Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

O halde dava tarihi itibarı ile davacının usulsüz tebligat şikayeti bakımından dava açma süresi dolmuş olup mahkemece de davanın bu gerekçe ile reddi yerindedir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacı vekilinin istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İzmir 7....

İcra Dairesinin 2018/20232 Esas sayılı dosyasında yapılan tebligat kanunu içtihatlara göre yapıldığını ve usulüne uygun olduğunu, mahkemenin eski verdiği karar ile de çeliştiğini, mahkemenin verdiği kararın yerinde olmadığını, davacı tarafın icrayı sürüncemede bırakmak için iş bu davayı açtığını belirterek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak müvekkili lehine bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Uyuşmazlık, davacı - borçlu hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte yetki itirazı ile sair itirazlara ilişkindir. Gaziosmanpaşa 2. İcra Dairesi 2018/20232 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından, davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü icra takibi başlatıldığı görülmektedir. HMK.'...

Davacı borçlular vekili istinaf başvurusunda özetle; şirket adına yapılan ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, Selim Örencik'in yetkili olmadığını, şirket çalışanı da olmadığını, tebliğ işleminin TK'nın 12 ve 13.maddelerine aykırı olduğunu, davacı T2n tebligat adresinde ikamet etmediğini, tebligat alan Selim Örencik'in aynı adreste yaşayan tebliğe ehil kimse olmadığını, müşterek yetki sözleşmesi olmakla tek imza ile borçlanmanın mümkün olmadığını, kaşe üzerindeki imzanın ortaklık yetkilisine ait olmadığını, davacı T2n da tek imzadan ötürü borçtan sorumlu tutulamayacağını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. Başvuru; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte usulsüz tebligat şikayeti ve borca itiraza ilişkindir. 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12. maddesine göre, hükmi şahıslara tebligat selahiyetli mümessillerine, bunlar birden fazla ise yalnız birine yapılır....

İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde "Usulsüz tebligat şikayetinin 6100 Sayılı HMK'nun 114/1- i ve 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE, haciz ihbarnamelerinin geçersiz olduğu iddiası talebinin ise usulsüz tebligat şikayeti daha evvel kabul edilmediğinden esası incelenerek REDDİNE" karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesindeki nedenler tekrar edilerek istinaf yasa yoluna başvurulduğu, adli yardım talebinde bulunulduğu görülmüş, 6100 sayılı HMK'nın 336/3 maddesi gereğince adli yardım talebi dairemizce değerlendirilmiş ve kabul edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; usulsüz tebliğ şikayetine ve bu şikayet ile birlikte haciz ihbarnamelerinin iptali talebine yönelik şikayettir....

İcra Müdürlüğüne aynı borç için süresinde itiraz edildiğini, davalının itirazın kaldırılması talebinde bulunmadan, dosyanın yetki yönünden Ortaca İcra Müdürlüğüne gönderilmesini istediğini, takibin Tebligat Kanununa ve hukuka aykırı şekilde devam ettiğini belirterek, kararın bozulmasına ve takibin durdurulmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve borca itiraz nedeniyle takibin durdurulması isteminin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır....

Borçlu vekili takip dosyasına sunduğu 17.12.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, tebligatın usulsüz olduğunu 15/12/2015 tarihinde öğrendiklerini ifade ettiğine göre mahkemece; borçlunun tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayeti yasaya uygun olarak kabul edildiğinden, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebligat tarihinin öğrenme tarihi olan 15.12.2015 olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken, şikayet tarihinin öğrenme tarihi olarak kabulü isabetsiz olup, kararın bu nedenle bozulması gerekir ise de, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile ... 4....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte borçlunun, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin kabulü ile tebligatın iptaline karar verildiği görülmektedir. Usule aykırı tebliğin hükmü, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddesinde düzenlenmiştir....

      tebliğ işlemi Tebligat Kanunun'nun 21/1 ve 23/7 maddeleri ile tebligat yönetmeliğinin 30 ve 35.maddeleri hükümlerine uygun olarak yapılmadığından usulsüz olduğunu, yapılan bu usulsüz tebligatlar nedeniyle takipten haberdar olmadıklarını, itiraz süresini kaçırdıklarını, haksız veyersiz olarak haciz işlemi uygulandığını ve zarara uğradıklarını, T1 hakkında 09/07/2019 tarihinde fiili haciz işlemi için adresine gelindiğinde ancak o zaman icra takibinden ve takibe konu senetlerden haberdar olduklarını, bu sebeplerle 11/06/2019 ve 13/06/2019 olarak kabul edilen ödeme emri tebliğ tarihlerinin öğrenme tarihi olan 09/07/2019 olarak düzeltilmesini talep etmiş devamla; takip konusu senetteki imzaya ve borca faize ve ferilerine itiraz ettiklerini, icra takibine konu senetlerle hiçbir ilgilerinin olmadığını beyanla, tüm itirazlarının kabulü ile takibin iptalini davalının kötüniyetli takip nedeniyle takip konusu alacağın %20 si oranında tazminata ve %10 oranında para cezasına mahkumiyetine karar verilmesini...

      Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, alacaklının takibi devam ettirebilmesi için borçlu vekiline de ödeme emri tebliğ ettirmesi gerektiğine karar verilmiştir. Kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İcra Dairesi'nin 2017/38083 esas ve 2017/38106 esas sayılı takip dosyalarından gönderilen ödeme emri ve 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiği belirterek usulsüz tebliğ şikayetinde bulunduğu ve ayrıca her iki takip dosyasından haczedilen taşınmaza yönelik İİK'nın 82/12. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunduğu, ilk derece mahkemesince davacının 103 davetiyelerinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayeti bakımından olumlu veya olumsuz bir değerlendirme yapılmadan, sadece ödeme emirlerinin usulsüz tebliğine yönelik şikayet incelenerek sonuca gidildiği, takip dosyaları içeriğinden alacaklının, ödeme emirlerinin tebliğinden ve şikayete konu taşınmaza haciz konulduktan sonra her iki takip dosyasında da 18/01/2018 tarihinde borçluya 103 davetiyelerinin tebliğ edilmesini talep ettiği, icra müdürlüğünce 103 davet yazılarının hazırlandığı, ne varki takip dosyaları suretleri içerisinde 103 davetiyelerinin tebliğine ilişkin tebligat mazbataları bulunmadığı, yargılama sırasında...

        UYAP Entegrasyonu