T3 T2 ve T4 ait vekaletname bulunmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesine göre, tebligat usulsüz olsa bile, muhatap tebligatı öğrendiği takdirde tebligat geçerli hale gelir. Mahkemece farklı gerekçe ile tebligat usulsüzlüğü şikayeti reddedilmiş ise de, karar sonuç itibariyle doğru olmakla, istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; alacaklı vekili olarak takipte yer almış olmalarına rağmen, dava dilekçesi ile duruşma gününün Tebligat Kanunu'nun 11. maddesinin emredici hükmüne rağmen vekil yerine asıla tebliğ edildiğini, bu şekilde Anayasal hak olan hukuki dinlenilme hakkının ihlal ediliğini, müvekkilinin başka bir ticari ilişkiden dolayı senedi devralan kişi olduğunu, kötü niyetli olmadığını beyan ederek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur....
Mahkeme gerekçeli kararında özetle; "Davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine başlatılan takipte borçlu adına "Turgut Özal Mahallesi 2288 Sok. B2 Blok No:21 Batıkent Yenimahalle/Ankara" adresine çıkartılan ödeme emri ekli tebligatın 15.05.2019 tarihinde "tebliğ muhatabın işte olduğunu ve birlikte çalıştığını beyan eden daimi işçisi Cabir Keyunoğlu imzasına tebliğ edilmiştir" şerhiyle tebliğ edildiği, davacı borçlunun mahkememize başvurusunda ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiği iddasında bulunduğu, davalı alacaklının davanın reddini savunduğu anlaşılmıştır. ......
Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. Takip dosyasının incelenmesinde; borçlu hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, 20/11/2014 tarihinde borçluya TK’nın 21/2 maddesi gereği ödeme emri tebliğ edildiği, 28/01/2015 tarihinde borçluya bizzat 103 davetiyesi tebliğ edildiği, alacaklı vekilinin 27/06/2019 tarihinde borçluya ödeme emri tebliğ edilmesini talep ettiği ve 04/07/2019 tarihinde bizzat şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiği görülmüştür. İİK'nın 168/5.maddesi hükmü gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takiplerinde borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte 5 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Bu süreler hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmelidir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetiyle birlikte imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin ve imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Usulsüz tebligat şikayeti yönünden yapılan incelemede; Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri uyarınca; yapılacak tebliğ işleminde muhatap adreste bulunmaz ise, adreste bulunmama nedeninin yönetmelikte belirtilen kişilerden beyanının alınması, beyanda bulunan kişinin mutlaka adı ve soyadının ve sıfatının tebligat parçasına yazılması gerekir. Aksi halde yapılan tebliğ işlemi geçersiz olur. (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı kararı)....
Somut olayda, şikayetçi 3. kişi Fatma Boyraz’a 06.02.2017 tarihinde 103 davet kağıdı tebliğ edilmiş ve buna yönelik olarak usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi vekili her ne kadar takipten 13.06.2017 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 14.06.2017 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçi taraf 06.02.2017 tarihinde tebliğ edilen 103 davet kağıdı üzerine takipten haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 14.06.2017 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur.Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen İİK. 16/1. Maddesi gereğince 7 günlük süre içinde davanın açılmadığı anlaşılmakla davacının şikayetinin reddine dair kararın doğru olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğünün 2014/3784 Esas sayılı dosyalarında başlatılan iki adet çeke dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu ... Eğlence..Ltd. Şti.nin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosyaların birleştirilmesinin ardından verilen ilk kararın Dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde, bu defa asıl ve birleşen davalar yönünden İİK’nın 170/a-son maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, çek tazminatı yönünden borca itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır....
Ayrıca usulsüz tebligat şikayetine ilişkin kararın infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, takibin şekli örnek 7 no'lu ödeme emri ile başlatılan ilamsız takiptir. Daha önce Balıkesir 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2020/234 esas 2020/301 karar sayılı ilamı ile takip borçlusunun açtığı usulsüz tebligat şikayeti konusunda davanın reddine karar verilmiş, kararın davacı tarafça istinaf edilmesi üzerine Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 2020/1827 Esas 2021/135 Karar sayılı ilamı ile davacı tarafın istinaf başvurusu kabul edilerek, HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kararın kaldırılmasına ve davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair karar verilmiştir....
Davacılar vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; İcra dosyasında ödeme emri tebliğinin müvekkiline usulsüz yapıldığını, müvekkilinin yurt dışında yaşadığını, ödeme emrinde müvekkilinin adresinin Şefaatli olarak yazıldığını, yetkili icra dairesinin de Şefaatli İcra Müdürlüğü olduğunu, mahkemece verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, bu nedenle istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeden davacıların yetkiye itirazının incelenmesi ve yetkisizlik kararı verilmesi yerinde bulunmadığından mahkemece davacıların usulsüz tebligat şikayeti incelenerek takip şekline göre de diğer hususların incelenmesi gerektiğinden davalı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından diğer istinaf sebepleri incelenmeksizin HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 3....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2311 KARAR NO : 2022/952 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2021 NUMARASI : 2021/25 ESAS, 2021/430 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ-BORCA İTİRAZ KARAR : İzmir 9....