Takip talebinde gösterilen ve icra emrinin tebliğ edildiği adresin 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. maddesi kapsamında muhatabın bilinen son adresi olarak kabulü gerektiğinden 103 davetiyesin de aynı kanun maddesi çerçevesinde ilgili adrese yapılması gerekirken mernis adresi denilerek Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre ikinci adrese yapılan tebligat usulsüz olup mahkemece şikayetin süresinde yapıldığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle meskeniyet şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle red kararı verilmesi doğru değildir....
Hukuk Dairesinin 02.10.1996 tarihli 1996/10745 E. ve 1996/11547 K. sayılı kararlarının iddialarına emsal olduğunu, müvekkilinin meskeniyet iddiası ilk derece mahkemesi tarafından detaylıca incelenmediğini beyanal istinaf başvurularının kabulü ile Mahkeme kararırının kaldırılmasına şikayetlerinin kabulü karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar....
Başvuru; usulsüz tebligat şikayeti ile haczedilmezlik ve takibin durdurulması istemine ilişkin şikayet olup, şikayetçi borçlu tarafından istinaf harç ve giderlerini yatırmadığından istinaf talebinin reddine ilişkin verilen Ek Karara ilişkindir. HMK.'nun 344. maddesinde; "İstinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dâhil olmak üzere tüm giderler ödenir. Bunların hiç ödenmediği veya eksik ödenmiş olduğu sonradan anlaşılırsa, kararı veren mahkeme tarafından verilecek bir haftalık kesin süre içinde tamamlanması, aksi hâlde başvurudan vazgeçmiş sayılacağı hususu başvurana yazılı olarak bildirilir. Verilen kesin süre içinde harç ve giderler tamamlanmadığı takdirde, mahkeme başvurunun yapılmamış sayılmasına karar verir. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurulması hâlinde, 346 ncı maddenin ikinci fıkrası hükmü kıyas yoluyla uygulanır." düzenlemesi mevcuttur....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ve şikayetin halen derdest olduğunu, bu şikayetin sonucu beklenmeden yapılan satışın usulsüz olduğunu ileri sürerek ihalenin feshini talep etmiş, mahkemece, satıştan önce yapılan meskeniyet şikayeti başvurusunun kabulü sonucu taşınmazdaki haczin kaldırılmış olması nedeniyle ortada geçerli bir haciz kalmadığından şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmiştir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaz hakkında ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/120 Esas sayılı dosyasında yapılan meskeniyet şikayetinin başvuru tarihinin 14.02.2013 olduğu, söz konusu şikayet dosyasında, satışın durdurulmasına yönelik olarak mahkemece verilen bir tedbir kararının bulunmadığı, ihalenin ise 15.3.2013 tarihinde gerçekleştirildiği, meskeniyet şikayetinin kabulüne ilişkin mahkeme kararının 17.9.2015 tarihinde, yani ihaleden çok sonra kesinleştiği anlaşılmıştır....
No:22/6 Selçuklu/Konya adresinde yer alan bağımsız bölüme haciz konulduğunu, usulsüz tebligata itiraz ettiklerini, usulsüz tebligat nedeniyle şikayetlerinin kabulünü, 103 davetiyesi öğrenme tarihi olan 22/11/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, meskeniyet iddialarının kabulü ile şikayet konusu mesken üzerindeki haczin kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir....
Temyiz Sebepleri Şikayet eden-borçlu vekili süresinden sonra sunulan 13.04.2022 günlü istinafa ek beyan dilekçesini tekrarla, bilirkişi ücretinin yatırılması gerektiğini belirtilen ve ihtaratı yapılan duruşma zaptının müvekkiline tebliğ edilmediğini, duruşma zaptının müvekkilinin 18 yaşından küçük reşit olmayan 02.09.2006 doğum tarihli kızı Nazlı Can FIRAT'a tebliğ edildiğini, Tebligat Kanunu'nun 22. maddesi uyarınca yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, usulsüz tebligata dayanarak yerel mahkemece bilirkişi delillinden vazgeçilmesi ve buna dayanarak davanın reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, ayrıca müvekkilinin duruşmalara katılamadığından ve okuma yazması olmadığından ihtarattan haberdar olamadığından kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, şikayet eden borçluya ait taşınmazın haline münasip evi olduğundan bahisle satılamayacağına dair meskeniyet şikayeti olup, taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılması istemine ilişkindir. 2....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 19/11/2022 gün, 2022/1229 Esas- 2022/1136 Karar ilamı ile, ".....meskeniyet şikayetine konu edilen taşınmazda dava dışı borçlu Süleyman Dağ'ın hissesine haciz konulmuş olup takip dışı 3.kişinin haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkının olmadığı anlaşıldığından davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı.." gerekçesiyle, "1- Davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, İstanbul 11.İcra Müdürlüğünün 2022/9947 esas sayılı dosyasında davacıya kıymet takdiri tebliğ tarihinin 07/11/2022 tarihi olarak DÜZELTİLMESİNE, meskeniyet şikayetinin ve satışın iptali talebinin aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE," karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı borçlu taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir İlk derece mahkemesince; usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet iddiası şikayetinin hak düşürücü süre nedeniyle reddine, dair karar verilmiştir....
e 20.08.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 29.08.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre imzaya itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
mazbatasında bulunması gereken bilgiler ve tanzimi” başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35.maddesinin (f) bendinde ise; “30 uncu ve 31 inci maddelerdeki durumların gerçekleşmesi halinde bu hususlarla ilgili hangi işlemlerin yapıldığının, adreste bulunmama ve kaçınma için gösterilen sebebin tebligat mazbatasına yazılacağının" hüküm altına alındığı görülmüştür....