Somut olayda, borçlu adına kayıtlı olan taşınmazla ilgili yapılan kıymet takdiri raporunun borçluya 20/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, şikayete konu taşınmazın 02/12/2019 tarihinde haciz konulduğu, alacaklı tarafça satış talep edildiği ve satış avansı yatırıldığı, davacı borçlu tarafça herhangi bir usulsüz tebligat şikayetinin bulunmadığı, dolayısıyla borçlu tarafın taşınmazın haczinden haberdar olduğu, haczedilmezlik şikayetine konu olan taşınmaza konan haczin 02/12/2019 tarihli olduğu, haczedilmezlik davasının ise 01/06/2021 tarihinde açıldığı, dolayısıyla meskeniyet davasını yasal 7 günlük süre içerisinde dile getirmediği görülmekle, mahkemece şikayetin süre yönünden reddine yönelik kararı usul ve yasaya uygun olup, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı görülmektedir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte imzaya borca itiraz ve İİK'nun 82. maddesine dayanan meskeniyet şikayeti niteliğindedir. İİK'nun 82. maddesinin 1.fıkrasının 12. bendinde yer alan haline münasip evin haczedilmezliği şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 168. maddesinin 4. ve 5. bendine göre; imzaya ve borca itirazın ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren beş gün içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu süre hak düşürücü nitelikte olup; mahkemece re'sen gözetilmelidir....
na 11.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte yetki itirazının ise yasal 5 günlük süreden sonra 19.12.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece, öncelikle usulsüz tebligat şikayetinin değerlendirilerek, ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinin tesbiti halinde, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre yetki itirazı süresinde ise itirazın esası yönünden inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usulsüz tebligat şikayeti değerlendirilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 23/06/2021 tarih ve 2021/139 esas, 2021/395 karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği, haczedilmezlik şikayetinin 30/09/2021 tarihinde yapıldığı ve süresinde olmadığı anlaşılmakla, istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
İcra Müdürlüğünün 2018/85672 sayılı takip dosyası ile icra takibi başlatıldığını, takip kapsamında müvekkilinin maliki olduğu davaya konu taşınmazın haczedildiğini ve kıymet takdirinin yapıldığını, ancak müvekkiline İİK 103. davetiyesinin gönderilmediğini, müvekkiline çıkartılan kıymet takdir raporu tebligat parçasının usulsüz olarak tebliğ edildiğini, 01/11/2019 tarihli tebligattaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, takip dayanağı bono ve vekâletnamedeki müvekkilinin imzası ile 01/11/2019 tarihli bilirkişi raporu tebligatındaki imza çıplak gözle görülecek şekilde farklı olduğunu belirterek davaya konu taşınmazın haczedilmesine ilişkin haczedilmezlik şikayetlerinin kabulüne, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kocaeli 8. İcra Müdürlüğünün 2018/85672 sayılı icra dosyası....
Somut olayda; şikayete konu taşınmazın 26/06/2014 tarihinde haczedildiği, haczin borçluya 103 davetiyesi ile 04/08/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yedi günlük yasal süreden sonra 08/09/2014 tarihinde haczedilmezlik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmadığı görülmüştür. O halde mahkemece, haczedilmezlik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu iddiası İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet olup açıkça ve delilleriyle ileri sürülmesi gerekir (HGK'nun 27.01.2010 tarih 2009/12-539 E.,2010/16 sayılı kararı). Somut olayda borçlunun icra mahkemesine verdiği dilekçesinde kendisine gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna dair açık bir iddiası bulunmamaktadır. Şikayet dilekçesinde yer alan: "ödeme emrinin muhtara bırakıldığı, ödeme emrinden 21.09.2015 tarihinde haberdar olunduğu" şeklindeki beyanlar usulsüz tebligat şikayeti olarak yorumlanamaz. Zira tebligat usulsüzlüğü ayrıca, açıkça ve delilleriyle ileri sürülmüş değildir. O halde yöntemine uygun olarak açıkça ve delilleriyle ileri sürülen bir tebligat usulsüzlük şikayeti bulunmadığı halde mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uygulanmak suretiyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Kat: 3 B.B sayılı taşınmazın haczedildiğine ilişkin 103 davet kağıdının 13/03/2017 tarihinde davacıya tebliğ edildiği, tebliğden itibaren haczedilmezlik şikayetinin 7 günlük süre geçtikten sonra 08/08/2017 tarihinde yapıldığı, davacının 19/12/2017 tarihli cevaba cevap dilekçesinde usulüz tebligat iddiasında bulunduğu, dava dilekçesinde 103 davetiye tebliğinin usulsüz olduğuna dair herhangi bir beyanda bulunmadığu, usulsüz tebligata ilişkin şikayet süresinin 7 gün olduğu, davacı tarafça usulsüz tebligata ilişkin süresinde yapılmış bir itiraz olmadığı, süresinde olmayan usulsüz tebliğ itirazının kabul edilemeyeceği bu durumda meskeniyete ilişkin şikayetin süresinde olmadığı anlaşılmakla şikayetin süreden reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu, usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yönünden inceleme yapılmaksızın, imzaya itirazın esası incelenerek itirazın kabulüne karar verildiği görülmüştür....
Hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. 82/1-12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti. İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tabidir. Bu süre 103 davetiyesi tebliğinden, tebliğ yok ise öğrenme tarihinden başlar. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usule aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise tebligat geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Somut olayda, takip dayanağı ilamda borçlunun vekil ile temsil edilmesi nedeniyle icra takibinde tebliğ işlemlerinin adı geçenin vekiline yapılması gerekmektedir. Ancak 103 davetiyesi borçlu asile tebliğ edilmiştir.Vekil varken asile yapılan 103 davetiye tebliği usulsüz olup....