No:7/14 Konyaaltı/Antalya adresinde muhatabın adreste olamaması nedeniyle daire:12'den sorulduğu, muhatap çarşıya gittiğinden mahalle muhtarına tebliğ yapıldığı ve daire:12 ye haber verilerek tebliğ işleminin tamamlandığı, beyanına başvurulanın kim olduğu tespit edilemediğinden yapılan tebligatın usulsüz olduğu, borca ve imzaya itiraz bu nedenle süresinde olduğundan bilirkişilerden rapor aldırılmış, bilirkişiler raporlarında, söz konusu imzanın davacının eli ürünü olduğunu beyan etmişlerdir. Davacının borcunun bulunmadığına ilişkin itirazını İİK'nun 169/a maddesinde sayılan belgelerle ispat edemediği anlaşıldığından bilirkişi raporu da gözetilerek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili borçlarının olmadığını ve yeniden rapor alınması gerektiğini beyanla kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemenin usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığından bahisle dava açma süresi geçtiğinden davanın süre aşımından reddine karar vermesinin hukuka aykırı olduğunu, yoklukla malul bir işlemin hükümsüz kılınması için herhangi bir beyanda bulunulmasına veya bir dava açılmasına gerek olmadığını, çünkü zaten ortada var olmayan bir hukuki işlem söz konusu olduğunu, yok hükmünde olan bir tebligat ile ilgili usulsüz tebligat şikayeti yapılmasında da hukuki yarar bulunmadığı gibi usul ekonomisine de aykırı olduğunu, tebligatın yokluğu hususunun taraflarca ileri sürülmese dahi mahkemece re'sen gözetilmesi gerektiğini, somut olayda; Yerel Mahkemece usulsüz tebligat şikayeti yapılmadığı ve netice-i talepte usulsüz tebligat şikayeti bulunmadığından davanın süre aşımından reddi kararı hukuka aykırı olduğunu, yukarıda açıklamış oldukları üzere ortada usulsüz bir tebligat değil yok hükmünde olan bir tebligat mevcut olduğunu, yok hükümünde olan bir...
O halde mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazları süre yönünden reddedilen borçluların yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye aykırı şekilde tazminatla sorumlu tutulması isabetsiz olup, hükmün bu nedenle bozulması gerekir ise de, anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından, kararın düzeltilerek onanması gerekirken doğrudan onandığı anlaşılmakla karar düzeltme isteminin kısmen kabulü gerekmiştir. SONUÇ : Borçluların karar düzeltme isteminin kısmen kabulü ile Dairemizin 04/05/2016 tarih ve 2016/7180 E. - 13103 K. sayılı onama ilamının kaldırılmasına, ... 7. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.12.2015 tarih ve 2015/288 E.-312 K. sayılı kararının hüküm bölümünün %20 tazminata ilişkin “2” nolu bendinin tamamının karar metninden çıkarılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), 23/03/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
SAYILI DAVADA; DAVACILAR : 1-T2 2-T3 3- T4 () ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA; DAVALI : T5 () VEKİLİ : Av. T6 - [16945- 49989- 10142] UETS ASIL DAVA : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ - İMZAYA İTİRAZ BİRLEŞEN DAVA : İMZAYA İTİRAZ KARAR TARİHİ : 23/05/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2023 İzmir 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/850 Esas, 2022/516 Karar sayılı dosyasında verilen imzaya ve borca itirazın reddi kararına karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; keşidecisi Talat Bedeş, alacaklısı Fatih Murat Kara olan 05/07/2018 tanzim, 05/09/2018 vade tarihli 600.000,00 Euro meblağlı senedin Fatih Murat Kara tarafından Mesut Şahin'e ciro edildiğini ve İzmir 6....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece imza incelemesi yapılmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu, takip borçlusu olarak gösterilen Şekerdağ mobilyanın çekteki ciranta imzalarına itiraz ederek dava açtıklarını, bu nedenle cironun sahte olduğunu ve ciro silsilesinin kopuk olduğunu, çekin de kıymetli evrak vasfını yitirdiğini belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayetine, yetki itirazına ve kambiyo şikayetine ilişkindir....
İİK'nun 65. maddesinde koşulları belirlenen gecikmiş itiraz, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması halinde, muhatabın bir engel nedeni ile süresi içinde takibe itiraz edememesi durumunda başvurulacak bir yoldur. Usulsüz tebligatta ise, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamış olup, tebliğ tarihinin düzeltilmesi için icra mahkemesine başvurulur. Böyle bir durumda, mahkemece yapılacak iş, tebliğ işleminin 7201 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak yapılıp yapılmadığının incelenmesi ve tebligatın usulsüz olduğunun saptanması halinde de aynı Kanunun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihine göre tebliğ tarihinin düzeltilmesinden ibarettir. Somut olayda, borçlu vekilinin icra mahkemesine 30.12.2015 tarihinde yaptığı başvuruda, gecikmiş itiraz sebebi olarak bildirilen borçlunun hastanede yatışı sebebiyle engelin 28.10.2015 tarihinde kalkmış olmasına rağmen yasal üç günlük süre içerisinde gecikmiş itirazda bulunulmadığı anlaşılmıştır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/04/2021 NUMARASI : 2019/742 ESAS - 2021/249 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 4. İcra Müdürlüğü tarafından 2018/45034 Esas sayılı icra takip dosyasında ödeme emri müvekkili şirkete TK md. 35.'e göre tebliğ edildiğini, fakat söz konusu tebligat zarfı Tebligat Kanununda belirtilen zorunlu unsurları taşımaması nedeniyle usulsüz olduğunu, İstanbul 4....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi .... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından 3 adet bonoya dayalı başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinde bulunarak, takibi öğrendiğini bildirdiği tarihe göre süresinde imzaya itiraz ettiği, mahkemece şikayetin kabulü üzerine bilirkişi incelemesi yaptırılarak imzaya itirazın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlular aleyhine başlatılan sekiz adet bonoya dayalı kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, borçlular vekili icra mahkemesine başvurusunda; borçlulara yapılan ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ve borçluların takipten 17.10.2015'te haberdar olduğunu belirterek tabliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte borca itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiş, mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin, tebliğ işlemlerinin usule uygun olduğu, sair itirazların da süresinde olmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir...
imzaya itirazının kabulüne yönelik olarak verilen kararın usulsüz olduğu anlaşılmakla, HMK 353/1/a/6 maddesi gereğince mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davacının imzaya itiraza yönelik iddialarının incelenerek, hüküm tesis edilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....