WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haciz ihbarnamesinin 18.02.2019 tarihinde, aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 2. haciz ihbarnamesinin 30.03.2019 tarihinde ve aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35/4. maddesi gereğince tebliğe çıkarılan 3. haciz ihbarnamesinin ise 19.04.2019 tarihinde, Tebligat Kanunu 35/4 ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57/4 maddesine uygun olarak tebliğ olunduğu anlaşılmakla, mahkemenin birleşen 2019/198 Esas sayılı dosyasında şikayetçi... Tarım Gıda Nak. İnş. Konf. Turz. San. Ltd. Şti'nin usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetinin reddine, şikayetçi 89 borçlusu tarafından yükümlü olduğu borcu karşılar nitelikte ......

    verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının usule aykırı bir karar teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve davanın esasına girilmesine, yapılan tebliğin, müvekkil şirket adına icra dosyasına vekalet sunmuş oldukları 04/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesine, yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet taraflarınca verilmediğinden aleyhe verilen vekalet ücretinin reddine, müvekkil şirket aleyhine yapılan icra takibindeki imzaya, borca, faize, vekalet ücretine ve borcun ferilerinin tamamına itiraz ettiklerinden itirazları gereğince icra takibinin durdurulmasına, haksız olarak talep edilen borç ve faize ilişkin takibin iptaline, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....

    Gerekçe ve Sonuç Borçlu şahıslara yapılan tebligatların usulüne uygun olduğu, borçlu şirkete tebligat yapılmadığı, senedin kambiyo vasfında olduğu, borca ve faize itirazların yerinde olmadığı gerekçesi ile borçlu şahıslar yönünden usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile bu borçlular yönünden süresinde olmayan şikayet ve itirazın reddine, borçlu şirket yönünden şikayet ve itirazın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlular istinaf başvurusunda bulunmuştur. B.İstinaf Sebepleri Borçlular, şikayet dilekçesi içeriğini aynen tekrar ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

      DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu ,davacı tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile usulsüz tebligat şikayetinde ve takip konusu çekin kambiyo vasfına haiz olmadığı, icra müdürlüğü tarafından denetlenmeden ödeme emri düzenlendiği iddiası ile şikayette bulunulduğu ,ilk derece mahkemesi tarafından davanın süreden reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacının bilinen adresine gönderilen tebligatın bila tebliğ dönmesi sonrasında mernis adresi olduğuna ilişkin şerhi içerir şekilde tebligat çıkarılmasında ve TK 21/2 maddesine göre tebliğ edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır....

      Borçlu vekili, şikayetinde usulsüz tebligatı 19.08.2021 tarihinde muhtardan almak sureti ile öğrendiklerini belirtmiş ise de, bu tarihten önce 05/08/2021 tarihinde borçlu vekili olarak Avukat T2 ve Avukat Mukaddes Topal adına vekaletname sunulmuştur. Bu durumda borçlunun usulsüz tebliğ işlemini en geç bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerektiğinden mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin İİK 16/1, diğer itirazların İİK 168. maddesi gereğince süreden reddi gerekirken, şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazının kabulüne karar verilmesi yerinde olmayıp, mahkeme kararının kaldırılmasına, şikayetin ve itirazların süre yönünden reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, Ankara 11....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İcra dosyasının incelenmesinde; alacaklı tarafından borçlular aleyhine kambiyo senedine istinaden icra takibi başlatılmıştır. Davanın konusu usulsüz tebliğ şikayetidir. Mahkemece her iki davacıya da yapılan tebligatın usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihinin 26/11/2019 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı şirket adına yapılan ödeme emri tebligatı Gülhan Acar adına yapılmış ise de tebligatı şirket yetkilisinden sonra almaya yetkili kişi olduğu belli olmadığından şirket adına yapılan tebligat usulüne uygun değildir. Davacı şirket adına ve davacı şahıs adına aynı tarihte 15/11/2019 tarihinde aynı kişi Gülhan Acar'a farklı adreslerde yapılan ödeme emri tebligatı TK ve Tebligatın Uygulanmasına Dair Yönetmeliğe göre usule aykırıdır....

      Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; şirket adına yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, Selim Örencik'in yetkili olmadığını, şirket çalışanı da olmadığını, tebliğ işleminin TK'nın 12 ve 13.maddelerine aykırı olduğunu, davacı T2n tebligat adresinde ikamet etmediğini, tebligat alan Selim Örencik'in aynı adreste yaşayan tebliğe ehil kimse olmadığını, müşterek yetki sözleşmesi olmakla tek imza ile borçlanmanın mümkün olmadığını, kaşe üzerindeki imzanın ortaklık yetkilisine ait olmadığını, davacı T2n da tek imzadan ötürü borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

      İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/03/2022 NUMARASI : 2021/741 ESAS- 2022/179 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ -ZAMANAŞIMI İTİRAZI KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul Anadolu 14 . İcra Müdürlüğünün 2019/16552 E. sayılı dosyasında davalı-alacaklı tarafından müvekkil hakkında kambiyo senetlerine mahsus yolla takip yapıldığını, ödeme emrinin 17/05/2019 tarihinde "Aydınlı Mah. Dere Sok. No: 34/4 Tuzla/İSTANBUL" adresinde borçlunun yengesi Leyla Oğuz isimli şahsın imzasına tebliğ edildiğini, tebligatın TK 16. maddesine uygun olmadığını, tebliğ mazbatasından tebligatın iş yerinde mi yoksa konutta mı yapıldığının belli olmadığını, tebligat sorgusunda ise aynı konutta yakınına teslim edildiğinin belirtildiğini, diğer yandan müvekkilin tebligat yapılan adreste yaşamadığı gibi Leyla Oğuz isminde bir yengesi ve aynı konutta yaşayan akrabasının da bulunmadığını, merniste kayıtlı adresinin "Aydınlı Mah....

      Tebliğ usulsüzlüğüne ilişkin açıkça bir şikayeti olmayan borçlu; İİK.nun 168. maddesinde öngörülen yasal 5 günlük süreden sonra 27.03.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuruda borca itiraz ettiğini bildirmiştir. İİK'nun 168/ 4-5. maddesi gereğince borçlunun itirazlarını beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmektedir. Bu durumda mahkemece, açıkça usulsüz tebliğ şikayeti olmayan borçlunun borca itirazının yasal beş günlük süreden sonra yapıldığı nazara alınarak süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasının incelenerek reddedilmesi doğru değil ise de; sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'nun 366. ve HUMK.'...

        UYAP Entegrasyonu