numaralı dosyasında müvekkili şirkete 17.08.2021 tarihinde yapılan maaş haciz müzekkeresinin usulsüz tebligat olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; Usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2019/19127 Esas sayılı takip dosyasından davacıya gönderilen maaş haciz müzekkeresinin tebliğ tarihinin 14.06.2022 tarihi olarak düzeltilmesine, yönelik karar verildiği anlaşılmıştır....
ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne, davacılardan T2 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile Karşıyaka 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun, icra mahkemesine yaptığı başvuruda; ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu ve tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini talep ettiği, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır..." hükmüne, aynı Kanun'un 21/1. maddesinde ise; "Kendisine tebligat yapılacak...
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması ve bu hükme göre tebliğ edilmesi, yukarıda belirtilen hükümlere aykırı olduğundan ve muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından usulüne uygun değildir. Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince; 1-Davalı ...'a tebliğe çıkarılan gerekçeli kararın doğrudan 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ olunduğu, doğrudan yapılan bu tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz olduğu anlaşıldığından; adı geçen davalı yönünden gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddeleri gözetilerek ve Yönetmelik hükümlerine uygun şekilde tebliğinin sağlanması, 2-Yine davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tebliğ işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığından usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinde; borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; örnek 7 ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, tebliğ işlemlerinde usule aykırılık bulunmadığından usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verildiği görülmektedir....
imzasız sözlü beyanından anlaşıldı, tebligatı gönderen merciin isteği üzerine TK’nun 21/2 göre tebligat Cumhuriyet Mah. muhtarlığına teslim edilip, 2 No’lu haber kağıdı kapıya yapıştırıldı” şerhi verilerek 19.08.2014 tarihinde tebligatın yapıldığı görülmüştür. Takip dosyasında, borçlunun adresine çıkarılan ve bila tebliğ iade edilen tebliğ evrakı mevcuttur. Tebligatı çıkaran merci tarafından, mazbataya, Tebligat Yönetmeliği'nin 16/2. maddesine uygun şerh verilmemiştir. Bu nedenle, adres hanesine yazılan "Mernis Adresi" ibaresine dayanılarak tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
Bu nedenle, adres hanesine yazılan "Mernis Adresi" ibaresine dayanılarak tebliğ memuru tarafından Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemi usulsüzdür. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde, muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. O halde mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğunu beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesine karar verilmesi gerekirken hatalı gerekçe ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayetçi vekili şikayet dilekçesinde ve istinaf dilekçesinde ;"İcra dosyası incelendiğinden satış ilanının Tebligat Kanunun 21. Maddesine göre muhtara yapıldığı görülmektedir. Belirtilen tebligat usulsüzdür....
yapılması gerekmesine karşın, yokluğunda hüküm kurulan sanığın yakalama ile alınan savunmasında bildirdiği son adresine çıkartılan tebligatın iadesi üzerine, aynı adrese Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebligat yapılmış ise de, bu adrese daha önce usulüne uygun herhangi bir tebligat yapılmamış olması nedeni ile tebligat işleminin usulsüz olduğu anlaşılmakla, Tebligat Kanununun 32/2. maddesi gereğince usulsüz tebliğ halinde, muhatabın hükmü öğrendiğini beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerektiği ve bu nedenle sanığın öğrenme üzerine verdiği 10.12.2020 tarihli temyiz isteminin süresinde olduğu belirlenerek yapılan incelemede; 5271 sayılı CMK'nin 217. maddesi uyarınca duruşmadan edindiği kanaate göre delilleri değerlendirip vicdani kanıya ulaşan Mahkemenin takdir ve kabulünde bir isabetsizlik görülmediğinden, tebliğnamedeki bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir....