MAHKEMESİ Dava dilekçesinde tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazın rayiç bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece tapu iptali şahsen isteminin husumet nedeniyle reddine alacak isteminin ise kabulü cihetine gidilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Tebligat Kanununun .... maddesi ile Tebligat Tüzüğünün ....maddesine göre belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. Bu şekilde yapılan tebligatın geçerli olabilmesi için muhatabın o yerde bulunmadığının tebliğ evrakına yazılması gerekir. Mahkeme ilamı ile karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliği için davacılar vekiline çıkartılan tebligatlar, sekreterine tebliğ edilmiştir. Sözkonusu tebligatlarda muhatabın o yerde bulunmadığına dair bir kayıt yer almamaktadır....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, TK'nın 21/2.maddesinin muhatabın adresten sürekli olarak ayrılması durumunda uygulanması gerektiğini, müvekkilinin adreste oturduğunu, adresten geçici olarak ayrıldığını, ödeme emri tebliğ işlemi usulsüz olduğundan bildirdikleri öğrenme tarihine göre kambiyo senedine yönelik şikayetlerinin süresinde olduğunu, bu nedenle takibin iptali gerektiğini, müvekkilinin 205.000- TL'ye haline münasip ev alamayacağının çok açık olduğunu, bu nedenle meskeniyet şikayetlerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini beyanla Mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Bu haliyle yapılan tebligat 7201 sayılı Kanun'un 21/1. maddesi ile Yönetmeliğin 30. maddesi hükümlerine aykırı olduğundan usulsüz olduğundan mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek bildirilen tarih itibariyle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ayrıca ödeme emrinin iptali ve kötü niyet tazminat talepleri yönünden istemlerin reddine karar verilmesinde usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığı ancak takibin şekline göre diğer her türlü itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiğinden takibin durdurulması talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesis edilmesi gerekirken bu istemin de reddine karar verilmesi uygun değil ise de, istinafa gelen tarafın sıfatı nazara alındığında bu husus eleştirilmekle yetinilmiş olup, davalı vekilinin karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....
nin 2019/505 E. sayılı dosyasında verilen kararın öncelikle Anayasa'ya sonra da Tebligat Kanunu'na açıkça aykırı olduğunu, davacı borçlunun talebinin usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne dair kararının kesinleşmeden hacizli mahcuzların iadesine yönelik olduğunu, mahkemece usulsüz tebligatın kabulüne dair kararın kesinleşmesi beklenmeksizin hacizli mahcuzların iadesine karar verilmişse de işbu kararın hem usulden hem de esastan kaldırılmasına karar verilmesi talebi yanında işbu kararın mahcuz malların muhammen bedelinin dosyaya teminat olarak yatırılmasına karar verilmeksizin doğrudan kabulünün isabetsiz olduğunu, dosyada yapılan haczin usulsüz tebligatın kabulüne dair karar kesinleşmeden düşmediğini, bu nedenle mahcuzların halen dahi hacizli olduğunu, mahcuzların üzerindeki hacizlerin fekkinin ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulü kararının kesinleşmesi ile söz konusu olacağını, bu aşamaya kadar haczin devam ettiğini, mahkemece hacizli mahcuzların üzerindeki haczin fekkinden önce davacı...
No:10 İç Kapı no:14 Çukurova/Adana" adresi olan mernis adresine tebligat gönderildiği, tebligat üzerinde Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesi uyarınca tebligat yapılması hususunda şerh bulunduğu, yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği anlaşılmakla davacı tarafından açılan usulsüz tebligatın iptali ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçesindeki hususları tekrar ederek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; kararın usul ve yasaya uygun olduğunu, davaya cevap dilekçesindeki hususları tekrar ederek davacının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir....
En yakın isim vermekten imtina eden komşusuna haber verildi." açıklaması ile 21/07/2017 tarihinde tebligat işleminin yapıldığı görülmüştür. Tebligatta, borçlunun yaylada olduğuna ilişkin bilgi alınan kişinin kim olduğunun belirtilmediği, yaylada olduğunun belirtilmesine rağmen muhatabın tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceği hususunun tespit ve tevsik edilmediği, haber bırakılan komşunun isim ve soyadının bulunmadığı bu haliyle tebliğ işlemi, Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30 ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüzdür. Tebliğ memuru muhatabın nerede olduğu bilgisini aldığı kişinin ismini belirtmediğinden, tevziat saatinden sonra dönüp dönmeyeceğini tevsik etmediğinden ve haber bırakılan komşunun ismini belirtmediğinden tebligat bu yönüyle usulsüzdür. Usulsüz tebliğde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihidir....
Taraflar arasındaki ödeme emri tebligat işleminin usulsüz olduğuna dair şikayet ve takibin iptali uyuşmazlığından dolayı yapılan inceleme sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 17.12.2021 tarihi olarak tespiti ile takibin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve şikayet edilen alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların başvurularının esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı şikayetçi borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/121 ESAS, 2022/766 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalılar tarafından müvekkili şirket aleyhine 25.04.2020 keşide tarihli 80.000,00 TL bedelli çeke dayanılarak İzmir 28....
İcra dosyasında usulsüz tebligat yapıldığına dair şikayetin, İİK 16/1 maddesi uyarınca bu durumun öğrenildiği tarihten itibaren 7 günlük süre içerisinde İcra Mahkemesi nezdinde ileri sürülmesi gerekmekte olup, davacı borçlu vekilinin 24/06/2020 tarihinde icra dosyasına sunduğu borca itiraz dilekçesinde "müvekkil ilgili takipten tesadüfen 18/06/2020 tarihinde cep telefonuna gelen aracına haciz konulduğuna dair mesajı görmesi üzerine haberdar olmuştur." şeklinde beyanda bulunduğu, bu durumda davacının usulsüz tebligat işleminden en geç 18/06/2020 tarihinde haberdar olduğunun kabulü gerektiği, bu tarihten itibaren 7 günlük süre geçtikten sonra 02/07/2020 tarihinde huzurdaki şikayetin yapıldığı anlaşılmış, davacının şikayetinin süre yönünden reddine'' karar verildiği görülmüştür....