Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. 7 günlük şikayet süresi, hak düşürücü süre olduğundan kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece resen gözetilmelidir ( Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/1339 E- 2020/2459K). 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesinin 1. fıkrasına göre; "Kendisine veya adresine Kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur....

üzerinden öğrendiğini, muhtara bırakılan tebligatın usulsüz olduğunu, haciz tatbik edilen gayrimenkulünün haline münasip ev olduğunu, İİK 82/12 maddesine göre haczedilemeyeceğini beyanla usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile 103 davetiyesinin usulsüz tebligat nedeniyle 28/09/2020 tarihinde haciz tatbik edildiğini öğrendiğini davaya konu taşınmaz haline münasip evi olması sebebiyle haczin kaldırılmasına, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibinde davacıya ait taşınmaz hissesine haciz konulduğu ,davacı tarafından taşınmazın haline münasip evi olduğu iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesi kararında da açıklandığı gibi meskeniyet şikayeti 7 günlük süreye tabidir. Davacıya dava konusu taşınmaza haciz konulduğuna ilişkin 103 davetiyesi gönderildiği ve davetiyenin 24/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır....

HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Somut olayda, davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayetin yanında, 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayetinde de bulunulmuş, mahkemece, belirtilen bu hususlardan, davacının usulsüz tebligat şikayeti konusunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Her ne kadar, kararın gerekçesinde tebligat usulsüzlüğü ile ilgili değerlendirme yapılmış ise de; kısa kararda bu talep yönünden herhangi bir değerlendirmede bulunulmamıştır....

Ancak taşınmaz haczine ilişkin 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayet de İİK'nın 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabidir. Borçlu meskeniyet şikayet dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmemiş, istinaf dilekçesinde ise davanın süresiz şikayet olduğu için süresinde olduğunu belirtmiştir. Somut olayda; meskeniyet iddiasında bulunulan taşınmaza ilişkin olarak borçluya 103 davetiyesinin 25/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, davetiyenin haczedilen taşınmaza ilişkin olduğu, borçlunun 17/12/2020 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmakla süresinden sonra yapılan şikayette İlk Derece Mahkemesince şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi isabetlidir....

İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin reddine, meskeniyet iddiası ile haczedilmezlik şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, 103 davetiyesi tebliğinin borçluya tebliği gerektiğini, TK 11/3 ve yönetmeliğin 19/2. Maddelerinin açık olduğunu, mülkiyet hakkı ve meskeniyet iddiasının kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğunu, ayrıca TK'nın 35. Madddesine göre tebligat yapılmadan önce zabıta araştırma yapılması varsa mernis adresine tebligat yapılmasının zorunlu olduğunu beyanla, istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve meskeniyet şikayeti incelenmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16....

Eksik, şekli ve görünüşte gerekçe yazılması adil yargılanma ve hukuki dinlenilme hakkının ihlalidir. Somut olayda, dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine ilişkin bir iddia bulunmamasına rağmen davanın usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet iddiası olarak eksik ve yanlış nitelendirilerek gerekçe oluşturulduğu ve hükmün buna göre tesis edildiği görülmektedir. Bunun yanında, mahkemece meskeniyet iddiasına ilişkin olarak, davanın 13/09/2019 tarihinde açılması karşısında haczin 14/09/2019 tarihinde öğrenilmesinden sonra 7 günlük süre içinde şikayette bulunulmadığı yönündeki gerekçesinde de isabet bulunmamaktadır. Yine, hükümde süresinde olmayan davanın reddine denilmesine rağmen, gerekçede ödeme iddiası yönünden esasa ilişkin değerlendirme yapılması da doğru olmamıştır....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiline iki adet 103 davet varakası tebliğ edildiğini, birinin 13/03/2017 ve diğerinin 03/08/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, ilk yapılan müvekkilinin aynı evde oturan kardeşine tebliğ edildiği iddia edilen tebligattan müvekkilinin haberdar olmadığını, ikinci kez 03/08/2017 tarihinde davacıya bizzat tebliğ edilen ikinci 103 davet varakasından haberdar olduğunu ve meskeniyet iddiasını tebliğ tarihinden sonraki 7 gün içerisinde 07/08/2017 tarihinde meskeniyet iddiasında bulunduğunu, davanın süresinde açıldığını, ancak birinci tebligattan davacının muttali olmadığını, davacının ve tebligat yapılan kardeşinin ayrı ayrı yerlerde oturdukları hususunun yargılamada kanıtlandığını, 103 davet varakasının tebliğinin davacıyı bağlamayacağını belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

Dairemizin 09.03.2015 tarih v 2014/31178-2015/5170 sayılı kararı ile TK. 21/2. maddesinde düzenlenen mernis şerhinin tebliğ çıkaran mercii tarafından tebligat üzerine şerh edilmediğinden tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas-1991/344 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, seçilen takip şekline göre, borçlunun, icra dairesine itiraz etmesinden ayrı olarak yedi günlük şikayet süresi içinde tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurması zorunludur....

    HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur. Davacı borçlu tarafça, meskeniyet şikayeti ile birlikte, usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunulmuş olmasına rağmen mahkemece, yalnızca meskeniyet şikayetine ilişkin hukuki değerlendirmede bulunulmuş, usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olumlu ya da olumsuz herhangi bir değerlendirmede bulunulmamış ve hüküm kurulmamıştır. Yukarıda belirtilen usuli eksiklik kamu düzenine ilişkin esaslı hata niteliğinde olup, HMK 'nun 355....

    UYAP Entegrasyonu