Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde davacı vekili, müvekkili aleyhine açılan itirazın iptali davasında yargılama sırasında, davacıya Tebligat Yasasının 35.maddesince usulsüz tebligat yapılarak davanın kabul edildiğini ve kararın da yine Tebligat Yasasının 35. maddesince yapılan tebligat sonucu kesinleştirildiğini, davacının yapılan yargılamadan haberdar olmadığını ileri sürerek mahkemenin 2004/1323 Esas - 2005/526 sayılı kararının kaldırılarak yargılamanın yenilenmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüyle sözü edilen kesinleşmiş kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 375. maddesinde yargılamanın iadesi sebepleri sayılmış olmakla, davacının ileri sürdüğü usulsüz tebligatın yargılamanın iadesi sebebi olamayacağı ancak mahkeme kararına karşı tebligatın usulsüz olması nedeniyle süresinde temyiz isteminde bulunabileceği hususu...
Dava dilekçesinde tapu kaydının iptali, ortak yerlerin yeniden tespiti ile paydaşlığın yeniden düzenlenmesi istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmiş, daha sonra duruşma isteminden vazgeçilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Dosyanın incelenmesi sırasında davalılardan ...,...,... 'a dava dilekçelerinin tebliğ edildiği adresler yerine başka adreslere çıkartılan gerekçeli karar tebligatlarının tebliğ edilememesi üzerine bu davalılar adına usulsüz olarak ilanen tebligat yapıldığı; davalı ... 'nun daha önce tebligat yapılan adresine gerekçeli kararın tebliğ edilememesi üzerine Tebligat Yasasının 35. maddesine göre tebligat yapılması gerekirken usulsüz olarak ilanen tebligat yapıldığı; davalılardan ...,...,......
Davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine, hak ediş alacağı sebebine dayanarak ilamsız icra takibi yapılmış, davacıya 09/10/2018 tarihinde ödeme emri tebliğ edilmiş, 06/12/2018 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligatın iptali ile yeniden tebligat yapılması istenilmiş, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin 06/12/2018 olarak düzeltilmesine karar verilmiştir. Davacı vekili usulsüz tebligat nedeniyle tebliğ işleminin iptali ile yeniden tebligat çıkartılmasına karar verilmesi gerektiğini iddia ederek istinaf başvurusunda bulunmuştur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile TK'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ tarihinin, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine karar verilmesi gerekir....
Borçlu vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; tebligatın bir çok yönden usulsüz olduğunu, mahkemece sadece Tebligat Kanunun 12. maddesi uyarınca usulüne uygun tebligat yapılmadığından dolayı davanın kabul edildiğinin belirtildiğini, şube adresine tebligat yapılamayacağını, yanlış adres nedeni ile haber kağıdının yanlış yere yapıştırıldığını, tebligat parçasında muhatabın şehir dışına gittiğinden bahsedildiğini, bu durumda müvekkili şirkete TK 21 uyarınca değil 35. maddeye göre tebligat yapılması gerektiğini, icra ceza dosyalarında müvekkil firma yetkilisine bizzat tebligat yapılmadığını, icra ceza dosyalarından veya tasarrufun iptali dosyalarından yapılan tebligatların müvekkilinin haberdar etmeyeceğini, icra dosyası veya tasarrufun iptali dava dosyasının tebligatlarında icra dosyasının içeriğine ilişkin herhangi bir bilgi olmadığını beyan etmiştir. C....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tasarrufun iptali davasından haberdar olunan tarihin farklı ve bağımsız bir dosya olan şikayete konu takip dosyasından haberdar olunduğu anlamına gelmeyeceğini, usulsüz tebligat şikayetinin süresinin tebligatın usulsüz olarak yapıldığını öğrenme tarihi ile başlayacağını, kendilerinin usulsüz tebligatı takip dosyasına vekaletname sundukları 13/12/2021 tarihinde öğrendiklerini, kendisi hakkında takip yapıldığından haberi olmayan davacının farklı bir dava dilekçesinin tebliği ile takipten haberdar olduğunu kabul etmenin hakkaniyete aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca usulsüz ödeme emri tebliği şikayetine ilişkindir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklının borçlu hakkında başlattığı genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde, borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürerek tebliğ işleminin yok sayılması ve ödeme emrinin iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligata yönelik istemin kabulü ile borçluya yapılan tebligat ve icra takip işleminin iptaline karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince; tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
MVK İş Merkezi No:13 Kat:8 Daire:211 Kurtköy Pendik İstanbul" adresine tebligat çıkartılarak 22/02/2019 tarihinde "çalışan tebliğ evrakını almaktan imtina ettiğinden tebliğ zarfı Yenişehir Mahalle Muhtarlığına teslim edilmiş olup 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır" açıklaması ile Mahalle Muhtarlığına tebliğ edilmiştir. 01/03/2019 tarihinde yapılan şikayet ile şirket adresi ile ilgisi olmayan adrese yapılan tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesi istenilmiş, mahkemece şikayetin usulsüz tebligat yönünden kısmen kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine, ödeme emrinin iptali talebinin reddine karar verilmiştir. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün tebligat işlemlerinin usulsüz olduğu, bu nedenle tebligatların iptali ile yeniden tebligat yapılması davalı vekilince talep edilmiş ise de, Mahkemece iptal talebinin reddine dair 26.07.2013 tarihli ek kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava; zamanaşımına uğramış çek alacağının tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılamada toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile davalının ... 6....
Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, aksine yazılı bir delil olmadıkça, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, itirazlarının yanında ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm tesis edilmediği görülmektedir. Mahkemece, öncelikle yapılan tebliğin usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...
Bu durumda muteriz borçlu tarafından yapılan usulsüz tebligat şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürede olduğunun kabulü gerekir.Öte yandan borçluya gönderilen ödeme emri tebligatı incelendiğinde, tebliğ işleminin; “muhatabın adreste oturduğu tespit edilmiş, adres kapalı olduğundan evrak mahalle muhtarına teslim edilmiş olup, 2 nolu haber kağıdı yapıştırıldı” şerhi ile Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmak istendiği, ancak muhatabın adresten geçici mi yoksa sürekli mi ayrıldığının, adreste bulunmama sebebinin ve tevziat saatlerinden sonra tebligat adresine dönüp dönmeyeceğinin Tebligat Yönetmeliği'nin 35. maddesi gereğince, aynı Yönetmeliğin 30. maddesinde sayılan kişilerden sorularak tespit edilmediği, bu hali ile tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliği'nin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmaması nedeniyle usulsüz olduğu görülmektedir.O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri...