Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten mahkeme kararında davaya konu tebligatın yapıldığı tarihlerin doğru olarak yazılmadığını, bu durumun mahkemece mazbatalar incelenmeden karar verildiğini gösterdiğini, ayrıca tebligat üzerinde TK'nın 21/2 maddesine göre tebligat yapılması talebini içerir şerh bulunmamasına rağmen mahkemece bu şerhin bulunduğunun kabul edildiğini, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu ve takibin usulsüz tebligat ile kesinleştiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ve borca itiraza ilişkindir. Muğla 2....

bu nedenle kaldırıldığını, usulsüz tebliğ sonucunda verilen ilama dayalı hacizlerin kaldırılması yönünde icra müdürlüğünden talepte bulunduklarını, ancak icra müdürlüğünce talebin reddedildiğini, oysa ortadan kalkan ilam gereğince konulan hacizlerin kaldırılması gerektiğini ileri sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

ya ait malvarlığı üzerine konulan hacizlerin kaldırıldığı bildirilmiştir. Dairemizin ... ve 13.12.2011 tarihli ilamı ile ; ...sıfatıyla davacı ... adına davalı Kurum tarafından çıkartılan 24.02.2009 tarih ve ... sayılı (ödeme emirleri, tebligat tutanakları, haciz belgeleri, kaldırılan hacizlere ilişkin tüm belgelerini içeren) icra takip dosyaları getirtilmesine karar verilmiştir. ..., 23.02.2012 cevabi yazısı incelendiğinde; ......

    parçasının incelenmesinde tebligatta komşusunun isim ve imzasının bulunmadığı, müvekkilinin tevziat saatlerinin araştırılmadığının görüleceğini, ödeme emrinin doğrudan borçlunun mernis adresine gönderilmesinin usulsüz tebligat olduğunu, müvekkilinin takipten haberdar olduğu tarihin 09/06/2021 tarihi olarak düzeltilmesini ve hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir....

    o adrese tebligat çıkarılacağı açıklanmıştır....

    İcra dosyasında usulsüz tebligat yapıldığına dair şikayetin, İİK 16/1 maddesi uyarınca bu durumun öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde İcra Mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmekte olup, davacı borçlu vekilinin 24/06/2020 tarihinde icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesinde "müvekkil ilgili takipten tesadüfen 18/06/2020 tarihinde cep telefonuna gelen aracına haciz konulduğuna dair mesajı görmesi üzerine haberdar olmuştur." şeklinde beyanda bulunduğu, bu durumda davacının usulsüz tebligat işleminden en geç 18/06/2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği, bu tarihten itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra 02/07/2020 tarihinde huzurdaki şikayetin yapıldığı anlaşılmış, davacının şikayetinin süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür....

    İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/394 esas sayılı dava dosyasının dava konusu ile huzurdaki incelemeye konu dava konusunun birbirinden farklı olduğunu, 2021/394 esas sayılı davanın 14/09/2021 tarihinde sağlık sorunlarına dayanılarak gecikmiş itiraz talebinde bulundukları bir dava olduğunu, oysa huzurdaki davanın usulsüz tebligat şikayeti ve icra memur muamelesinin şikayeti sebeplerine dayalı bir dava olduğunu, dava dosyasına sunulan belediye yazısının 16/09/2021 tarihli olması karşısında müvekkilinin usulsüz tebliğ işlemini öğrendiği tarihin de 16/09/2021 tarihi olduğunun izahtan vareste olduğunu, usulsüz tebligat şikayeti için son tarih 23/09/2021 tarihi olmakla birlikte 21/09/2021 tarihinde ikame edilen davanın süre yönüyle reddinin açıkça usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek Kocaeli 2....

    Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince değil, 21/1 maddesi gereğince tebliğ edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre mernis adresine usulüne uygun tebligat yapılmadığını iddia ettiğini, talebin öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, ayrıca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, komşunun isminin İsmail Turalıoğlu olduğunun anlaşıldığını, ayrıca aksi düşünülse dahi posta memurunun yazısının okunaklı olmaması nedeniyle tebligatın usulüne uygun olmadığına karar verildiğinden müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi ve T.K.'nun 21/1. maddesi uyarınca açılmış, usulsüz tebligat şikayeti davasıdır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Dayanak senetteki imzanın borçluya ait olduğuna ilişkin ispat yükünün alacaklının üzerinde olduğunu, müvekkilinin imza örnekleri alınmadan imza incelemesi yapılmasının kanuna aykırı olduğunu, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiğini ancak usulsüz tebligata dayanılarak yapılan işlemlerin iptaline karar verilmediğini, bunun da kanuna aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine, hacizlerin kaldırılması talebine ve imza itirazına ilişkindir. Hatay İcra Müdürlüğünün 2019/28503 E sayılı dosyası incelendiğinde; Davalı alacaklı (lehtar) tarafından 55.000,00 TL bedelli bir adet bonoya dayanılarak bonoyu düzenleyen davacı borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı görülmüştür....

    ve T2 aleyhine Tebligat Kanunu Hükümlerine aykırı olarak tebliğ edildiğini belirterek şikayetin kabulü ile usulsüz ödeme emrinin iptaline, müvekkilleri Hatice Günay Özdemir ile T2 yönünden usulsüz olarak yapılan tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

    UYAP Entegrasyonu