Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 7201 sayılı Tebligat Kanunu 32, 21/1.maddeleri, İİK'nın 65. maddesi 3.Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
/2020 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürmüş olup dosya kapsamında davacının takipten daha evvel haberdar olduğuna dair delile rastlanmadığı gerekçesiyle tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 30/12/2020 olarak tespitine, usulsüz tebligat yapılmasında davalının kusuru bulunmadığından usulsüz tebligat şikayeti için sebebiyet ilkesi gereği yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasına, takip dayanağı İstanbul 33....
DAVA KONUSU : Usulsüz tebliğ şikayeti KARAR : Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda verilen karara karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK'nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi....
Davacı borçlu tarafça, örnek 14 ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, takip talebinin yasal unsurları (İİK 58.maddesindeki) taşımaması sebebiyle takibin iptali, dayanak belge eklenmediğine dair şikayet ile icra müdürlüğünün 24/05/2022 tarihli tahliye emrinin, 22/07/2022 tarihli kararının ve 26/07/2022 tarihli haciz zabtının kaldırılması isteminde de bulunulduğu halde, mahkemece yalnızca usulsüz tebliğ şikayetine yönelik hukuki değerlendirmede bulunulmuş, diğer şikayetler ve takibin iptali istemi ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yine, davacı tarafın tahliyeye yönelik bir talebi bulunmamasına rağmen önce kiralayan davalının ardından mahkemece yapılan tashih şerhi ile "davacının dava konusu taşınmazdan tahliyesine" dair hüküm kurulmakla talep dışına çıkılarak HMK 'nun 297/2. Maddesine de aykırı davranılmıştır. Bu husus kamu düzenine ilişkin esaslı bir usul hatası olup, HMK 'nun 355....
Nitekim bu husus Yargıtay 12.Hukuk Dairesi'nin 2015/21984 Esas 2015/32464 Karar sayılı kararında "Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. " denilmek suretiyle ifade edilmiştir. Sonuç olarak; usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, takibin iptaline dair talebin reddine'' karar verildiği görülmüştür....
edilen faizin kabul edilebilir nitelikte olmadığını, bu nedenle talep edilen işlemiş ve işleyecek fahiş faiz ve faiz oranının kanuna aykırı olduğunu, ödeme emrinin iptali ile takibin iptalinin gerektiğini ileri sürerek takibin tedbiren durdurulmasına, yapılan usulsüz ödeme emri tebligatının iptaline, tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 31.07.2018 tarihi olarak kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Davacı-borçlu vekili icra hukuk mahkemesine vermiş olduğu dilekçede usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin iddiasına Tebligat Kanunun 11. Maddesinde düzenlenen vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır olgusuna dayandırdığı, takip dayanağı ilamın gerek karar başlığında gerekse içeriğinde davacının vekilinin vekili olduğuna dair bir bilgi bulunmaması nedeniyle, ödeme emrinin davacı asili çıkartılmasında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmıştır. Bunun yanında davacı-borçlunun takibin iptali talebinin gerekçesinin borca itiraz olup, takibin niteliği gereği icra dairesinde yapılması gerektiği, ödeme emrinin de iptalini gerektirir usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı dosya kapsamı ile sabittir. O halde mahkemece davacının usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, takibin niteliği gereği borca itirazın İİK 62....
iptali gerektiğini, icra dairesince yapılan tebligat usulsüz olduğundan, tebliğ tarihinin 23.10.2018 olarak düzeltilmesi için açılan davanın da derdest olduğunu ileri sürerek takibin iptaline ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre borçluya yapılan tebligatın yasaya uygun olup olmadığının takdir ve tesbiti icra müdürüne değil; bu hususta şikayet vaki olduğu takdirde, tebligatın usulüne uygun olup olmadığı hakkında ve tebliğ tarihinin düzeltilmesi gerekip gerekmediği yönünde karar verme yetkisi icra mahkemesine aittir. Borçlunun usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığına göre şikayetin kabulü gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Süresinde takibe itiraz ettiklerini, usulsüz de olsa ödeme emri tebliğ edilmiş gözüktüğünden icra dairesine itiraz dilekçesi verilmesinin sonucu değiştirmeyeceğini, bu nedenle, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte itirazlarını mahkemeye yaptıklarını belirterek kararın borca itirazın reddine ilişkin kısmı yönünden kaldırılmasına, takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; Takibin durdurulması talebinin kanuna aykırı olduğunu belirterek istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini istemiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, takibin durdurulması talebine ilişkindir. Adana 12....