Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, borçluya 05.04.2012 tarihinde ilk ödeme emri tebliğ edildikten sonra alacaklı vekilinin, tebligatın yasada belirtilen şekilde yapılmadığından bahisle "...ödeme emrinin usulü dairesinde yeniden tebliğe çıkartılmasını..." talep etmesi üzerine icra müdürlüğünce borçluya çıkarılan ödeme emrinin 08.03.2013 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlu vekilinin 18.03.2014 tarihinde takip dosyasının fotokopisini aldığı ve icra mahkemesi nezdinde 25.03.2014 tarihinde eldeki şikayet başvurusunda bulunduğu anlaşılmaktadır. Dairemizin istikrar kazanan uygulama ve içtihatlarına göre, ikinci kez ödeme emri tebliğ edilmesi borçluya yeniden itiraz ve şikayet hakkı verir. İcra ve Mahkeme dosyaları kapsamına göre, borçlunun usulsüz olduğunu ileri sürdüğü 08.03.2013 tebligat tarihinden sonra ve öğrenme tarihi olarak beyan ettiği 18.03.2014 tarihi öncesinde, ödeme emri ve takipten haberdar olduğuna ilişkin yazılı veya borçlunun ikrarını içeren bir belge de bulunmamaktadır....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 27/05/2021 NUMARASI : 2021/114 ESAS 2021/159 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/6541 Esas sayılı dosyası ile başlatılan ilamsız icra takibi ile müvekkiline ödeme emri gönderildiğini, müvekkiline usulüne uygun tebligat yapılmamasına rağmen açılan takibin kesinleştiğini, bu suretle davalı müvekkiline karşı haciz işlemleri yapıldığını, iş bu icra takibinin tesadüfen 16.04.2021 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, bu itibarla şikayete konu Sivas İcra Müdürlüğü'nün 2021/6541 Esas sayılı dosyasında borca, faize, fer'ilerine, ödeme emrine ve tüm takip içeriğine itiraz ettiklerini bildirmiş olmakla şikayetlerinin...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE İcra dosyasının incelenmesinde; davacı hakkında bir adet bonoya dayalı ilamsız icra takibi başlatıldığı ve örnek 7 nolu ödeme emrinin düzenlendiği, ödeme emrinin borçluya tebligat kanunu 21/2 maddeye göre mernis adresine gönderildiği ve tebliğ edildiği, borçlunun icra dosyasına 01/07/20109 tarihinde başvurarak borca yönelik itirazları sunduğu anlaşılmaktadır. Borçlu dava dilekçesiyle de sabit olduğu üzere öncelikle ödeme emrinin iptalini talep etmiş aksi takdirde usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulünü istemiştir. Mahkeme usulsüz tebliğe yönelik şikayeti kabul etmemiş ancak ödeme emrinin iptaline yönelik şikayeti örnek 7 ile takip başlatılmasına rağmen ödeme emri tebligat parçasında örnek 10 yazılı olduğundan bahisle kabul etmiştir. Ödeme emrinin tebliğ edildiği adres mernis adresi olup bu yönde yanlar arasında bir tartışma olmadığı gibi uyap kayıtları ile de bu husus teyit edilmektedir....

    Ve 2019/230 K. Sayılı ilamı ile "İstanbul 2. İcra müdürlüğünün 2016/28983 Esas sayılı icra takip dosyası üzerinden ödenmeyen aidat alacağının tahsili bakımından ilamsız takip başlatıldığı, örnek no:7 ödeme emrinin davacı borçlu şirket adresine 05/10/2016 tarihinde gönderildiği, belirtilen tarihte bila tebliğ iade edildiği, bu kere aynı adrese tebligat kanunun 35.maddesi uyarınca davetiye gönderildiği ve 28/11/2016 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. İlk derece mahkemesince 24/07/2017 tarih, 2017/767 Esas 2018/175 Karar sayılı ilama ödeme emrinin tebliğinin borçlu şirket adresine usulü dairesinde yapıldığı, bu nedenle usulsüz tebligat şikayetinin reddine, ödeme emrine eklerin eklenilmediği şikayetinin süre nedeniyle reddine karar verdiği, ancak hacizlerin fekki ve mükerrer takip nedeniyle takibin iptali yönündeki dava sebepleri yönünden olumlu olumsuz hiçbir karar verilmediği görülmüştür....

    İcra Müdürlüğünün 2019/9640 esas numarası ile kendisine gönderilen ödeme emrini 04/09/2019 tarihinde muhtardan teslim aldığını, müvekkilinin kapısına haber kağıdı yapıştırılmadığı için usulüne uygun tebliğ yapılmadığını, usulsüz tebliğ nedeni ile 04/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş sayılmasını talep ettiğini, müvekkilinin davalı şirket ile denetim sözleşmesi olmadığını, takip konusu alacağın sözleşmeye dayalı dayalı alacak olduğunu, dava konusu inşaatta ruhsat ve eklerine aykırı imalat mevcut olduğunu, davalı şirketin denetleme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, denetimle ilgili alacak hak etmediğini belirterek, müvekkilinin ödeme emrinin 04/09/2019 tarihinde tebliğ edilmiş kabul edilmesine, müvekkilinin icra takibine süresinde itiraz etmiş sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, gecikmiş itirazın reddine, dair karar verilmiştir....

    Hakim, bir davada sadece tarafların ileri sürdükleri maddi vakıalar ve neticei taleplerle bağlı olup, dayandıkları kanun hükümleri ve onların tavsifleri ile bağlı değildir. Kanunları resen tatbik ederek, iddia ve müdafaadaki neticei talepleri karara bağlamakla mükelleftir. (04.06.1958 ve 15/6 sayılı İBK.) Somut olayda, şikayetçi borçlu tarafın ödeme emrinin tebliğ edildiği tarihte yurt dışında olduğunu belirterek gecikmiş itirazının kabulünü talep ettiği görülmekle; Şikayetçi borçlu şikayet dilekçesinde ödeme emri tebligatı usulsüzlüğünden bahsetmekle beraber gecikmiş itirazda bulunduğu kabul edilse bile Yerleşik Yargıtay İçtihatları nazara alınarak hukuki tavsif hakime ait olmak üzere, öncelikle ödeme emri tebligatının usulüne uygun olup olmadığı belirlenerek usulüne uygun değil ise bu şekilde sonuca gidilmesi, usulüne uygun olduğunun tespit edilmesi halinde ise başvurunun gecikmiş itiraz olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayeti ve ödeme emrinin iptali talebine ilişkindir. İzmir 24. İcra Müdürlüğünün 2021/4203 esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu hakkında genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinde belirtilen adrese çıkartılan ilk tebligatın 20/04/2021 tarihinde iade edildiği, bunun üzerine davacının mernis adresine çıkarılan tebligatın 24/05/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 16/06/2021 tarihinde takibe itiraz ettiği, bu itirazının süresinde olmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce reddedildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesi ve Yönetmeliğin 16/2. maddesine göre; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa, bilinen en son adresinde yapılır....

    şikayetinde bulunduğu, mahkemece, sair şikayet ve itiraz nedenlerinin reddi ile ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği gerekçesi ile ödeme emrinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesinde; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....

      Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Vakfıkebir İcra Müdürlüğünün 2020/45 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığını, takip uyarınca müvekkiline gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, söz konusu ödeme emrinden 25.02.2020 tarihinde haberdar olunduğunu, bu nedenle ödeme emrinin tebliğ tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesi gerektiğini, öte yandan takipte talep edilen işlemiş, işleyecek faiz miktarı ile faizin türüne yönelik itirazlarının bulunduğunu ileri sürerek usulsüz tebligat şikayeti uyarınca ödeme emrinin tebliğ tarihinin düzeltilmesine, faize yönelik itirazlar uyarınca takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin usule uygun şekilde tebliğ edildiğini, takipte istenilen faizin türü ve miktarının usul ve yasaya uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

      UYAP Entegrasyonu