Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Usulsüz Tebligat Şikayeti Yönünden; Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından dava dışı borçlu Işıl Ürek aleyhine başlatılan takiple ilgili olarak davacı 3.kişi şirkete İİK 89.madde kapsamında haciz ihbarnameleri gönderildiği, davacı tarafın haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, 07/10/2021 tarihinde haberdar olduklarını söyleyerek şikayette bulunduğu, ayrıca İİK 85.madde kapsamında taşkın haciz şikayetinde bulunduğu görülmüştür....

Somut olayda, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti üzerine, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 15/11/2019 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve şikayetçinin 15/11/2019 tarihinden itibaren işlemeye başlayan yasal 7 günlük süre içinde icra dairesine itirazını bildirmediği anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen kanun hükmü gereğince, icra mahkemesine bildirilen itirazın geçersiz olduğu anlaşıldığından itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

    Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde, bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. Mahkemece, her somut olayın özelliği, cereyan şekli, gerçekleşen maddi olgular en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup iddia tahkik edilmelidir. HGK'nun 7.4.1982 tarih ve 1377- 337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ispatlanabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu ..................... aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatılmış, şirket ortağı olan ... tarafından şirkete yapılan ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu belirtilerek borca itiraz edilmiştir. İcra mahkemesine başvuru, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraz mahiyetinde olup, tüzel kişiler yetkili organları aracılığı ile şikayet ve itiraz başvurusunda bulunabilirler. Tüzel kişilerin organları, şikayet ve borca itirazda yasal temsilci(kanuni mümessil) durumundadır....

      İcra Müdürlüğünün 2018/3342 E sayılı dosyasında İzmir Valiliği İl Dernekler Müdürlüğü tarafından gönderilen cevabi yazıda bildirilen adrese tebligat yapıldığını, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesi gerektiğini, her ne kadar müvekkili aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmiş ise de, müvekkili kuruluş tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığını, kabul ve rücu anlamına gelmemek kaydıyla İzmir Valiliği İl Dernekler Müdürlüğünün yapmış olduğu hatanın müvekkiline yükletilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığını beyanla istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2018/3342 E sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin haciz tahliye talepli icra takibi başlatıldığı, örnek 13 ödeme emrinin borçlunun ''Cumhuriyet Bulv....

      tarihten sonra 30 günlük sürenin bitim tarihi olan 12.04.2021 tarihi itibariyle tebligatın Türk ve Hollanda mevzuatına göre yapılmış sayılacağı ve tebligatın usulüne uygun yapıldığı, icra dosyası kapsamında yapılan son tebligatın bu tebligat olduğu, diğer tebligatlara ilişkin usulsüz tebliğ şikayetinin ise 12.04.2021 tarihinden itibaren yedi günlük süre içinde yapılmadığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin ve ilama dayalı olarak ilamsız takip yapılamayacağına ilişkin şikayetin reddine karar verilmiştir....

        Mahkemece, takibin 13.11.2013 tarihinde başlatıldığı, 6552 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce yapılmış takipte usuli işlemlerde aykırılık bulunmadığı, kamuya tahsisli olanlar dışındaki hesaplara haciz konulduğu, bu yönü ile de aykırılık bulunmadığı; aşkın haciz iddiasıyla ilgili yeterli belge sunulmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir. Borçlu vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, Borçlu Belediye vekili uygulanan tüm haciz işlemlerinin usulsüz ve açıkça yasaya aykırı olduğunu bildirerek hacizlerin kaldırılmasını istediğinden, haczedilmezlik şikayeti yönünden de işin esası incelenerek sonuca gidilmesi gerekirken eksik inceleme ile sonuca gidilmesi doğru değildir....

          Somut olayda, borçlu adına çıkartılan ödeme emri tebligatının incelenmesinde; tebligatın borçlunun işyeri adresine çıkartıldığı ve 13.12.2014 tarihinde aynı adreste "... imzasına” tebliğ edildiği görülmüştür. İşyeri adresine çıkartılan tebligat bu hali ile Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine göre yapılmış ise de, tebliğ anında muhatabın orada bulunmadığı hususu tespit edilmeden doğrudan çalışana yapılmış olduğundan tebligat, anılan madde hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür. Bu durumda, mahkemece, şikayetin Tebligat Kanunu'nun 17. maddesine aykırılık nedeni ile kabulü gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsiz ise de, sonuçta şikayet kabul edilmiş olmakla, gerekçedeki yanılgılı değerlendirme bozma nedeni yapılmamış, sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir....

            (HMK m.297/ç) ve HUMK.nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 30.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasını ve davanın kabulünü istemiştir....

              UYAP Entegrasyonu