"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takip üzerine borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, tahrifata ilişkin şikayet ile birlikte imzaya ve borca itiraz edilmiştir. Mahkemece yalnızca imzaya ve asıl alacak olan borca ilişkin itiraz ile ilgili inceleme yapıldıktan sonra, takibe konu bonolarda tahrifat da olmadığı gerekçesi ile davanın tümden reddine karar verilmiştir....
İcra mahkemesine yapılan başvurunun usulsüz tebligat şikayeti niteliğinde olduğu ve bu talebin süreden reddi kararı hakkında, yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere göre istinaf yoluna başvurulamayacağından istinaf dilekçesinin reddine karar verilmiştir. (Yargıtay 12....
İİK'nun 170/a-2 maddesine göre de; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir. Aynı Kanunun 18/3. maddesinde ise; “Aksine hüküm bulunmayan hallerde icra mahkemesi, şikayet konusu işlemi yapan icra dairesinin açıklama yapmasına ve duruşma yapılmasına gerek olup olmadığını takdir eder; duruşma yapılmasını uygun gördüğü takdirde ilgilileri en kısa zamanda duruşmaya çağırır ve gelmeseler bile gereken kararı verir” hükmü yer almaktadır. Yukarıda açıklanan yasa maddeleri birlikte değerlendirildiğinde, borçlunun icra müdürlüğünün yetkisine yönelik itirazı ile takip alacaklısının yetkili hamil olmadığına yönelik şikayeti yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilemez....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....
ait olmadığını, bonodaki imzaya ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini belirterek, ödeme emri tebliğ tarihinin ıttıla tarihi olan 24/05/2022 olarak kabul edilmesine ve itirazların süresinde olduğunun kabulüne, dosyadaki usulsüz tebligata dayanan tüm hacizlerin fekki ile icra takibinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....
ve tamamına açıkça itiraz ettiğini, müvekkilinin ikamet adresinin Osmaniye İli olup yetkili icra dairesinin Osmaniye İcra Daireleri olduğunu belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile ödeme emrinin iptaline, gecikmiş itirazlarının kabulüne ve Mersin 5.İcra Dairesinin yetkisizliğine, hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle şikayette bulunduğu ayrıca bonodaki imzaya itiraz ettiği her ne kadar davacıya ödeme emri TK 21/2. maddeye göre tebliğ edilmişse de ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle tebligat yapılan adresin davacının yerleşim yeri adresi olmadığı bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin kararın yasaya uygun olduğu kapsam ve sonucuna itibar edilen bilirkişi raporuna göre takibe konu senetteki imzanın davacının eli ürünü olmadığı, bu nedenle imza itirazının kabulü ile İİK 170/3 md. gereği takibin durdurulmasına ilişkin ilk derece mahkemesi kararının yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davalının istinaf başvurusunun esastan reddi gerektiği, her ne kadar davacı vekili istinaf yoluna başvurmuşsa da şikayetin kısmen kabul ve kısmen reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararının 19.12.2019...
Mahkemece borçlunun usulsüz tebligat konusunda şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapılmadan öne sürdüğü teminat iddiası yönünden tahkikat yaparak ve bu iddianın da genel mahkemenin görevine girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiği görülmektedir. Anılan konuda mahkemece itirazın sabit görülmemesi halinde İİK.nun 169/a maddesi uyarınca borçlunun isteminin reddine karar verilmesi gerekirken işin yargılamayı zorunlu kıldığından bahisle yazılı şekilde görevsizlik kararı yönünde hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ :Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 10.03.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
İcra Müdürlüğünün 2019/1384 Esas sayılı dosyasında yürütülen kambiyo senetlerine mahsus takipte usulsüz tebliğ şikayeti ve icra dairesinin yetkisine, imzaya ve borca itiraz ile, yetkisizlik kararından önce konulan hacizlerin kaldırılması talebine ilişkin şikayet niteliğindedir. Eskişehir 4. İcra Müdürlüğünün 2019/1384 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı T3 vekili tarafından borçlu Osman İpekçi, T1 Bara Mamadou Lamine Ndiaye aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçlu şirkete 21/12/2019 tarihinde "..İl Özel İdare Meclis Memuru memur Asım Gündüz imzasına tebliğ edildi.." şeklindeki açıklama ile tebliğ edildiği anlaşılmıştır....
İİK 168.madde gereği kambiyo takiplerinde her türlü itiraz ve şikayet 5 günlük süreye tabi olup, bu süre hak düşürücü süre olması itibarıyla dava şartı olmakla, mahkemenin resen kontrolü altındadır. Davacılar vekili kendisine ödeme emri gönderilmesinin ikinci defa itiraz hakkı sağlayacağı iddiasındadır. Ancak dosya içeriğiyle de sabit olduğu üzere, kendisine ödeme emri 2017/933 Esas sayılı ilam gereği gönderilmiş olup, pek tabidir ki artık hükmün kaderini belirleyecek olan bu ilamın sonucudur. Yerel mahkemede zaten bu ilamın sonucunu beklemiş ve ona göre karar vermiştir. Söz konusu ilamın yargıtay tarafından bozulduğu, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince bozmaya uyulup nihai olarak 2020/1196 E. 2020/1596 K.sayılı ilamıyla davacının usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ödeme emrindeki usulsüzlüklere dair şikayetinde süre yönünden reddine karar verildiği, bu kararın 07/10/2020 tarihinde kesinleştiği sabittir....