yapılan adres olup, davacı borçlunun bu yöndeki iddiaları yerinde görülmemiş ise de; icra dosyasında yapılan incelemede; davacı borçluya sadece bir kez tebligat yapıldığı, yapılan tebligatın da doğrudan TK 21/2 maddesine göre yapıldığı ve tebligat parçasının muhtara teslim edildiği, icra müdürlüğünce 13/07/2020 tarihli müzekkere cevabına göre de, davacı borçluya bu tebligattan önce yapılan bir tebligatın bulunmadığı, TK'nın 21/2 maddesine göre davacı borçlunun mernis adresine öncelikle adresin mernis adresi olduğuna ilişkin bir şerh düşülmeden normal tebligat çıkarılması, iade dönmesi halinde TK 21/2 maddesine göre tebligat çıkarılması gerektiği, somut olayda ise, davacı borçluya öncelikle normal tebligat çıkarılması gerekirken bu yola gidilmeksizin TK 21/2 maddesine göre tebligat çıkarılması usulsüz olup, davacı dilekçesinde her ne kadar bu hususa değinmemiş ise de, neticei talepte usulsüz tebligat şikayet yoluna başvurduğundan usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile icra dosyasında yapılan...
bulunması gereken bilgiler ve tanzimi'' başlıklı Tebligat Yönetmeliğinin 35. maddesinin (f) bendinde ise ''30....
Kat:4, Ayvalık/Balıkesir" adresine değil de dargın olduğu eşi ve kızının bulunduğu mernis adresine tebligat yapılmasının hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme tarafından müvekkilin gerçekten bu konutta oturup oturmadığına ilişkin araştırma yapmamasının da kararın eksik ve hatalı olduğunun kanıtı olduğunu, usulsüz tebligata ilişkin taleplerinin kabulü halinde yetki ve borca itirazlarının hakkında tahkikat yapılarak hüküm kurulması gerektiğini belirterek, kararın kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16 ve 85. maddeleri uyarınca usulsüz tebligat ve taşkın haciz, İİK'nın 82/1- 12. bendi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetleri ile İİK'nın 169. maddesi uyarınca yetki ve borca itiraza ilişkindir. Karşıyaka 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve senette tanzim tarihinin mevcut olmadığını ileri sürerek, tebliğ tarihinin düzeltilmesini ve senet kambiyo senedi vasfında olmadığından takibin iptalini talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine yapılan temyiz sonucunda Dairemizce, ödeme emri tebligatının dosya içerisinde olmadığı, borçluya ödeme emri tebliği gerçekleşmedikçe, icra müdürünün haciz talebini kabul etmesinin takibin kesinleştiği...
Buna göre somut olayda ödeme emri tebliğ edilen adresin borçlu şirketin ticaret sicilinde kayıtlı adresi olmaması nedeniyle tebligatın usulsüz tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre tebligat usulüne uygun yapılmasa dahi muhatabın tebliği öğrendiğini beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi sayılır ve karşı taraf takip alacaklısının bunun aksini yazılı ve resmi belgelerle kanıtlaması gerekir. Takip alacaklısı aksini ispat edemediğinden öğrenme tarihinin davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği gibi 02.07.2018 olarak düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir....
Açılan davanın kambiyo senetlerine özgü takipte öncelikle borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte dayanak senetteki imzaya itiraz olduğu, yapılan yargılama sonucunda davacı borçlunun sürekli oturmadığı ve çalışmadığı ancak hissedarı olduğu hastaneye çıkarılan tebligatın birlikte çalışan sıfatıyla yargılama sırasında tanık olarak dinlenen kişiye yapıldığı tanık beyanı ve yapılan araştırmalardan davacının tebligatın yapıldığı adreste daimi oturmadığı ve çalışmadığı nedenle adres ola7rak ve hissedarı olduğu tüzel kişinin çalışanının da kendi çalışanı kabul edilmeyeceği nedenle tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin kararın doğru olduğu, süresinde takip konu senet altındaki imzaya itiraz edildiği nedenle usulüne uygun olarak toplanan verilerle labaratuar ortamında optik cihazlarla yapılan inceleme ve düzenlenen rapor ile senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığı kesin kanaat raporu ile belirlendiğinden imzaya itirazın kabulüne dair kararın da doğru olduğu, davalının usulsüz...
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, 02/04/2021 tarihinde uygulanan haciz sırasında şirket çalışanları tarafından davacı T1 aranarak haberdar edildiğini ve bu durumun haciz tutanağına yazıldığını, davacının iade dönen tebligat sonrası usule uygun olarak mernis adresine tebligat yapılarak kendisine ödeme emri tebliğ edilmesine rağmen kötüniyetli olarak haciz tarihini dahi yanlış söyleyerek mahkemeyi yanıltmaya çalıştığı, yetkiye ve borca itirazların da süre aşımından reddi gerektiğini beyanla davanın reddine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 04.10.2014 tarih, 17942/23610 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi...tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçluların, yasal süreden sonra icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte, çekin lehtar hanesinde tahrifat yapıldığını ileri sürerek alacaklının kambiyo takibi yapma hakkı bulunmadığından bahisle takibin iptalini talep ettikleri, mahkemece, HMK.nun 150. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu senetlerde bono yazması sebebi ile kanun gereği kambiyo senedi vasfında olduğunu, hamil olan müvekkili bankanın, kambiyo vasfı taşıyan senetleri takibe koymasında hiçbir yasal engel olmadığını, İlk Derece Mahkemesinin, davacının usulsüz tebligata ilişkin talebinin kabulü yönündeki kararının da usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu yönü ile de ortadan kaldırılması gerektiğini belirterek, ilk derece mahkemesi kararının "usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne" ve "takibin iptaline" yönelik kısımlarının ‘ortadan kaldırılmasına’ ve yeniden yargılama yapılarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe;Alacaklı davalı tarafça davacı borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibinde borçlu yetki itirazı ile usulsüz ödeme emri tebliğ şikayeti ile birlikte y takip dayanağı senetlerin diğer borçlu Garanti Koza İnş.san ve tic....
tarafın dava dilekçesinde, 103 davet yazısının borçlu asile değil vekiline tebliğ edilmesi gerektiği iddiasında bulunduğunu, borçluya tebliğ edilen tebligatın usulsüz tebliğ edildiğine, tebliğ işleminin şekline ilişkin usulsüz tebligat iddiasında bulunulmadığını, yine 103 davetiyesinin iddia edilen nedenlerle usulüne uygun olup olmadığı hususunda bir tespit yapılması yönünde de talepte bulunulmamış olup mahkemece davacının talebi ile bağlı olduğu gözetilmeksizin davacı tarafından dahi iddia edilmemiş hususlarda değerlendirme yapılmak suretiyle usul ve yasaya aykırı olarak hüküm kurduğunu, ayrıca haczin ve davetiyenin niteliği gereği davacı borçluya tebligat yapılmasında usule aykırılık bulunmadığını, tebliğ mazbatasından da anlaşılacağı üzere 103 davet yazısı davacı borçluya Tebligat Kanunu'nun 16....