Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...

    Aymakoop Sitesi C4 Blok Apt No:4 C/144 Başakşehir adresine ödeme emri gönderildiği, bu ödeme emrinin de bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese TK'nın 35.maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebligat yapıldığı, tebligat zarfı üzerinde yer alan adres ile sicil gazetesinde yer alan adres bilgilerinin aynı olduğu, borçlunun adreslerin farklı olduğu yönündeki iddiasının dinlenilmesinin mümkün olmadığı, ödeme emrinin TK'nın 35.maddesine göre 16/07/2019 tarihinde tebliğ edilmesi işleminin usulüne uygun olduğu, bu nedenle usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerektiği, yetkiye, borca, imzaya ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerinin ise süre aşımından reddi gerektiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, yetkiye, borca, imzaya ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerinin ise süre aşımından reddine karar vermiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, borçlular tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, senet asıllarının icra müdürlüğü kasasında olmadığı, yetkisilik kararı üzerine yasal süreden sonra yetkili icra müdürlüğüne gönderildiği, senedin tahrif edildiği ve kambiyo vasfı olmadığı şikayeti ile borca itiraz itiraz edildiği, mahkemece borçluların yetki itirazının kabulü ile dosyanın ... icra müdürlüğüne gönderildiği dolayısıyla takipten haberdar oldukları ve yasal süresi içinde itiraz edilmediği,takibin...

      Somut olayda, davacıların örnek 10 numaralı ödeme emrini öğrenme tarihlerini 09/07/2019 olarak bildirdikleri, usulsüz tebliğ şikayeti için 7 günlük itiraz süresinin son gününün 16/07 2019 tarihine, imzaya ve borca itiraz için beş günlük itiraz ve şikayet süresinin son günü olan 14/07/2019 tarihinin hafta sonu pazar günü tatiline rastladığı, resmi tatilden sonraki ilk mesai günü olan15/07/2019 gününün ise resmi bayram tatil olması nedeniyle itiraz süresi, tatili takip eden ilk iş günü olan 16/07/2019 tarihinde biteceğinden bu tarihte yapılmış olan itiraz süresindedir. (12 HD esas no:2014/34312karar no: 2015/2178- esas no:2015/4344 karar no:2015/14658- esas no:2018/12587karar no: 2018/8946 ) O halde, Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti incelenerek, sonucunda kabul edilmesi halinde Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca borçlunun tebliğe muttali olduğu tarihin tebliğ tarihi olarak düzeltilmek suretiyle sair itirazları yönünden yargılamaya devam edilerek oluşacak sonuca göre bir karar...

      Temyiz Sebepleri Alacaklı; istinaf dilekçesindeki beyanlarının tekrarı ile ayrıca, mahkemece açılan davada menfi tespit davası gibi geniş anlamda yargılamaya devam edilmesinin usule ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, davacı tarafın imzaya itiraz talebinden vazgeçtiği, açılan davanın esasının ise imzaya itiraz olduğu, dolayısı ile mahkemenin davanın reddine karar vermesi gerekirken icra tetkik mercilerinin dar anlamda yargılama yetkisine sahip olduğu gözetilmeden geniş anlamda yargılamaya devam edilmesi ve hüküm tesis edilmiş olmasının hatalı olduğu, davacı tarafın imzaya itiraz iddiasını davalı taraf olarak muvafakatları olmamasına rağmen değiştirip ve genişlettiği, mahkemece bu hususun dikkate alınmadığı ve davacının yeni iddiası üzerinden yargılamaya devam edilerek hukuka ve usule aykırı bir hüküm tesis edildiği, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu yönündeki kararın kabul edilebilir olmadığı, bu yönüyle verilen kararın kaldırılması gerektiği, davacı tarafın usulsüz tebliğ yönündeki...

        Bu halde, ilk derece mahkemesi kararı usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden usul ve yasaya uygun görülmemiştir. Davacı tarafın, yetkiye ve borca itirazı yönünden verilen karara karşı da istinaf istemi bulunmaktadır. Yetkiye ve borca itirazın, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde İİK.nun 62/1. maddesi uyarınca, ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde icra müdürlüğüne yapılması gerekir. İcra müdürlüğü yerine icra mahkemesine yapılan itiraz fuzuli olup bir hukuki sonuç doğurmayacaktır. Somut olayda, davacıların iddialarının yetkiye ve borca itiraz niteliğinde olduğu, İİK'nın 62. maddesi uyarınca her türlü itirazın icra müdürlüklerine yapılması gerektiği, icra mahkemesinin itirazları değerlendirme yetkisi bulunmadığı anlaşılmakla davacıların yetkiye ve borca itiraza yönelik istinaf nedenleri yerinde görülmemiştir....

        Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davanın usulsüz tebligat şikayeti, yetki, zamanaşımı, husumet ve imzaya itiraz olarak açıldığı, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin yapılan tebligatın Tebligat Kanunu'nun 20. maddesine göre usulsüz olduğundan bahisle kabulüne karar verildiği, bu talep yönünden verilen kararda usul ve yasaya aykırı yön bulunmadığından yetki itirazının süresinde ileri sürüldüğünün kabulü gerektiği, yasa gereğince öncelikle yetki itirazı yönünden inceleme yapıldığında; Bonoya dayalı takipte İİK.'nın 50. maddesi göndermesi ile uygulanması gereken, HMK.'nın 6. maddesi dikkate alındığında; takibin borçlunun ikametgahının bulunduğu genel yetkili icra dairesinde, bonoda öngörülen ödeme yerinde, ödeme yeri gösterilmeyen bonoda tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerektiği ve bu yerdeki icra dairesinde takibin yapılabileceği düzenlenmiştir....

        Hukuk Dairesinin 2020/2269 E. 2021/2310 Kararında "davacının e tebligat adresinin olup olmadığının araştırılması ve bu araştırma sonucunda karar verilmesi gerektiğinden" dosyayı tekrar yerel mahkemeye gönderdiğini, yerel mahkemenin 2022/2 E sayılı dosyasında yapılan yargılamada davacı şirketin e-tebligat adresinin 15.03.2021 tarihinde aktif hale geldiğinin belirtildiğini, bu durumda davacının takibin başlatıldığı 2019 yılında e-tebligat adresinin olmadığını gösterdiğini, böylece davacı tarafa fiziki tebligat gönderilmesinin usule uygun olduğunu, takibin usulüne göre kesinleştiğini belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla başlatılan takipte usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte yetkiye, borca ve imzaya itiraza ilişkindir....

        Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazları da olduğu halde dosya üzerinden karar verildiğini, dosyanın duruşmalı olarak incelenmesi gerektiğini, kararın bu yönüyle hukuka aykırı olduğunu, sadece icra ceza dosyasından yapılan tebligatın yeterli görülüp icra dosyasından ödeme emrinin usulüne göre tebliğ edilmemesinin düşünülemeyeceğini, ödeme emrinin tebliğ edilmesi halinde borçlunun cebri icra yoluna kim tarafından, ne suretle ve miktarda maruz kaldığını bilebileceğini, ceza dosyasının da takibe ilişkin olmayıp çeke ilişkin olduğunu, icra dosyası ile bağı ve bağlantısı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Davacının başvurusu, kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, ödeme emri tebliğinin usulüzlüğü şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itiraz davasıdır. İlk derece mahkemesince; davacı/borçlunun İstanbul Anadolu 14....

        İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine bono alacağından bahisle kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, ödeme emrinin müvekkillerine usulsüz tebliğ edildiğini, TK 21/2 ve TK 35.maddeye göre tebligat yapılabilmesi için borçluların resmi adreslerine yapılmış bir tebligatın olması ve bunun iade edilmesi üzerine 2.kez TK 21/2 ve 35.madde şerhi tebligatların çıkartılması gerektiğini, TK 21/2.madde göre çıkartılan tebligatta müvekkilinin kapısına ihbar kağıdının yapıştırılmadığını, tebligat zarfının yönetmeliğe aykırı olarak açık mavi renkli olmadığını, 19/01/2021 tarihinde takipten haberdar olduklarını, takibe konu senetlerdeki şirket kaşesi altındaki imzaların müvekkiline ait olmadığından imzaya itiraz ettiklerini söyleyerek ödeme emri tebliğ tarihinin 19/01/2021 olarak düzeltilmesine , imzaya itirazın kabulü ile davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu