Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ödeme emrinin mavi zarf yerine beyaz zarfla tebliğ edilmesi, zarf üzerinde memurun, ad ,soyad ve imzasının bulunmaması, kapıya 2 nolu haber kağıdının yapıştırılmaması nedeniyle tebliğin usulsüz olduğunu, Mahkemece tebliğin usulsüz olduğunun kabul edilerek imzaya ve borca yönelik itirazlarının incelenmesi gerekirken usulsüz tebliğ şikayeti reddedilerek imzaya ve borca itirazları incelenmeden davanın süre yönünden reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu öne sürerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. 7201 sayılı Kanunun 23. maddesinde, tebliğ mazbatasında yer alması gereken hususlar sayılmış olup, mazbatada tebliği çıkaran mercinin imzasının bulunması koşuluna yer verilmemiştir....
Açılan davanın kambiyo senetlerine özgü takipte öncelikle borçluya yapılan tebligatın usulsüz olduğu şikayeti ile birlikte dayanak senetteki imzaya itiraz olduğu, yapılan yargılama sonucunda davacı borçlunun sürekli oturmadığı ve çalışmadığı ancak hissedarı olduğu hastaneye çıkarılan tebligatın birlikte çalışan sıfatıyla yargılama sırasında tanık olarak dinlenen kişiye yapıldığı tanık beyanı ve yapılan araştırmalardan davacının tebligatın yapıldığı adreste daimi oturmadığı ve çalışmadığı nedenle adres ola7rak ve hissedarı olduğu tüzel kişinin çalışanının da kendi çalışanı kabul edilmeyeceği nedenle tebligatın usulsüzlüğüne ilişkin kararın doğru olduğu, süresinde takip konu senet altındaki imzaya itiraz edildiği nedenle usulüne uygun olarak toplanan verilerle labaratuar ortamında optik cihazlarla yapılan inceleme ve düzenlenen rapor ile senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığı kesin kanaat raporu ile belirlendiğinden imzaya itirazın kabulüne dair kararın da doğru olduğu, davalının usulsüz...
İcra Müdürlüğü'nün 2014/8581 ve 2014/8582 Esas sayılı icra takip dosyalarından ödeme emirlerinin borçluya 07.04.2014 tarihinde, 2014/2175 Esas ayılı dosyasından 31.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK'nun 168. maddeinde öngörülen yasal beş günlük süreden sonra 23.05.2014 tarihinde icra mahkemesine başvurup ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürüp imzaya itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, öncelikle, borçlunun ödeme emri tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğüne yönelik şikayeti konusunda inceleme yapılıp tebligatların usulsüzlüğü hakkında HMK'nun 297. maddesine göre bir karar verilmeden ve dolayısıyla İİK'nun 168. maddesi uyarınca imzaya itirazın süresinde olup olmadığı saptanmadan imzaya itirazın esasının incelenmesi suretiyle karar verilmesi isabetsizdir. Diğer taraftan, borçlunun İstanbul 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazı ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile buna bağlı olarak da imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir....
ın temyiz itirazlarının incelenmesinde; Yukarıda da belirtildiği gibi temyiz incelemesine konu şikayet ve itiraz yönünden ilgili ve yasal hasım, alacaklı sıfatını Noter temliknamesi ile kazanan ...'tır. Hal böyle olunca, mahkemece alacaklı ...'ın usulünce duruşmaya daveti ile adı geçenden borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazı hakkında beyan ve belgeleri sorulup bu konuda savunma imkanı tanınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken belirtilen bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Temlik eden ...'ın ve temlik alacaklısı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) no'lu bentte yazılı nedenlerle ... lehine, (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle ... lehine İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre temlik eden ...'ın ve temlik alacaklısı ...'...
Anılan yasa hükümlerine göre imzaya, borca, yetkiye itiraz ve kambiyo hukuku bakımından şikayet ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süreye tabidir. İcra dosyasının incelenmesinde, ödeme emrinin borçluya 22.12.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise 27.12.2018 tarihinde açıldığı görülmektedir. Borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik iddiasının bulunması ve Mahkemece usulsüz tebliğ şikayetinin yerinde görülmeyerek reddedilmiş olması yasal süresi içerisinde yapılan itirazların incelenmesine engel teşkil etmez. Kaldı ki borçluya ödeme emrinin tebliğine ilişkin mazbatada haber bırakılan komşu, kapıcı, yöneticinin kim olduğunun yazılı olmadığı, bu haliyle ödeme emrinin borçluya tebliğinin TK'nın 21/1, Tebligat Yönetmeliğinin 35/f ve 30 ile 31. maddelerine aykırı ve usulsüz olduğu anlaşılmaktadır....
Dairemizin 29/09/2020 tarih, 2019/2351 esas ve 2020/1508 karar sayılı kararı ile; Dairemizin önceki kararında davacının usulsüz tebliğe yönelik şikayeti incelenip bir karar verilerek itirazın süresinde olup olmadığının tespiti ve daha sonra yetkiye, imzaya ve borca yönelik itirazların değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek mahkeme kararı kaldırılmasına rağmen, mahkemece yeniden yapılan yargılamada Dairemizin kararına ve dosya içeriğine uygun düşmeyecek şekilde davacının usulsüz tebliğe yönelik bir şikayetinin olmadığı kabul edilerek usulsüz tebliğe yönelik şikayeti değerlendirilip bir karar verilmeden diğer itirazların süre yönünden reddinin isabetsiz olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın dairemizin kararına ve daha önceki 31/05/2018 tarih, 2018/423 esas ve 2018/1222 karar sayılı kararına uygun şekilde inceleme ve araştırma yapılarak yeniden bir karar verilmek üzere ilk...
Maddesinde açıkça kambiyo senedindeki davacıya imzaya ve borca itiraz ettiği belirlenmiştir. İlk derece mahkemesince usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilerek tespit edilen ödeme emri tebliğ tarihi itibariyle davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü imza ve borca itirazın süresinde olduğu ve ayrıca hacizlerin kaldırılması isteminde bulunulmuştur. O halde mahkemece davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü sair itirazların esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibinde, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emri tebliğ edilen ...ın şirket çalışanı olmadığından tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi isteminde bulunduğu ve ayrıca takip konusu senetteki imzaya itiraz ettiği, mahkemece dosya üzerinden yapılan inceleme ile, tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, usulsüz olsa dahi borçlunun icra müdürlüğüne 04.02.2016 tarihinde yaptığı başvuru ile takipten en geç bu tarihte haberdar olduğu gerekçesiyle imza itirazının süreden reddine karar verildiği...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/03/2020 NUMARASI : 2020/5 ESAS, 2020/111 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Yetki İtirazı KARAR : Taraflar arasında görülen usulsüz tebligat şikayeti, borca ve yetkiye itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda verilen karara karşı yasal süre içerisinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı dava dilekçesinde özetle; aleyhine başlatılan icra takibinde icra emrinin tebliğinin usulsüz olduğunu, yanlış kişiye tebligat yapıldığını, bu nedenle öğrenme tarihinin 02.01.2020 olarak kabul edilmesini, ayrıca takibe konu kredi sözleşmesindeki imzanın kendisine ait olmadığını, bu nedenle borcunun da olmadığını, takibin yetkisiz icra dairesinde açıldığını, yetkili icra dairesinin Kağızman icra dairesi olduğunu belirterek; borca, yetkiye, imzaya ve usulsüz tebligat şikayetine ilişkin itirazlarının kabulünü talep ve dava etmiştir....