS 2019/536 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Mersin 3....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/12/2018 NUMARASI : 2018/675 ESAS - 2018/896 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca-Yetkiye-İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı alacaklı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine başlatılan takipte ödeme emrinin, müvekkilinin 2013 yılında terkettiği adresine gönderildiğini, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu’na aykırı olduğunu, takibin 04/09/2018 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilinin yerleşim yeri olan Trabzon İcra Dairelerinin yetkili olduğunu, müvekkilinin takip alacaklısını tanımadığını ve senetten ötürü alacaklıya borcu bulunmadığını, takibe konu senetteki yazı ve imzaların müvekkiline ait olmadığını, takibin zamanaşımına uğradığını belirterek öğrenme tarihinin 04/09/2018 olarak tespitine, ödeme emrinin ve takibin iptaline, hacizlerin...
İİK 65. maddesine göre borçlunun gecikmiş itirazda bulunabilmesi için, öncelikle borçluya ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olması ve borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebi ile süresi içerisinde borca itiraz edememiş olması gerekir. Ödeme emrinin borçluya usulsüz tebliğ edilmiş olması halinde, HMK 33/1 maddesinde belirtilen hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu kuralından hareketle şikayet dilekçesinde istemin gecikmiş itiraz olarak yazılması durumunda dahi istemin resen usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir. TK 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin araştırılarak komşu (kapıcı, yönetici) beyanının alınması, beyanda bulunan komşunun adı ve soyadının ve komşu olduğunun tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. Somut olayda; ödeme emri TK 21/1....
ın temyiz itirazlarına gelince; Genel haciz yolu ile yapılan takipte borçluların usulsüz tebligat şikayeti ve icra dairesinin yetkili olmadığını iddia ederek gecikmiş itirazlarının kabulü ile takibin durdurulmasını, ödeme emrinin iptalini talep ettikleri mahkemece borçluların takipten 09.07.2015 tarihli haciz tutanağıyla bu tarihte haberdar oldukları ve öğrenme tarihine göre usulsüz tebligat şikayetinin yedi günlük sürede ileri sürülmemiş olması gerekçesiyle diğer itirazların bu aşamada incelenmesine yer olmadığından bahisle istemin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde söz konusu olur....
DAVA KONUSU : İcra Emrine İtiraz KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili hakkında Trabzon İcra Müdürlüğünün 2019/13642 Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, takibin yanlış kişiye açıldığını ve tebligatın yanlış adrese yapıldığını bu nedenle usul ve yasaya aykırı olan takibin iptali gerektiğini, bahse konu takipten iş bu davanın açıldığı gün haberdar olduklarını, bu nedenle dosyadaki icra emrine, takip talebine, borca ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini, müvekkilinin kesinlikle böyle bir borcu olmadığını, icra emrinin iptali ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettikleri görülmüştür....