Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebligat Kanunu'nun 21/1.maddesine göre; “İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.” tebligat parçasının muhtar tarafından muhataba verildiği tarihin bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydına 20.12.2013 tarihinde haciz şerhi konulduğu, kıymet takdir raporunun borçluya Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereğince 31.03.2015 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetin ise 7 günlük hak düşürücü süreden sonra 09.04.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmıştır. O halde, mahkemece şikayetin süreden reddi gerekirken, işin esası incelenerek haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

    İcra Müdürlüğünün 2017/25514 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde davacı müvekkile 103 davetiyesi gönderilmediğinin ortaya çıkacağını, mahkemece verilen kararın eksik ve hatalı olduğunu, müvekkilin köy yerinde yaşadığını ne kendisine ne de muhtara herhangi bir tebligat yapılmadığını belirterek, kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı-alacaklı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; 10/10/2017 tarihinde hacze gidildiğini, evde davacının eşi diğer borçlunun annesinin hazır olduğunu, bu nedenle davacının borcu ve haczi bilmediğine ilişkin iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, mahkeme kararının hukuken yerinde olduğunu belirterek davacının istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Davanın konusu, İİK 82/12'ye göre meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetidir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "Dava, hacze konu taşınmaz ve tarlaya ilişkin meskeniyet ve haczedilemezlik şikayetine ilişkindir....

    O halde Bölge Adliye Mahkemesince, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan, kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.'nun 172. maddesinde; “Ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur. Bu dilekçenin bir nüshası derhal alacaklıya tebliğ olunur.” denilerek itiraz ve şikayetin ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 gün içinde icra dairesine bildirilmesi gerektiği açıklanmıştır. İİK.'nun 173. maddesinde de itiraz ve şikayet olunmaması hali düzenlenmiştir....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun meskeniyet şikayeti ve kıymet takdirine itiraz ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece meskeniyet şikayeti yönünden ... 3.İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/85E-2018/351K sayılı dava dosyasının taraflarının ve konusunun aynı olduğu belirtilerek HMK'nun 114/1-i maddesi uyarınca davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verildiği, karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemenin kararında bahsettiği davanın...

        İİK'nun 82/12.maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir “haciz işlemi” de mevcut değildir. Genel kredi sözleşmesinden doğacak borç için verilen ipoteğe ilişkin takipte meskeniyet şikayeti dinlenilemez. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir. Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366. ve HUMK 428. maddeleri uyarınca ONANMASINA, taraflarca HUMK'nun 388/4....

          İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 01/03/2023 NUMARASI : 2022/746 ESAS- 2023/179 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET NEDENİ İLE HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-3.şahıs vekili dava dilekçesinde özetle; Anadolu 16....

          Öte yandan; Tebligat Kanunu’nun “Elektronik Tebligat” başlıklı 7/a maddesinin 1/9. fıkrasında; baro levhasına yazılı avukatlara elektronik yolla tebligat yapılmasının zorunlu olduğu, 3. fıkrasında ise; elektronik yolla tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması hâlinde bu Kanunda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılabileceği düzenlemeleri yer almaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun Elektronik Tebligat başlıklı 7/a maddesinin 1. fıkrasında; “Aşağıda belirtilen gerçek ve tüzel kişilere tebligatın elektronik yolla yapılması zorunludur.” Yine aynı maddenin 1. fıkrasının 9. bendine göre de; baro levhasına yazılı avukatların bu kapsamda olduğu, 4. fıkrasında ise “Elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, icra dairesi tarafından gönderilen 103 davetiyesinin davacı borçlu vekili Av....

          TEBLİĞ İMKANSIZLIĞIUSULSÜZ TEBLİGAT 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 21 ] 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 23 ] 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 28 ] 7201 S. TEBLİGAT KANUNU [ Madde 32 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; (İstanbul Dokuzuncu İcra Hukuk Mahkemesi)'nce davanın reddine dair verilen 24.11.2005 gün ve 2005/1132-1815 sayılı kararın incelenmesi karşı davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay Onikinci Hukuk Dairesi'nin 25.04.2006 gün ve 6333-8820 sayılı ilamı ile; (...Şikayetçi borçlu genel haciz yolu ile takip talebinde Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre tebliğ edilen ödeme emri ve kıymet takdir rapor tebligatlarının o tarihlerde yurt dışında olduğu için usulsüz olduğunu, bu tebligatların tarihinin takibe muttali olduğu 30.06.2005 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

            Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara ve özellikle dava dilekçesi ile 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna dair bir iddianın ileri sürülmemiş bulunmasına göre ilk derece mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava ve takip dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, bu nedenle inceleme konusu kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından istinaf isteminin esastan reddi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            UYAP Entegrasyonu