Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçluların bonoda yazılı adresleri Çankaya olduğundan Ankara İcra Müdürlüğünde takip başlatıldığını, gönderilen tebligatların bila dönmesi nedeniyle mernis adreslerine tebligat yapıldığını, senette tahrifat bulunmadığını, imzaların da davacılara ait olduğunu, avans faizi talep edildiğini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; "davacıların usulsüz tebliğ şikayetlerinin kabulü ile; Ankara 7. İcra Müdürlüğü'nün 2019/9972 Esas sayılı dosyasında davacı-borçlulara çıkarılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunun tespiti ile, ödeme emri tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15/08/2019 olarak düzeltilmesine, davacıların borca ve imzaya itirazlarının reddine" karar verilmiştir....

olmadığını ve takibin durdurulmayarak kesinleştiğini maaşına haciz konulması ile öğrendiği, borca itirazını süresi içinde yaptığını düşünen borçlu vekilinin icra mahkemesine tebligatın usulsüz tebliğ şikâyetinde bulunacağının düşünülemeyeceği, borçlunun maaşına haciz konulduktan sonra hakkındaki takibin kesinleştiğini ve ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini öğrendikten sonra yasal 7 günlük süre içinde icra mahkemesine başvurduğu, ödeme emri tebliğinin Tebligat Kanunu’nun 20, 21 ve özellikle Tüzüğün 28. maddesi uyarınca usulsüz olduğu gerekçeleriyle direnme kararı verilmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın, 30.12.2021 tarihinde vekaletnamesini Biga İcra Müdürlüğünün 2021/3674 Esas sayılı dosyasına sunduğunu, söz konusu vekaletnamenin Biga İcra Müdürlüğü tarafından 31.12.2021 tarihinde onaylandığını ve davacının borca itiraz dilekçesinin reddedildiğini, İİK Madde 168/5 gereği borca ve yetkiye itiraz süresi 5 gün olduğundan ve vekaletnamesinin de onaylanma tarihi 31.12.2021 tarihi olduğu dikkate alındığında davacının iş bu davayı 5 günlük itiraz süresi geçtikten sonra 10.01.2022 tarihinde açtığını, davacı tarafın süresinden sonra yaptığı yetkiye ve borca itiraz taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, kambiyo senetlerine özgü icra takibinde yetkiye ve borca itiraza ilişkindir....

    ancak yapılan taşınmaz takası ile senetlerin konusuz kaldığını, alacağa ve fer'ilerine itiraz ettiklerini belirterek, 04/07/2019 tarihinden evvel konulan hacizlerin ve anılan tarihten evvelki icra işlemlerinin kaldırılmasını talep etmiştir....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı istinaf dilekçesinde özetle; icra takibini E-devlet sisteminden 31/10/2019 tarihinde öğrendiğini, ödeme emrinin kendisine hiç ulaşmadığını, aynı tarihte icra dairesine itirazını yaptığını, kendisine usulsüz dahi olsa ödeme emrinin gönderildiğinden haberinin olmadığını, usulsüz tebligat yapıldığını bilmediğinden itiraz tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; cevap dilekçesi içeriğini tekrar ederek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, genel haciz yoluyla takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle takibin durdurulması talebine ilişkindir. Adana 9....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 24/11/2016 tarihli, 2016/30780 E. - 24173 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun; haczedilen meskeni ile ilgili olarak icra mahkemesine yaptığı başvuruda, süresinde satış istenmediğinden haczin düştüğünü, 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiğini, haczi yeni öğrendiği için meskeniyet şikayetinde bulunduğunu ileri sürerek haczin kaldırılmasını talep ettiği görülmektedir....

      Ancak, talimat yazısı, borçluya ait menkul ve gayrimenkul mallar ile 3. kişilerdeki hak ve alacakların haczi yönünde ve genel nitelikli olmayıp da belli bir malın haczini isteyen "nokta haczi" biçiminde yazılmış ise bu halde anılan hacizle ilgili şikayet, talimatı yazan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenir. Bir başka deyişle böyle hallerde İİK'nın 79. maddesi hükmü uygulanamaz. Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda; davacı, icra müdürü tarafından borçlu hakkında uygulanan ihtiyati haciz kararının icrası sırasında borçlunun haczi kabil olmayan menkulleri hakkında haciz uygulandığını belirterek, haczedilmezlik şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Bursa 19. İcra Müdürlüğünün 2018/2540 E....

        Ancak bu sayede dosyamız borçlusunun, alacaklı olduğu senetteki tahsil hakkı ve yetkisi ile bu alacak üzerindeki tasarruf hakkı ortadan kalkmış ve haciz koyduran alacaklıya geçmiş olacaktır. Somut olayımızda senet haczinden sonraki süreçte alacaklı tarafından yukarıda izah edilen şekilde İİK.120/2 maddesi uyarınca alınmış bir yetki olmaksızın icra dosyasından haczedilen senette borçlu gözüken T1 adına ödeme hususunda muhtıra tebliğ edilerek ve fakat senet borçlusu T1'ya ödeme emri tebliğ edilmeden ve itiraz imkanı tanınmadan takibe borçlu olarak eklenmesi usul ve yasaya aykırıdır. Taraf ehliyeti kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece bu hususun resen göz önünde bulundurması zorunludur. Şikayete konu takip dosyasında davacı T1 hakkında yapılmış bir takip bulunmamaktadır. Keza İİK.120/2 maddesindeki usul de izlenmediğinden davacının takipte borçlu olarak taraf ehliyeti bulunmamaktadır. Haczedilmezlik şikayetlerinde, geçerli bir haczin varlığı ön koşul olarak dikkate alınması gerekir....

        Ancak halen yürürlükte olan İİK 50.maddesi ise yetki konusunu düzenlerken HUMK'ye atıf yaparak kıyas yoluyla tatbik olunacağını öngörmüştür. Dava ve haciz tarihinde yürürlükte bulunan HMK'nin yetkiyi düzenleyen 5 ila 19 maddeleri arasında eldeki dava ile ilgili kesin yetki kuralı öngörülmemişitr. Diğer yandan İİK 4.maddesi, icra ve iflas dairelerinin işlemlerine karşı yapılacak itiraz ve şikayetleri incelemeye bu icra ve iflas dairelerinin bağlı bulunduğu icra mahkemesinin yetkili olduğunu bildirmiş, ancak koşullarının oluşması halinde İİK 79.maddesinde yetkiyle ilgili istisnai hüküm olarak getirilmiştir. Buna göre haciz, talimat yoluyla yapılmış ve haciz istemi genel nitelikli olup nokta haciz istemi değilse talimat icrasının işlemine yönelik itiraz ve şikayetleri inceleme talimat icrasının bağlı olduğu icra mahkemeleri yetkili olacaktır....

          Tarafından şikayetçi T1 ve Asım Evgin aleyhine genel haciz yoluyla yapılan icra takibinde Mersin ili Toroslar ilçesi Evcili köyü Kızılbağ Köyiçi mevki 182 ada 25 parsel sayılı taşınmazın 29/07/2020 tarihinde haczedildiği, taşınmaz haczine ilişkin şikayetçiye gönderilen 103 davet kağıdının 10/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği, şikayetçi vekilinin vekaletname sunmadığı ve dosyada işlem yapmadığı görülmüştür. Şikayetin 26/10/2020 tarihinde yapıldığı görülmüştür. İİK'nun 16 maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayetinin süresi haczin öğrenildiği tarihte işlemeye başlayacağından borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması 103 davet kağıdı tebliğinden haberdar olduğu anlamına gelmez. Somut olayda, şikayetçinin veya vekilinin haciz tarihi ile usulsüz tebligat şikayetinin yapıldığı tarih arasında takip dosyasında işlem yapmadıkları ve şikayetçi vekilinin takip dosyasında vekaletnamesinin bulunmadığı, Mersin 1....

          UYAP Entegrasyonu