WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; tebliğ mazbatasının üzerindeki imzanın Suzan Kazımcevat’a ait olmadığını, kendisinin haberi dahi olmadığını, imza incelenmesi talep edilerek masraflarının karşılanmak istenmesine rağmen mahkemenin delile ulaşmalarını engellediğini, aşamalardaki adres araştırmasına göre sözkonusu adreste Suzan Kazımcevat’ın oturduğunun tespit edildiğini, usulsüz tebligat sebebiyle bu adreste haciz yapıldığını ve bu yolla müvekkilinin taciz edildiğini, aksi ihtimalde müvekkili adreste oturuyor ise kayınvalidesi aynı konutta oturan olmadığından tebligatın usulsüz olacağını, oturmuyor ise de zaten oturmadığı adrese yapılan tebligatın usulsüz olacağını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

No:41 Ulukışla/Niğde adresinde ikamet ettiği görüldüğünden mahkemenin salt kolluk araştırmasına dayalı tebligat usulsüzlüğüne ilişkin kabulünün isabetli olmadığı görülmüştür. Davalı vekilinin istinaf talebi yönünden yapılan incelemede; Mahkemece davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, takip dosyasında davacıya yapılan ödeme emri tebligatının takibin e-devlet üzerinden öğrenildiği tarih olarak bildirilen 14/02/2022 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmiş ise de, davacının dava dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğinin usulsüz olduğuna ilişkin bir iddiada bulunmamasına rağmen, mahkemece 103 davetiyesinin de ödeme emri ile aynı adrese ve aynı tebliğ şerhi ile usulsüz tebliğ edildiği kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2021/486 ESAS- 2022/81 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı 06/08/2021 tarihli dava dilekçesinde özetle; tarafına gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, T.K 21/2 ye göre doğrudan tebligat çıkartılmasının mümkün olmadığını, mernis adresi yada bilinen adresten birine tebligat çıkartıldıktan ve bu tebligat iade geldikten sonra ancak mernis adresine T.K. 21/2 madde uyarınca tebligat yapılabileceğini, takipten 05/08/2021 tarihinde haberdar olduğunu belirterek tebliğ tarihinin 05/08/2021 olarak kabulünü talep etmiştir....

İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/09/2020 NUMARASI : 2020/508 ESAS - 2020/381 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline gönderilen ödeme emrinin müvekkilinin taşındığı ve muhtarlıkta kaydının bulunmadığı şerhiyle bila tebliğ iade edilmesine rağmen aynı adrese yeniden tebligat çıkarılarak muhtara bırakıldığını, müvekkiline ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ve takipten 28/09/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek, usulsüz tebligatın iptaline, ödeme emri tebliğ tarihinin 28/09/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

İİK 16 maddeye göre, usulsüz tebliğ şikayeti ıttıla tarihi içerisinde 7 gün içinde yapılması gerekir. 17/12/2020 tarihinde ve 09/02/2021 tarihinde şirket çalışanı Nilüfer Tokal huzurunda haciz işlemi gerçekleştirildiği, haciz esnasında borçlu şirket yetkilisinin bulunmadığı mahkemece bu tarihte borçlunun dosyadan haberdar olduğu, belirtilmek suretiyle davanın süreden reddine karar verilmiştir. Haciz tutanağında şirket yetkilisinin hazır olmadığı ve hazır bulunan çalışan Nilüfer Tokal'ın tebliğ almaya yetkili kişi olmadığı da gözetildiğinde mahkemece ıttıla tarihinin bu tarihte başlatılarak davanın süreden reddine karar verilmesi hukuken yerinde değildir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Dava, icra emrinin iptali ve usulsüz tebliğ şikayeti istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Ödeme emrinin tebliğine ilişkin yapılan tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin kolluk tarafından tanzim edilen 27/04/2021 tarihli kolluk tutanağı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmiş ise de verilen karar yerinde değildir. Zira tebligat mazbatasına posta memuru tarafından düşülen şerhler tanık dahil her türlü delil ile aksi ispat edilebilir. Hükme dayanak alınan kolluk tutanağında bilgi kaynağı soyut olarak açıklanmakla birlikte bilgisine başvurulan kişilerin isimleri zikredilmediği gibi imzası da alınmamıştır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1969 KARAR NO : 2023/985 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 14/04/2022 NUMARASI : 2021/851 ESAS, 2022/270 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : İzmir 13. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/851 Esas, 2022/270 Karar sayılı dosyasında verilen şikayetin süre yönünden reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı hakkında başlatılan İzmir 12. İcra Müdürlüğünün 2021/10647 esas sayılı takibi kapsamında yapılan ödeme emri tebligatının usule uygun olmadığını, kendileri tarafından dosyaya 13/12/2021 tarihinde vekaletname sunulması sonrası yapılan inceleme ile tebligatın usulsüz olduğunun fark edildiğini, ayrıca davacı aleyhine İzmir 2....

YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının tebligatın usulsüz olduğu yönündeki iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca süreden reddine, 14/02/2020 tarihli memur işlemine yönelik şikayetin esastan reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, dava dilekçesini tekrarla, müvekkilinin muhtardan tebligatı aldığı tarihin, icra dosyasından haberdar olduğu tarih olduğunu, dosyanın usulsüz tebligat ile kesinleştiğini öğrendikleri tarihin 14/02/2020 olduğunu, icra müdürlüğüne borca itirazlarını sunduklarını, daha önceden Antalya 10....

Borçlunun şikayeti, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik şikayet niteliğinde olup, İİK.nun 16/1. maddesi gereğince; şikayetin bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, borçlunun, .... İcra Müdürlüğünce gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine 10.11.2014 tarihinde icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi sunduğu görülmektedir. Bu durumda borçlunun, usulsüz tebliğ işlemini 10.11.2014 tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekeceğinden 31.12.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK.nun 16/1.maddesinde öngörülen yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabulü isabetsizdir....

    Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK.nun 33.maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 Sayılı Yasanın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı kararı). 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Öte yandan, Hukuk Genel Kurulunun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258 Esas, 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere "...usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir"....

      UYAP Entegrasyonu