WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğünün 2021/1428 Esas sayılı dosyası, İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Davacının aynı takipte açtığı takibin iptali davasında vekili varken aynı takip dosyasından çıkartılan 103 davetiyesinin asile tebliğ edilmesi usulsüz olduğundan 103 davetiyesi tebliğ usulsüzlüğünün kabulüne, meskeniyet şikayetine konu taşınmazın tapu kaydında QNB Finansbank lehine doğmuş ve doğacak bütün borçların teminatı olarak ipotek tesis edildiğinden meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından, kullanılan kredinin konut kredisi olması sebebiyle ipoteğin zorunlu ipoteklerden olduğu, meskeniyet şikayetine engel olmadığı belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacı borçlu tarafından açılan meskeniyet şikayetine ilişkindir....

İİK'nın 103. maddesinde "Tutanak tutulurken alacaklı, borçlu veya namlarına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunmazsa, bulunmayan alacaklı veya borçlu üç gün içinde tutanağı tetkik ve diyeceği varsa söylemesi için icra dairesine davet olunur. Kanunen ilavesi gereken müddetler mahfuzdur. Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez. " hükmü yer almaktadır. Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Takipte davacı borçluya 103 davetiyesinin 25/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı anlaşılmıştır. Mahkemenin red kararında hukuka aykırı bir yön bulunmamaktadır....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Mahkemece takip borçlusunun eşi davacı T2'in icra takibinde borçlu sıfatının olmadığından meskeniyet şikayetinin İİK'nın 82/12 maddesi gereğince yalnız borçlu tarafından ileri sürülebileceği gerekçesiyle davacı T2 yönünden meskeniyet şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi yerinde ise de, Şikayete konu hacze ilişkin olarak icra dosyasından takip borçlusu T1'e 103 davet kağıdının bizzat imzasına 08/03/2021 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen borçlunun Yahyalı İcra hukuk Mahkemesine 23/11/2021 tarihinde meskeniyet şikayeti ile kıymet takdir raporuna itirazda bulunduğu, şikayetinde 103 davet kağıdı tebligatındaki imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin herhangi bir tebliğ usulsüzlüğü iddiasında bulunulmadığı da anlaşıldığından, meskeniyet şikayetinin 7 günlük yasal süresinde yapılıp yapılmadığı kamu düzenine ilişkin olup, bu hususun mahkemece re’sen gözetilmesi ve davacı borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle...

Yukarıda açıklanan nedenlerle, meskeniyet şikayeti yönünden kararın usul ve yasaya uygun olmadığı, davalı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olduğu, uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli deliller toplanmadan eksik inceleme ile karar verildiği anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine, takibin iptali şikayeti yönünden davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 349/2. maddesi gereğince feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) 1- Davalının istinaf başvurusunun kabulü ile, meskeniyet şikayeti yönünden esasa ilişkin diğer yönler incelenmeksizin, HMK'nın 353/1- a/6 maddesi gereğince Karşıyaka 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/452 Esas, 2022/115 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA, -Davanın yeniden görülmesi için dosyanın Karşıyaka 2....

Somut olayda şikayetçiye 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri de tebliğ edilmiş ve bunlara yönelik olarak herhangi bir usulsüz tebligat şikayeti ileri sürülmemiştir. Şikayetçi vekili her ne kadar 89/1 haciz ihbarnamesinden 09.04.2014 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 15.04.2014 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de şikayetçiye gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesinde "...birinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/1 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup , şikayetçi taraf 24.12.2012 tarihinde tebliğ edilen 89/2 haciz ihbarnamesi üzerine 89/1 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de yasal süreyi geçirdikten sonra 15.04.2014 tarihinde 89/1 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....

    Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....

      Somut olayda, 16.01.2018 günü taşınmaz üzerine haciz konulmasına karar verildiği, tapu idaresi tarafında aynı gün haczin işlendiği, borçluya hacze ilişkin herhangi bir tebligat yapılmamış ise de borçlu vekili tarafından 17.01.2018 tarihinde takip dosyasına UYAP üzerinden gönderilen ve dosyada mevcut dilekçe ile taşınmazdaki haczin kaldırılmasına yönelik talepte bulunulduğu anlaşılmıştır. O halde, haczin öğrenilme tarihinin 17.01.2018 olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, şikayet tarihi 08.02.2018 olmakla meskeniyet şikayetinin yasal süresinde yapılmadığı sabittir. O halde, ilk derece mahkemesince, borçlunun meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesis ederek haczin kaldırılmasına karar verilmesi isabetsizdir....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı tarafından, usulsüz tebligata ilişkin şikayetlerinin değerlendirilmeden istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, savunma hakkının ihlal edildiği belirtilerek istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, davacının açtığı meskeniyet şikayeti davasının yargılama sırasında HMK.nun 20. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun süreden reddine dair 19/09/2022 tarihli ek karara ilişkindir....

        DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. Öncelikle belirmek gerekir ki; davacı tarafça dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayetinin yanında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi istemi de yer almakta ise de davacı vekilinin yargılama sırasındaki yazılı ve sözlü beyanlarında davalarının yalnızca usulsüz tebligat şikayetine yönelik olduğunu beyan etmesi karşısında artık davaya usulsüz tebligat şikayeti olarak devam edilmesi gerektiğinden mahkemece davacı tarafın menfi tespit istemi hakkında hüküm kurulması yerinde değildir. Öte yandan taraf teşkili dava şartı olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir....

        İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Diğer yandan, İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkı bulunmaktadır. Somut olayda ise, taşınmaz kaydı üzerine son olarak, alacaklı vekilinin talebi üzerine 27.8.2019 tarihinde haciz şerhi işlendiği, bu hacze ilişkin olarak icra dosyasından 07.10.2019 tarihinde borçluya kıymet takdiri raporu tebliğ edilerek bildirimde bulunulduğu, borçlunun 14.10.2019 tarihinde süresinde meskeniyet şikayetinde bulunduğu anlaşılmıştır....

          UYAP Entegrasyonu