Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Kısmen Kabul/Kaldırma/Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Kırklareli İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kambiyo senedine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti, yetki, imza, borca kısmi itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; davacı-borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi (05.02.2020) olarak belirlenmesine, İİK'nın 169/a ve 170. maddeleri uyarınca davacı-borçlunun borca itirazının ve imzaya itirazının, yetkiye itirazının ayrı ayrı reddine, Kırklareli İcra Müdürlüğünün 2020/230 esas sayılı takibinin devamına, takip durdurulduğundan İİK'nın 170. maddesi uyarınca davacı-borçlu aleyhine Kırklareli İcra Müdürlüğünün 2020/230 esas sayılı icra dosyasında asıl alacağın %20'si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, iş bu icra inkar tazminatının borçludan tahsili ile alacaklıya verilmesine, İİK'nın 170. maddesi uyarınca davacı-borçlu aleyhine...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğine ilişkin usulsüz tebligat şikayeti ve gecikmiş itiraza ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 7201 sayılı Tebligat Kanunu 32, 21/1.maddeleri, İİK'nın 65. maddesi 3.Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
Borçlu vekilinin tebligat usulsüzlüğü şikayeti dışındaki diğer talepleri borca itiraz niteliğinde olup, takibin şekline göre İİK' nun 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekir. İcra dairesi yerine, icra mahkemesine yapılan itiraz sonuç doğurmaz. O halde mahkemece borçlunun talebinin tebligat usulsüzlüğü yönünden kısmen kabulü gerekirken borca itiraz niteliğindeki diğer talepleri de kapsar şekilde tümden kabulü isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şikayetçi borçlu vekili ilk tebligatın usulüne uygun olmadığını yanlış adreste tebliğ edilmeye çalışıldığını iddia etmiş ise de, TK 21/2'ye göre tebligat yapılan adresin mernis adresi olduğu, mernis şerhiyle tebliğ edildiği, tebliğ iade gelen tebligat ile tebliğ gerçekleştirilmediğinden ilk tebligatın usulsüz olduğu iddiasına itibar edilmeyerek ,yapılan tebligat usulüne uygun olduğundan usulsüz tebligat ilişkin şikayetin reddine, davacının ödeme emrine dayanak belgenin eklenmediği şikayeti yönünden ise bu şikayetin 7 günlük şikayet süresine tabi olup, süresinde başvuru yapılmadığına ilişkin gerekçesinde isabetsizlik bulunmamaktadır....
Ancak davacı vekilinin usulsüz tebligat şikayeti kabul edildiği ve davalı cevap dilekçesinde davanın reddini talep ettiği halde haklı çıkan davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi yerinde görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile kararın HMK 353/1- b(2) maddesi uyarınca kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile İzmir 15. İcra Müdürlüğü'nün 2020/9086 Esas sayılı dosyasında davacıya gönderilen ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 14/12/2020 tarihi olarak düzeltilmesine, borca itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1) Davalı vekilinin istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE, Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜ ile HMK'nun 353/1- b(2) maddesi uyarınca İzmir 8. İcra Hukuk Mahkemesinin 11/03/2021 tarih, 2020/641 Esas ve 2021/207 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, a-Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile İzmir 15....
nun 172. maddesi gereğince 5 gün içinde icra dairesine yapılması gerektiğinden, borçlunun kambiyo şikayeti ve borca itirazının İİK'nun 172. maddesi gereğince reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1- Davalının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, HMK'nun 353/1- b-2. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında; -Davacının usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile Bakırköy 6....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte; borçlunun, senedin boş olarak lehtara verildiğini, sonradan doldurularak takibe geçildiğini, kambiyo vasfını taşımadığını ileri sürerek, borca itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun itiraz ve şikayeti, ilamsız icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti olarak değerlendirilerek, tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 16/09/2013 tarihi olarak kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. 6100 Sayılı HMK'nun 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin...
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesindeki beyanlarını tekrarla, davacı şirketin ticaret sicilde kayıtlı adresine T.K'nın 12 ve 13. maddelerine uygun olarak tebligat yapıldığını, tebliğ alan kişinin daimi çalışan olduğunu gösterir SGK kayıtlarının dosyaya sunulduğunu, davacı gerçek kişiye yapılan tebligatta en yakın komşuya sorularak beyanının alındığı ve en yakın komşu haber bırakıldığını açık bir şekilde ifade edildiğini, bu şekilde tebligatların usulüne uygun olmasına karşı mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bildirerek, ilk derece mahkemesi kararının usulsüz tebligat şikayetine ilişkin hüküm bakımından kaldırılmasına, usulsüz tebligat şikayetinin reddine karar verilmesini istemiştir....
yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre davalı tarafından davacılar hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğu, davacılar tarafından takibin iptali talebi ile şikayette ve borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından davanın reddine karar verildiği davacılar vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacılar vekili tarafından dava dilekçesinde ödeme emirlerinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmüş ise de usulsüzlük iddiası dışında sebep belirtilmediği anlaşılmıştır. İncelenen tebligatlarda şekli olarak usulsüzlük bulunmadığından ve başkaca sebebe dayanılmadığından mahkemenin usulsüz tebligat şikayetinin reddine ilişkin kararı yerinde olduğundan bu yöndeki istinaf talebi yerinde değildir. Usulsüz tebligat şikayeti yerinde olmadığından borca itirazın süreden reddine karar verilmesinde de usul ve yasaya aykırılık saptanmamıştır....