Şikayetçi borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle ; ödemeye, usulsüz tebligata ve haczedilemezliğe yönelik şikayetlerinin ilk derece mahkemesince değerlendirilmediğini, gerekçeli kararda da hangi gerekçeler ile şikayetlerin reddine karar verildiği açıkça belirtilirtilmediğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, icra takibinden 07.01.2022 tarihinde haberdar olunduğunu, tebliğ tarihinin 07.01.2022 günü olarak kabul edilmesi gerektiğini, haczedilemez eşyaların haczedildiğini, tedbir nafakasına yönelik tüm alacaklar ödenmiş olmasına rağmen yerel mahkemenin gerekli incelemeyi yapmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık, tedbir nafakası alacağına dayalı olarak başlatılan ilamsız takipte, usulsüz tebligat ve haczedilmezlik şikayeti ile ödeme nedeniyle takibin iptali istemine ilişkidir. Takip dosyası incelendiğinde; alacaklı T2 tarafından davacı borçlu T1 hakkında Ankara 16....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine T.K'nın 12 ve 13. maddelerine uygun olarak tebligat yapıldığını, tebliğ alan kişinin daimi çalışan olduğunu gösterir SGK kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, davacı gerçek kişiye yapılan tebligatta en yakın komşuya sorularak beyanının alındığı ve en yakın komşu haber bırakıldığını açık bir şekilde ifade edildiğini, bu şekilde tebligatların usulüne uygun olmasına karşı mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin hüküm bakımından kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir....
aykırı olduğunu, esasen müvekkilinin borcu bulunmadığı gibi temerrüt gerçekleşmediğinden faiz talep edilemeyeceğini, ödeme emrinin takip talebi içeriğine uygun düzenlenmediğini, alacak nedeni olarak kiraya dayanılmış ise de, hangi yıl ve aylar kira alacağı olduğunun belirtilmediğini, alacağın belirsiz olduğunu, bu husustaki şikayetin süreye tabi olmadığını ileri sürerek usulsüz tebliğ şikayeti ile borca, faiz ve ferilere itirazlarının kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, hacizlerin kaldırılmasına, borçlu olunmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep etmiştir....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; istemin gönderildiği mahkemenin yetkisizlik kararı üzerine HMK'nun 20/1. maddesinde öngörülen iki haftalık yasal sürede taraflarca yetkili mahkemeye gönderme talebi bulunmaması gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu asil temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri İstinaf dilekçesindeki itiraz sebeplerinin ileri sürüldüğü görülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla ilamsız takipte haczedilen iki adet taşınmazla ilgili meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2....
Borçlunun, temyize konu işbu şikayetinde ise, 2013 ve 2014 tarihli hacizlere yönelik haczedilmezlik şikayetinin (2016/4 Esas) derdest olduğunu, bu şikayet sonuçlanmadan taşınmazlara yeniden haciz konulmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün 25/12/2015 tarihli kararının ve haczin, kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemelerce derdest olduğu kabul edilen 2017/151 Esas sayılı dosyasındaki şikayet ile aynı konu ve sebebe dayanmadığı anlaşılmaktadır. O halde Bölge Adliye Mahkemecesi’nce, şikayetlerin derdest olmadığı dikkate alınarak istemin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 20....
Ne var ki asile ve vekiline çıkarılan tebligatlarda haczi bildirilen taşınmazların farklı olduğu, şikayete konu 8 no’lu bağımsız bölümün haczine ilişkin 27.05.2014 tarihli 22 örnek davet kâğıdının vekile tebliğ edilmediği görülmektedir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, haczedilemezliği öne sürülen 8 No’lu bağımsız bölümün haczine dair vekile çıkarılmış ve usule aykırı bir tebligat da bulunmadığına göre, olayda usulsüz tebliğ ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesinin uygulama yeri yoktur. Bu itibarla, borçlu vekilinin vekaletnamesini ibrazından sonra 22 örnek davet kağıdının borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Borçlunun vekili varken asile yapılan tebligat yok hükmünde olup sonuç doğurmaz; bu tebligat ile yasal itiraz ve şikayet süreleri işlemeye başlamaz....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, taşınmazın haczine ilişkin 103 davetiyesinin borçluya tebliğ edilmediği, icra takip dosyasından İİK'nun 121. maddesine dayanılarak alınan yetki ile haczedilmezlik şikayetine konu taşınmazda ortaklığın giderilmesi için.. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/957E.sayılı dosyasında dava açıldığı, anılan bu davanın dava dilekçesinde borçlu ...'den alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığı ve dilekçede belirtilen taşınmazlarda ortaklığın aynen taksim, bu mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesinin talep edildiği, ekler bölümünde ise Ek3 olarak takyidatlı tapu örnekleri olduğunun belirtildiği, bu dava dilekçesinin davalı ...'ye açık tebligat şeklinde, içinde dava dilekçesi ve eklerinin olduğu belirtilmeden 04.09.2012 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....
İcra Müdürlüğünün 2019/270 Esas sayılı dosyada haciz konusu 1/2'lik hisselik taşınmazın meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde; davacı T1'in aktif dava ehliyeti bulunmadığından şikayetin usulden reddine, davacı T2'in meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2020/6009 E. sayılı dosyada haciz konusu taşınmazın meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde; davacı T1'in aktif dava ehliyeti bulunmadığından şikayetin usulden reddine, davacı T2'in meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının istinaf mahkemesince verilen önceki kararı karşılar nitelikte olmadığı gibi, her iki müvekkili yönünden inceleme yapılmaksızın verilmiş tek yönlü hukuka aykırı bir karar olduğunu, T1 ve T2'in mahkeme yargılamasına konu İzmir 2. İcra Müdürlüğü 2019/270 Esas ve İzmir 6....
İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince Kıymet Takdirin itiraza ilişkin dava tefrik edilerek ayrı esasa kaydedilmiş, yapılan yargılama sonucunda, meskeniyet şikayeti yönünden mahkemenin yetkisizliğine, Manisa Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğuna, karar kesinleştiğinde ve kesinleşme tarihinden itibaren iki hafta içinde mahkememizden taraflardan birinin talep etmesi halinde dosyanın yetkili Manisa Nöbetçi İcra Hukuk Mahkemesine HMK.m.20/1 uyarınca gönderilmesine, süresinde yetkili mahkemeye gönderim için müracaat edilmediği takdirde HMK.m.20/1- son cümle uyarınca davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yetkisizlik kararının kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 82/1- 12. maddesi uyarınca meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetine ilişkindir....