Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasıyla başlatılan takip kapsamında ödeme emrinin müvekkiline usulsüz tebliğ edildiğini, müvekkilinin usulsüz tebligat ve takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 21/08/2020 tarihinde takibe ve borca itiraz ettiklerini ancak icra müdürlüğünün 24/08/2020 tarihli kararıyla itirazın haksız olarak reddedildiğini bildirerek 24/08/2020 tarihli icra memur işleminin iptaline, itiraz dilekçesinin süresinde sunulduğunun kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığı, borçlunun bilinen adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine mernis adresine mernis şerhli olarak ödeme emrinin 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır.Davacı borçlunun ödeme emrinin tebliğ tarihi itibariyle subay olarak görev yaptığı nedenle tebligat kanunun 14 maddesinde tebliğ yapılacak kişilerden olmaması nedeniyle mernis adresine yapılan tebligat usulüne uygundur. O halde, mahkemece taleplerin geçikmiş itiraz yönünden değerlendirilmesi gerekeceği dikkate alındığında gecikmiş itiraz koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden de karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği anlaşılmakla davalı vekilinin istinaf talebi yerinde bulunduğundan HMK'nun 353/1- a-6 maddesi gereğince Kayseri 1....

YANIT: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın gecikmiş itiraz davası niteliğinde olmadığını, davacı vekilinin 25/08/2020 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi sunduğunu ancak vekilin o tarihte vekil olmadığını, vekalet ilişkisinin 14/09/2020 tarihli vekaletname ile kurulduğunu, bu vekaletname ile 25/08/2020 tarihinde yapılan işlemin geçerli olmayacağını, bu nedenle borçlu vekilinin itirazının hükmü bulunmadığını, ayrıca icra müdürünün vekaletname ibrazı için süre verme yetkisinin bulunmadığını, öte yandan usulsüz tebligat şikayetinin 7 günlük süre içinde yapılması gerektiğini, davanın süresinde olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince evrak üzerinde yapılan inceleme sonucunda, şikayetin kabulü ile, Menemen İcra Müdürlüğünün 2020/1375 Esas sayılı dosyasında davacı borçlu adına gönderilen tebligatın usulsüz yapıldığının ve ödeme emrinin tebliğ tarihinin 25/08/2020 olduğunun tespitine karar verilmiştir....

Borçlu yedi gün içinde ödeme emrine itiraz etmez ise, ödeme emri ve icra takibi kesinleşir. Ödeme emri tebliği usulsüz ise, ödeme emrinin tebliğ edildiği tarih, borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği tarihtir ve yedi günlük normal itiraz süresi bu tarihten itibaren başlar. Somut olayda; ödeme emri 30.11.2010 tarihinde davalının işçisine tebliğ edilmiş, davalı 08.12.2010 günü, ödeme emrinin tebliğini izleyen 8. gün itirazını yapmıştır. Davalı itirazını yedi günlük itiraz süresi içinde yapmamıştır. Ancak davalıya yapılan ödeme emri tebliği usulsüzdür. Zira; 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 17. maddesi ile Tebligat Tüzüğünün 23. maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek, İİK’nun 168/4-5 maddesinde öngörülen 5 günlük süreden sonra imzaya ve borca itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebliğ şikayeti incelenemeden işin esasının incelenerek imzaya itirazın kabulü karar verilmesi üzerine, mahkeme kararının Dairemizce, öncelikle usulsüz tebliğ şikayeti yönünden inceleme yapılması gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyularak ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu...

      Maddesine göre yapılan tebligat işlemi usulüne uygun olup, tebligat mazbatası incelendiğinde 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Yönetmeliğine uygun olarak tebligat işleminin gerçekleştirildiği ve haber kağıdının yapıştırıldığının posta memuru tarafından açıkça belirtildiği ve mazbata üzerine bu durumun yazıldığı mazbatanın resmi evrak hükmünde olduğu anlaşılmakla davacının haber kağıdı yapıştırılmadığına dair herhangi bir delile dayanmayan aksi yöndeki iddialarına itibar edilmemiş ve usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar vermek gerekmiştir....

      İİK'nun 62/1 maddesi gereğince, genel haciz yoluyla takiplerde, itiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti üzerine, mahkemece, ödeme emri tebliğ tarihinin 15/11/2019 olarak düzeltilmesine karar verildiği ve şikayetçinin 15/11/2019 tarihinden itibaren işlemeye başlayan yasal 7 günlük süre içinde icra dairesine itirazını bildirmediği anlaşılmıştır. Yukarıda belirtilen kanun hükmü gereğince, icra mahkemesine bildirilen itirazın geçersiz olduğu anlaşıldığından itirazın reddine karar verilmesi isabetli olmuştur....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; Tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin REDDİNE, usulsüz tebliğ şikayeti reddedildiğinden takibe konu borca faize ve ferilerine ve yetkiye itiraz davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı tarafından dava dilekçesinde belirtilen nedenlerle istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ ve borca itiraza ilişkindir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, ilamsız icra takibinde ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayeti ile ödeme emrinin iptali istemine ilişkindir. A-DAVACININ ÖDEME EMRİNİN USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....

        emri düzenlendiğini, usul ve yasaya aykırı söz konusu ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu