Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesi tarafından; davanın İİK 169 vd uyarınca yetkiye itiraz olduğu, yetki itirazı talebi haklı bulunmazsa ancak borca ve imzaya itirazın esası hakkında yargılamaya geçileceği, takip konusu, sözleşmeden doğan taşınmaz alacağından ibaret olduğu, yetkili icra dairesinin sözleşmenin yapıldığı yer icra mahkemeleri ve bağlı olarak çalışan icra dairelerinin ve yine alacak taşınmaz olduğundan taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, sözleşme yeri olarak Konya ilinin gösterilmesi ve yine sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yerin de Konya olduğu anlaşılmakla takibin yalnızca Konya'da yapılabileceği gerekçesi ile davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, Bandırma 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/132 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile takibin iptali istemine ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, davacı-borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2020 tarihi olarak düzeltilmesini istediği, ayrıca takibe konu çekteki imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2020 olarak düzeltilmesine ve imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir...

Kendisine ödeme emri usulsüz tebliğ edilen borçlu, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini şikayet yoluyla tek başına icra mahkemesine getirebileceği gibi imzaya itiraz ile birlikte ileri sürebileceği, bu kapsamda hem imzaya itiraz ile birlikte hem de ayrı bir dava ile ileri sürülmesinin derdestlik durumu oluşturacağı, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince 2019/470 Esasına kayden öne sürülen usulsüz tebliğe yönelik iddia ve taleplerin işbu dava ile derdestlik oluşturduğu gerekçesiyle davanın derdestlik nedeniyle usulden reddine karar verildiği görülmektedir. Diğer bir deyişle davacının istinafa konu dava dosyasında usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin var olduğu açıktır....

Aymakoop Sitesi C4 Blok Apt No:4 C/144 Başakşehir adresine ödeme emri gönderildiği, bu ödeme emrinin de bila tebliğ dönmesi üzerine aynı adrese TK'nın 35.maddesi uyarınca 16/07/2019 tarihinde tebligat yapıldığı, tebligat zarfı üzerinde yer alan adres ile sicil gazetesinde yer alan adres bilgilerinin aynı olduğu, borçlunun adreslerin farklı olduğu yönündeki iddiasının dinlenilmesinin mümkün olmadığı, ödeme emrinin TK'nın 35.maddesine göre 16/07/2019 tarihinde tebliğ edilmesi işleminin usulüne uygun olduğu, bu nedenle usulsüz tebliğ şikayetinin reddi gerektiği, yetkiye, borca, imzaya ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerinin ise süre aşımından reddi gerektiği gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin reddine, yetkiye, borca, imzaya ve senedin kambiyo vasfına ilişkin şikayetlerinin ise süre aşımından reddine karar vermiştir....

Somut olayda borçluların, dava dilekçesinde takip dayanağı çekte tahrifat yapıldığı, çekin teminat senedi olduğu ve borcun bulunmadığı iddiası ile ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetini birlikte ileri sürmesi ve yerel mahkemece ilk verilen kararın istinaf incelemesinde Bölge Adliye Mahkemesi’nce usulsüz tebligat şikayeti hakkında karar verilip, daha sonrasında diğer borca itirazlar hakkında karar verilmesi gerektiğinden bahisle ortadan kaldırılmasına rağmen kaldırma kararı sonrası gerek İlk Derece Mahkemesince gerek Bölge Adliye Mahkemesince, iş bu usulsüz tebligat şikayeti hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmediği görülmektedir....

    DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYET-İMZAYA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 14....

    Dava dilekçesinde usulsüz tebligat iddiası olmadığı halde, davacı istinaf dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür. Oysa HMK'nın 357/1 hükmünün son cümlesine göre ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmaların istinaf aşamasında ileri sürülmesi mümkün değildir. Bu sebeple davacının usulsüz tebligat iddiasının dinlenmesi mümkün görülmemiş ve bu yöndeki istinaf talebinin de reddine karar verilmiştir. Yapılan değerlendirme neticesinde ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    İlk derece mahkemesi tarafından ; davacının mernis adresinin 22/12/2020 tarihi itibarıyle "Gökırmak Mahallesi Yeşilbağ Sokak No:22 Durağan/ Sinop" adresi olduğu, davacının fiilen bu adreste ikamet etmediğinin kolluk araştırma tutanağı ile tespit edildiği, 2 nolu dairede ikamet ettiği yazılı olan davacının yengesinden sorup öğrenilmek suretiyle muhatabın taşındığının tespit edilerek tebligatın iade edildiği, posta memurunca yapılan bu araştırmanın kolluk tutanağı ile de doğrulandığı, icra müdürlüğünce ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre tebliğe çıkarılmasında hukuka ve usule aykırı bir yön bulunmadığı, böylelikle tebliğ işleminde bir usulsüzlük olmadığı anlaşıldığı, davacı borçluya 25/05/2021 tarihinde ödeme emri tebliğinin tebliğ edilmesi nedeniyle borca ve imzaya itirazın süresinde yapılmadığı şeklindeki gerekçe ile "Usulsüz tebligat şikayetinin REDDİNE, Borca ve imzaya itirazın süre yönünden REDDİNE " karar verilmiştir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; takip borçluları T1 ve Hüseyin Şahin aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, takip borçluları vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca senetteki imzaların T1'e ait olmadığı, takibe konu 90.000,00- TL bedelli senetteki imzanın davacı Hüseyin Şahin'e ait olmadığı, takibe konu diğer senedin de Hüseyin Şahin'e zorla imzalattırıldığı iddiasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince davanın süresinde açılmadığından davanın usulden reddine karar verildiği, davacı T1'e çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde TK 21/1.maddeye uygun ödeme emrinin tebliğ edilmediği, beyanı alınan komşunun ve haber bırakılan komşunun isminin açıkça yazmadığı, daire 5'ten sorularak daire 5'e haber bırakıldığı, bu nedenle davacı T1 yönünden usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile beyan ettiği tebliğ tarihi olan 18/07/2022 tarih itibari ile borca ve imzaya yönelik itirazın süresinde olduğu anlaşılmakla...

    UYAP Entegrasyonu