Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 3167 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜM : Mahkumiyet Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığa Tebligat Kn. 35.maddeye göre yapılan tebligatin usule uygun olmadığı anlaşıldığından, öğrenme üzerine ve süresinde olduğu kabul edilen sanık müdafiinin temyiz başvurusunun incelenmesinde; 20.12.2009 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 5941 sayılı "Çek Kanunu" ile 3167 sayılı "Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkında Kanun" yürürlükten kaldırılmış, dava konusu suçun unsurları ve yaptırımları farklı biçimde yeniden düzenlenmiş olduğundan; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 2 ve 7.maddeleri de gözetilerek, sanığın hukuksal durumunun bu kapsamda tekrar değerlendirilip belirlenmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeksizin hükmün 5320 sayılı yasanın 8/1.maddesi gereğince uygulanması...

    "İçtihat Metni"Daire : YEDİNCİ DAİRE Karar Yılı : 1992 Karar No : 264 Esas Yılı : 1989 Esas No : 3368 Karar Tarihi : 13/02/992 MEDENİ KANUN HÜKÜMLERİNE GÖRE, "MAHKUM" SAYILABİLMEK İÇİN HÜKMÜN KESİNLEŞMESİ GEREKTİĞİ, TEBLİGATIN YAPILDIĞI TARİHTE HÜKMÜ KESİNLEŞMEYEN YÜKÜMLÜYE TEBLİGAT TARİHİ İTİBARİYLE VASİ TAYİNİ SÖZ KONUSU EDİLEMEYECEĞİ DOLAYISIYLA TEBLİGATIN KENDİSİNE YAPILMASI GEREKTİĞİ HK....

      Hukuk Dairesi'nin 2018/3109 Esas -2019/554 Karar sayılı ilamı ile yerel mahkeme kararında da hüküm altına alındığı üzere "ŞİKAYETİN KABULÜ İLE USULSÜZ OLARAK YAPILAN TEBLİGATIN İPTALİNE, TEBLİĞ TARİHİNİN 23/02/2018 OLARAK TESPİTİNE" fakat yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması ve vekalet ücreti ile ilgili olarak davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiş olduğu tespit edilmiştir. Tüm dosya kapsamından usulsüz tebligata ilişkin ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nde ...Esas sayılı dosyasında davalının takip borçlusunun açmış olduğu davada, yerel mahkemece şikayetin kabulü ile usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline, tebliğ tarihinin 23/02/2018 olarak tespitine karar verilmiş olmakla, İstanbul BAM 22....

        Özel Dairece, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün borçlu tarafından ileri sürülmediği ve tebliğ işleminin de usulüne uygun yapıldığı kabul edilerek, yasal süre geçirildikten sonra yapılan itirazın süre aşımı nedeniyle reddi gereğine işaretle hüküm bozulmuş; Mahkeme ise, borçlunun takipten haricen haberdar olduğu yönündeki beyanının tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasını da içerdiği ve ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu gerekçeleriyle önceki kararında direnmiştir. Görüldüğü üzere; borçlu tarafından borcun itfa edildiği gerekçesiyle takibin iptali istemiyle yapılan itirazda, tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin iddianın varlığı Mahkemece kabul edilmiş olmasına karşın, Özel Daire'ce ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünün iddia edilmediği benimsenmiştir....

          Kapalı Ceza İnfaz kurumunda hükümlü olduğu ve böylece 21/04/2004 tarihli tebligatin da usulsüz olduğunun anlaşılması karşısında sanığın 21/10/2019 tarihli temyiz isteminin süresinde kabulü ile yapılan incelemede; Sanığın gece vakti muhkem işyerinden kiremit kırmak suretiyle hırsızlık şeklindeki eyleminin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (mülga) 493/1,81/1 ve 5237 sayılı Kanun'un 142/1-b, 143, 116/2-4, ve 151/1. maddelerinde yer alan suçları oluşturduğu, 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük Ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun'un 9/3. maddesinde yer alan "(3) Lehe olan hüküm, önceki ve sonraki kanunların ilgili bütün hükümleri olaya uygulanarak, ortaya çıkan sonuçların birbirleriyle karşılaştırılması suretiyle belirlenir.", 5237 sayılı Kanun'un 7/2. maddesinde yer alan "(2) Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur." ve 765 sayılı Kanun'un (mülga) 2/2. maddesinde yer...

            Dairemizin 03.03.2015 tarihli iade kararıyla "temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edilmesi gerekirken şartları gerçekleşmediği halde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre yapılan tebligatin usulsuz olduğu bu sebeple temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğ edilmesi" istenmiştir. Mahkemece davalı erkeğin adres kayıt sistemindeki adresine temyiz dilekçesi tebliğ edilmiş ancak bu sefer de tebliğ mazbatasında "tesellüm edenin, adresini ihtiva eden ihbarnamenin gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırıldığına" ilişkin bir bilgi bulunmamaktadır. Oysa, ihbarnamenin kapıya yapıştırılması ve yapıştırıldığı tarihin belirtilmesi, bu yolla yapılan tebliğin zorunlu unsurudur (Teb. K. 6099 sayılı Kanunla değişik 21/2. maddesi Tebligat Kanununun uygulanmasına Dair Yönetmelik md.31/l-c) Bu haliyle davalıya temyiz dilekçesinin tebliği usulsüzdür....

              Cd.....” adresinde TK.nun 35. maddesine göre gönderildiği, tebligatin TK.nun 35. maddesine göre sanığın kapısına haber kağıdı yapıştırılık görevli .... haber verilerek 26/09/2013 tarihinde tebliğ edildiği, kararın temyiz edilmeksizin 03/10/2013 tarihinde kesinleşerek infaza verildiği, ancak Uyap ekranı üzerinden yapılan sorgulamada, ....Açık Cezaevinde bulunan sanığın 06/02/2014 tarihinde vermiş olduğu dilekçe ile temyiz talebinde bulunduğı, Mahkemece 11/02/2014 tarihli ek karar ile sanığın beyanında belirtmiş olduğu ".... Mh. ......

                FAKS ILE YAPILAN TEBLIGATIN GEÇERSIZLIĞITEBLİGAT KANUNU (7201) Madde 2TEBLİGAT KANUNU (7201) Madde 8TEBLİGAT KANUNU (7201) Madde 1 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki "takibe itiraz" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin İş Mahkemesi'nce davanın reddine dair verilen 12.7.2000 gün ve 1999/909 E. 2000/467 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 21.Hukuk Dairesi'nin 31.10.2000 gün ve 7130-7415 sayılı ilamiyle; (....Davada, M Sigorta Müdürlüğünün prim alacağından dolayı düzenlenen ödeme emrinin iptali ve takibin durdurulması istenmiştir....

                  in davaya dahil edilmesi için dilekçe verildiği, ancak tebligatin yaptırılmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. TMK 599.maddesi uyarınca "Mirasçılar mirasbırakanın borçlarından kişisel olarak sorumlu olurlar". Davalıların anılan hüküm uyarınca müteveffanın borçlarından ayrı ayrı sorumlu olmalarına göre aralarında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Dolayısıyla mirasçılardan olduğu anlaşılan ve davaya dahil edilmesi için kesin süre verilen ...'e verilen sürede tebligat yapılmadığından bahisle davanın reddedilmesi doğru değildir. O halde, mahkemece yargılamaya devamla işin esasına girilip oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı ve yanılgılı gerekçeyle davanın reddi bozmayı gerektirmiştir....

                    İcra Müdürlüğünün 2020/11775 Esas sayılı dosyasında davacının usulsüz tebliğden haberdar olduğunu belirttiği 06/08/2020 tarihinin Tebligat Kanunu 32. Maddesi uyarınca tebligat tarihi olarak kabulüne, işlemlerin İcra Dairesince yerine getirilmesine, " karar verildiği görülmüştür....

                    UYAP Entegrasyonu