"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlunun, icra mahkemesine verdiği dilekçede, örnek 7 ödeme emri tebligatının usulsüz tebliğ edildiğinden ödeme emri tebliğ tarihinin öğgrenme tarihi olarak düzeltilmesini, usulsüz olarak konulan hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği mahkemece, tebligat usulsüzlüğü şikayeti değerlendirilmeden haczin kaldırılması şikayetinin husumet yokluğu gerekçesi ile reddine karar verildiği görülmektedir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin mavi zarf yerine beyaz zarfla tebliğ edilmesi, zarf üzerinde memurun, ad ,soyad ve imzasının bulunmaması, kapıya 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğunu, Mahkemece tebliğin usulsüz olduğunun kabul edilerek imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerekirken usulsüz tebliğ şikayeti reddedilerek imzaya ve borca itirazları incelenmeden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Kanunun 23. maddesinde, tebliğ mazbatasında yer alması gereken hususlar sayılmış olup, mazbatada tebliği çıkaran mercinin imzasının bulunması koşuluna yer verilmemiştir....
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, dava konusu ödeme emrinin T.K'nun 21/1 maddesi uyarınca davacının işyeri adresinde şeklen usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına, mernis adresinde tebligat yapılması zorunluluğunun bulunmamasına, zira T.K'nun 21/2 değil, 21/1 maddesinin somut olayda uygulanmış olmasına, ilk derece mahkemesinin kararında yazılı gerekçelere göre istinaf sebepleri ile sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine aykırılık bulunmayan karara yönelik istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2020/508 ESAS - 2020/381 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin taşındığı ve muhtarlıkta kaydının bulunmadığı şerhiyle bila tebliğ iade edilmesine rağmen aynı adrese yeniden tebligat çıkarılarak muhtara bırakıldığını, müvekkiline ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takipten 28/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebligatın iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 28/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Yine dosya arasındaki davacının Çeşme ilçesindeki evinin güvenlik sistemi işleticisi şirketin kayıtlarına göre de tebligat yapılan tarihte davacının Çeşme ilçesindeki evinde olduğu anlaşılmaktadır. Muhatabın il dışında olması adresten geçici ayrılma sayılmayacağından tebliğ tarihinde İzmir ilinde değil ve fakat Çeşme ilçesinde bulunduğu anlaşılan davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesi gereği yapılan tebligat usulsüzdür. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ve tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi yerindedir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; usulsüz tebliğ şikayeti, hacizlerin kaldırılması ve tahsil edilen paranın borçlulara iadesine ilişkindir. 2. Değerlendirme 1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup şikayetçi borçlular vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilinin, tebligatı 01.02.2021 tarihinde Uyaptan öğrenmiş olması sebebi ile süresinde borca ve ferilerine itiraz ettiğini, takibin durdurulmasına karar verilmesinin ve haksız hukuksuz konan hacizlerin kaldırılmasının talep edilmesine rağmen icra müdürlüğünün bu hususta takibin durdurulması kararı vermediğini, söz konusu icra dosyasından dolayı alacaklı olduğunu iddia eden kişiye davacı müvekkilin bir borcu olmadığını, davacının görme engeli ve bir kısım işitme engeli olduğunu, bu konuda ki engeli de dikkate alınarak tebligatın da usulsüz yapılmış olması sebebi ile süresinde itiraz üzerine takibin durdurulmamasının hukuka aykırı olduğunu, Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğünde ki gerekli işlemlerin de yapılmadığını, tebligatın usulsüz olduğunun tespitini ve tebliğ tarihinin 28.01.2021 olarak tespiti ile düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/11/2019 NUMARASI : 2019/523 ESAS - 2019/769 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Ankara 2.İcra Müdürlüğü 2017/23645 sayılı dosyasında taraflarına İİK 89/1,2 ve 3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve 89/3 haciz ihbarnamesinden 29/06/2019 tarihinde tesadüfen haberdar olduklarını, müvekkilinin adresi ''Apa Giz Plaza Büyükdere Cad. No:191 İç Kapı No: K22 Şişli/İSTANBUL'' olup 89/1 ve 2 haciz ihbarnamelerinin müvekkiline ait olmayan ''Cumhuriyet Mah. Tuna Cad....
Mahkemece, icra dosyası borcunun ödenerek dosyanın infazen kapatıldığı, bu nedenle şikayetin konusuz kaldığı gerekçesiyle şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar borçlu tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 33. maddesi (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 76. maddesi) uyarınca olayları bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ve uygulanması gerekli kanun hükmünü saptayıp, çekişmeyi gidermek hakime aittir. İlamlı takipte ilama aykırılık şikayeti takibin infazla ortadan kaldırılmasına kadar süresiz olarak icra mahkemesi önüne getirilebilir. İnfazdan sonra ilama aykırılık şikayeti ileri sürülemez. İcra dosyasında 02.09.2014 tarihinde yapılan dosya hesabında, hesaplanan alacak ve yatan para değerlendirmesi yapılarak, 4300,00 TL borçluya iade edilecek miktar olarak belirlenmiştir....
Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır. Somut olayda ise borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emri bulunmadığından 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesinin uygulanma imkanı yoktur. Ayrıca Dairemizin yerleşik içtihatlarına göre borçluya ödeme emri tebliğ edilmemiş olsa bile alacaklının takibi ve uyuşmazlığı sürdürme iradesinin bulunması halinde itiraz hakkının bulunduğu kabul edilmektedir....