Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davanın usulsüz tebligat şikayeti, yetki, zamanaşımı, husumet ve imzaya itiraz olarak açıldığı, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulsüz olduğundan bahisle kabulüne karar verildiği, bu talep yönünden verilen kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından yetki itirazının süresinde ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği, yasa gereğince öncelikle yetki itirazı yönünden inceleme yapıldığında; Bonoya dayalı takipte İİK.'nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HMK.'nın 6. maddesi dikkate alındığında; takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerektiği ve bu yerdeki icra dairesinde takibin yapılabileceği düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kırkağaç İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/12/2014 NUMARASI : 2014/27-2014/53 Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçluların taşınmazları hakkındaki diğer şikayetleri ile birlikte S.. K.. yönünden 1210 parsel sayılı taşınmaz ile ilgili meskeniyet iddiasında bulunduğu, mahkemece borçluya gönderilen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek meskeniyet şikayetinin esası incelenerek karar verildiği görülmektedir. 6100 Sayılı HMK.'nun ''Taleple Bağlılık İlkesi'' başlıklı 26. maddesinin birinci fıkrasında ''Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez....
Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış veya usule uygun yapılmamış ise borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazına 29/05/2014 tarihinde tapuda haciz şerhi işlendiği, borçlunun usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiği 103 davetiyesinin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. O halde mahkemece öncelikle borçlunun, İİK.’nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin değerlendirilmesi, tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse meskeniyet şikayetinin, öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının incelenmesi, şayet istem süresinde ise işin esasının incelenmesine geçilerek, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, doğru vekile icra emri tebliğ edilmeden takibin usulsüz olarak kesinleştirildiği şikayeti ile meskeniyet şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk İİK'nın 16/1-2 ve 82/12 maddesi. 3. D eğerlendirme 1.Temyiz dilekçesi ekinde sunulan yetki belgesinden, icra emri tebliğ edilen Av. ...'nun takibin dayanağı olan ... ... 1....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen tüm dosya kapsamı itibari ile; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlunun adına çıkarılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imza ve borca itiraz ettiği, mahkemece ödeme emrinden haciz tarihi olan 23.01.2019 tarihi itibari ile haberdar olunması nedeniyle usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, davacı borçlu şirketin kararı istinaf ettiği anlaşılmıştır. Somut olayda davacı şirket adına çıkartılan ödeme emri tebligatının Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulüne uygun tebliğ edilmediği ancak 23.01.2019 tarihli haciz esnasında şirket çalışanı olduğunu beyan eden Yasemin Işık'ın hazır bulunduğu, yetkili temsilcinin hazır bulunmadığı anlaşılmakta olup haciz tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü mümkün değildir....
Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemeye yetkilidir. Somut olayda, tapu kaydının incelenmesinde taşınmaza, asıl takip dosyası olan Bakırköy 6. İcra Dairesinin 2017/12369 esas sayılı dosyasından yazılan müzekkere ile doğrudan haciz konulduğundan, yukarıda açıklanan yasal düzenleme ve kurallar gereğince anılan takip dosyası ile ilgili meskeniyet şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu Bakırköy İcra Hukuk Mahkemesi'ne aittir. Davalı alacaklı tarafça da cevap dilekçesinde yetki itirazında bulunulduğu ancak ilk derece mahkemesince yetki itirazı hususunda olumlu olumsuz her hangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece öncelikle yetki husus değerlendirilmeden esas yönünden davanın görülüp sonuçlandırılmasının hukuka aykırı olduğu anlaşılmıştır....
İcra Müdürlüğü'nde başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine alacaklının yetki itirazının kabulü nedeniyle dosyanın ...İcra Müdürlüğü'ne gönderildiği, yetkili icra dairesince çıkarılan örnek 7 ödeme emrinin 22/01/2015 günü tebliğ edildiği, borçlunun 04/02/2015 tarihli itirazının süresinde yapılmadığı gerekçesiyle icra müdürlüğünce 06/02/2015 tarihli kararla reddedildiği, borçlunun red kararının iptali ve tebligat usulsüzlüğü şikayetiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir. Alacaklı tarafça başlatılan ilamsız takipte borçlu yetki itirazında bulunmuş, dosya yetkili icra dairesine gönderilmiştir. Yetkili icra dairesinden borçluya gönderilen ödeme emri borçluya yeniden itiraz hakkı verir. Borçlunun yetkisiz dairede yaptığı borca itiraz yetkili icra dairesinde başlatılan takip yönünden hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağından mahkemenin ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlunun diğer itiraz ve şikayetleri yanında hakkındaki 1 adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ileri sürmüş, mahkemece, tebligatın usule uygun olduğu gerekçesi ile şikayetin reddine karar verildiği görülmüştür....
Sonrasında ise yasal yedi günlük hak düşürücü süresi içerisinde davacı tarafından açılmış bir usulsüz tebligat şikayetine yönelik davanın ve yine borca itiraz dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetine dair bir iddianın bulunmadığı anlaşılmakta olup, davacının en geç borca itirazını yaptığı 20.02.2020 tarihinde takipten haberdar olduğu dolayısıyla usulsüz tebligat şikayetine ilişkin işbu davanın yasal yedi günlük süreden sonra açıldığı anlaşılmakla davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin süre yönünden reddine karar verilmiştir....
GEREKÇE: Davalı alacaklı tarafından davacı ile borçlu aleyhine Adana 7. Noterliğinin 02.12.2019 tarihli düzenleme şeklindeki borç senedine dayalı olarak ilamlı icra takibi yapılmış, davacıya ait dava konusu taşınmaza 08.01.2020 tarihinde haciz konulmuş, anılan hacze ilişkin Adana 7. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/158 esas sayılı dosyası ile meskeniyet şikayetinde bulunulduğu, mahkemece 23.06.2021 tarih ve 2021/158 E, 2021/352 K. Sayılı kararı ile süresinde satış talep edilmemesi nedeniyle haczin düşmüş olduğu gerekçesiyle şikayetin hukuki yarar yokluğundan reddine karar verildiği ve kararın 10/08/2021 tarihinde kesinleştiği, bilahere alacaklı vekilinin 08/04/2021 tarihli talebi üzerine taşınmazın tapu kaydına 16/04/2021 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve Büyükçekmece 3....