Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu şirket aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurarak, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir. Bu hüküm tüzel kişiler için de geçerlidir....

    itirazın reddine dair 05/08/2022 tarihli kararının kaldırılmasını, usulsüz tebligat nedeniyle öğrenme tarihinin 03/08/2022 tebliğ tarihi olarak kabul edilmesini, icra takibinin durdurulmasını talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı Site Yönetimi vekili tarafından aidat borçlarına dayanılarak site sakini borçlu aleyhine yapılan ilamsız takipte; Örnek No: 7'ye göre çıkarılan ödeme emrinin bila tebliğ iadesi üzerine, alacaklı vekilinin talebi ile borçluya 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun Ek 1. maddesine göre tebligat yapıldığı, borçlu vekilinin usulsüz tebligat şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür. 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın Ek 1. maddesinde sadece apartman yönetimi ve ortak giderler ile ilgili...

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, kasıtlı olarak Ihlamur Köyü Simav adresine tebligatın yapıldığını, son adresin mernis adresi olsa dahi mernis şerhi konulmaksızın bu adrese önce normal tebligat yapılması gerektiğini, davacıya ödeme emrinin 7201 sayılı T.K hükümlerine uygun olarak yapılmadığı için usulsüz tebligat söz konusu olduğunu, borca ilişkin itirazlarının icra müdürlüğüne öğrenme tarihinden sonra süresi içerisinde yapıldığını, şikayetlerinin süre yönünden borca, yetkiye, imzaya ve ferilerine itirazlarının reddine hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir....

      Tahliye emrine ilişkin 11.02.2015 tarihli tebliğ işlemi, tebliğ memuru tarafından, muhatabın adreste bulunmama sebebi ve tevziat saatlerinden sonra gelip gelmeyeceği Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmemiştir. Bunun yanısıra haber verilen ... 'nın imzası alınmadığı gibi imzadan imtina durumu da saptanmamıştır. Bu hali ile tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1 ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmamış olmakla usulsüzdür. Öte yandan şikayetçi borçlu başvurusunda, tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüş olmasına rağmen, adı geçenin İİK.nun 135/2.maddesine yönelik esasla ilgili bir iddiası bulunmadığı tesbit edilmiştir. Açıklanan nedenlerle tahliye emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmekte hukuki yararı yoktur....

        Somut durumda açılan davada usulsüz tebliğ şikayeti ile İİK 58/3 ve 61/1. Maddelerine dayalı olarak takipte faturaya dayalı alacak talep edildiği halde ödeme emri ekinde dayanak belge suretlerinin tebliğ edilmediği iddiası ile şikayette de bulunulmuş, ancak mahkeme karar gerekçesinde davacının sadece usulsüz tebliğe dayalı şikayeti incelenerek İİK 58/3 ve 61/1. Maddelerine dayalı şikayetine ilişkin değerlendirme yapılmamıştır. Anılan durumda İİK 297. maddesine aykırı olarak karar verilmesi isabetli olmayıp davacı vekili istinaf talebinde haklıdır. Yukarıda açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla, davacının istinaf başvurusunun esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin kabulü ile, HMK'nın 353/1- a/6. maddeleri uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....

        Yukarıda belirtilen nedenlerle; ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vaka ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık olmadığı, hükümde kamu düzenine aykırılık da bulunmadığı anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm hukuka uygun bulunmuştur....

        haberdar olunduğunun kabulü gerektiği, davacının bu yöndeki itirazlarının süresinde olmadığı anlaşılmış, şikayetlerin reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Davacının usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraz talebinin derdestlik sebebiyle, dava şartı yokluğundan reddine, Davacının ödeme emrine dayanak belgelerin eklenmediği ve icra müdürünün mührü ile imzasını içermediği yönündeki şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

        Öncelikle usulsüz tebligat yapıldığı hakkındaki şikayet incelenerek davanın süresinde açılıp açılmadığının tespiti, buna göre de, itiraz ve şikayetlerin süre yönünden incelenmesi gerekir. Davacı tarafın davadaki usulsüz tebligat şikayeti, borca itirazları ve aşkın haciz iddiaları mahkemece değerlendirilmemiştir. Bu nedenlerle mahkeme kararının kaldırılarak davacının tüm talepleri hakkında karar verilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, Ankara 10....

        O halde, yapılan tebliğ işlemi usulsüz olduğuna göre, duruşma açılarak davalı alacaklının takibe ve usulsüz tebliğe muttali olduğu tarihin tesbiti ile buna göre icra mahkemesinin başvurusunun süresinde olup olmadığının incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçe ile şikayetin reddine dair karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/07/2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          UYAP Entegrasyonu