Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu'nun 35 inci maddesi. 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup borçlunun temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....

    İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....

      Usulsüz tebliğ şikayeti reddedilmiş olmakla İcra Müdürlüğünce süresinde yapılmayan itirazın reddine ilişkin 03/03/2022 tarihli işlemde de isabetsizlik bulunmamaktadır. HMK'nun 355. Maddesi kapsamında dairemizce resen nazara alınması gereken herhangi bir kamu düzenine aykırılık da bulunmamaktadır. Dolayısı ile, tarafımızca da izah ve iştirak olunan bu gerekçeler ile ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması cihetine gidilmiştir....

      Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçluların icra mahkemesine başvurularında; ödeme emri tebligatlarının ve mirasçılara gönderilen muhtıraların usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek, usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulü ile usulsüz tebligatı öğrendikleri 17/08/2020 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesini ve takip işlemleri ile ödeme emrinin iptalini talep ettikleri, ilk derece mahkemesince; şikayetin süre yönünden reddine karar verildiği, borçluların istinaf yoluna başvurmaları üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; borçlu ... .....A.Ş'nin istinaf başvurusunun...

        Karara karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunarak, mahkemece dava dilekçesindeki talep sonucunu aşar biçimde hüküm kurulduğunu, davacının dava dilekçesinde yalnızca ilama aykırılık şikayetinde bulunduğunu, şikayetin de yersiz olduğunun alınan bilirkişi raporu ile ortaya çıktığını, davacının tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin hiçbir talebi olmadığı halde mahkemece yanılgıya düşülerek davacının talep sonucunu aşar şekilde hüküm kurulmasının ve buna istinaden yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın, tebligat usulsüzlüğü şikayeti ile faize itiraza ilişkin olduğu görüldü....

        Gereğince kamu düzenine aykırılık teşkil eden bir hususun bulunmaması nedeniyle, istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda ilk derece mahkemesi kararının gerekçesi, dosya kapsamı ve delil durumu değerlendirildiğinde istinaf olunan kararda usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, istinaf sebep ve gerekçelerinin yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete yapılan tebligatın, TK. md. 21 hükmü yerine getirilmediği için usulsüz olduğunu, müvekkili şirketin icra emrinde belirtilen bağımsız bölüme çıkmadığını, tebligat adresinde kimse olmadığı şeklindeki güvenlik görevlisi beyanı ile tebligat haber kağıdını kapıya koymaksızın işlem yaparak usulsüz olarak icra emrini muhtara tebliğ edildiğini, tebligat memurunun söz konusu usulsüz davranışı nedeniyle şikayete konu dosyanın icra emri müvekkili şirkete tebliğ edilemediğini yapılan tebligatın usul ve yasaya aykırı olduğunu, alacaklı tarafça aynı alacak için birden fazla icra takibi yolu başlattığını, usulsüz tebligat ve devamındaki işlemlerden dolayı müvekkili şirketin 3 adet taşınmazı değerinin çok altında satışa çıkarıldığını, İstanbul 10....

        şekilde yapılmamış olması sebebiyle mahkemece söz konusu usulsüz tebligata dair haklı ve hukuka uygun şikayetin kabulü ile bahsi geçen tebligatların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İcra müdürlüğünün 2018/4808 E. sayılı dosyası kapsamında söz konusu takip dosyasındaki alacak iddiasını da ihtiva eden usule ve yasaya aykırı sıra cetvelinin de düzenlenmiş olmasından dolayı müvekkilin haklarına halel gelmemesi açısından işbu dosya yönünden takibin tedbiren durdurulmasını, müvekkilinin dosyadan haberdar olduğu tarih olan 22/07/2020 tarihinin tebligat tarihi olarak kabulünü, takibin ve ödeme emrinin iptalini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili duruşmadaki beyanında davanın reddini talep etmiştir. İzmir 2. İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda usulsüz tebligat şikayetinin reddine, borca itirazların süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir....

        Dairemizin 09.06.2015 tarih ve 2015/12150-16065 sayılı kararı ile; tebliğ mazbatasında beyanı alınan komşu isminin tespit edilmediği, komşunun isim ve imzadan imtina etmiş olduğunun şerhedilmesinin tebligatı geçerli hale getirmeyeceği, TK.'nun 21/1 ve Tebligat Yönetmeliğinin 30. maddesine göre tebligatın usulsüz olduğu gerekçesi ile mahkeme kararı bozulmuştur. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun şikayeti, icra emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

          UYAP Entegrasyonu