"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlunun 14.08.2015 tarihinde icra mahkemesine başvurusunda, kendisine yapılan örnek 10 numaralı ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, takipten 14.08.2015 tarihinde haberdar olduğunu, takip dayanağı bono altındaki imzanın kendisine ait olmadığını ileri sürerek imzaya itiraz ettiği, mahkemece; borçlunun tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmeden, imzaya itirazının esası incelenmek suretiyle itirazın kabulüne...
Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas sayılı dosyasında verilen 28/10/2020 tarihli kararla " borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/09/2020 olarak düzeltilmesine, borçlu T1 21/09/2020 tarihli itirazının süresinde olduğunun tespitine" karar verildiği, buna göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....
İlk derece mahkemesi; borçlunun icra mahkemesine başvurusunun takibin kesinleşmesinden sonraki devreye ilişkin zamanaşımı şikayeti olduğu, zamanaşımı gerçekleşmediği gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir. Davacı/borçlu vekili istinaf dilekçesinde; dava dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasını talep etmiştir. İİK'nın 168/5. maddesi gereğince borçlunun, borcu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, yetki itirazını sebepleri ile birlikte beş gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. İİK'nın 170/b maddesi atfı ile İİK'nın 71. maddesine göre süresiz olarak ileri sürülebilecek olan zamanaşımı şikayeti ise, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde zamanaşımının gerçekleşmesi hali içindir. HMK'nın 33. maddesine göre hukuki nitelendirme hakime aittir....
Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından üç adet çeke dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlu şirket İcra Mahkemesine müracaatla ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, takibe konan çeklerin karşılıksızdır işlemine tabi tutulmadığından kambiyo takibine konu edilemeyeceğini, borçlu şirketin müşterek imza ile temsil edildiğini ve tek imzanın şirketi bağlamayacağını belirterek, takibin iptali ile alacaklı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ettiği, İcra Mahkemesince usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek tebliğ tarihinin düzeltildiği, çeklerin süresinde ibraz edildiğinden bahisle...
Bu durumda, ilk derece mahkemesince davacıların kambiyo vasfına yönelik şikayetinin kabulü ile, İİK 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile kambiyo vasfına yönelik şikayetin reddine dair verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. İlk derece mahkemesince, davacı-borçluların usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile, ödeme emri tebliğ tarihinin 02/10/2019 olarak düzeltilmesine dair kararına yönelik davalı-alacaklı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmadığından Dairemizce bu husus değerlendirilmemiş olup, usulsüz tebliğ şikayetine ilişkin hüküm aynen muhafaza edilmiştir....
Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte İİK'nın 62. maddesi uyarınca mükerrerlik ve borca itirazlarını da bildirmiş ise de, Takibin ilamsız icra takibi olduğu gözetildiğinde borca itirazın İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra dairesine yapılması gerekmekte olup, icra mahkemesinin bu itirazı değerlendirme yetkisi bulunmamaktadır. Bu sebeple davacının borca ilişkin itirazının reddine karar verilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. " şeklindeki gerekçelerle; 1- Şikayetçi borçlunun yapmış olduğu usulsüz tebliğ işlemi ve mükerrerlik iddialarına dayalı şikayetinin REDDİNE karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece hatalı hukuki değerlendirmelerle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu, mahkemece dosya üzerinden karar verilmesinin de hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/4257 Esas sayılı takip dosyası nedeniyle yetkiye, imzaya, takibe, borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği, mahkemece iş bu dava dosyası ile usulsüz tebligat şikayeti talepli açılan 2018/298 Esas sayılı dosyanın birleştirilmesine ve dosya arasına alınmasına karar verilmiş olmasına rağmen yapılan yargılamanın sadece birleşen dosya yönünden olduğu asıl dosyaki usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu - olumsuz bir karar verilmediği asıl ve birleşen dosyalar hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmaksızın yalnızca birleşen dava yönünden inceleme yapılarak sonuca gidildiği görülmektedir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine bono alacağından dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, davacının ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, takipten 20/03/2020 tarihinde haberdar olduğundan bahisle usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte bonolardaki keşideci imzasına itiraz ettiği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatabın tevziat saatlerinde dışarıda olduğundan bahisle evrakın mahalle muhtarına 15/09/2009 Tarihinde tebliğ edildiği, imzadan imtina eden komşusu Azim Temel'e haber verildiğinin yazılı olduğu görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti...
Bölge Adliye Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından yapılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince davacının davasının reddine, davacının usulsuz tebligat nedeni ile iptal talebinin reddi ile 7201 sayılı kanun 32. madde gereği davacıya tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 24/11/2016 şikayet tarihi olarak düzeltilmesine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Bölge Adliye Mahkemesi'nce istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İcra...
ın, dava tarihi itibari ile şirketin yetkili temsilcisi olmaması nedeniyle borçlu şirket adına usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın kabulü istemiyle icra mahkemesine başvurmasının mümkün olmadığı gerekçeleri ile mahkeme kararının bozulduğu görülmektedir. Ancak somut olayın yeniden tetkikinde; Ticaret Sicil Gazetesi'nin 08.05.2008 Tarih 7058 Sayılı nüshasına dayanan şirketin kuruluşuna ilişkin olan ilanda ve ... Ticaret sicil Müdürlüğü'nün 21.04.2014 Tarihli yazılarında şirketin ... ve ... olmak üzere iki gerçek kişi ortaklığından oluştuğu ve şirket müdürü olarak ...'nun münferiden 5 yıl süre ile temsile yetkili kılındığı belirtilmiştir. Şirket yetkilisi; Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi'nin 08.05.2008 tarihli belirtilen ilanı ile ... olarak belirlenmiş olsa da; dava tarihi itibariyle bu kişinin temsilci yetkisinin de (20.12.2013 tarihi itibari ile) sona ermiş olduğu ve yeni bir temsilci seçilmediği anlaşılmıştır. Takip konusu alacağa ilişkin olarak şirket ortağı ...'...