Davacı aynı zamanda borca ve imzaya da itiraz etmiş ise de, İİK 168. maddesi gereğince bu başvurunun 5 gün içerisinde yapılması gerekmekte olup bu süre hak düşürücü süre olduğundan ve davacı tarafça 5 günlük yasal itiraz süresi geçtikten sonra itirazda bulunulduğundan itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. Ayrıca İİK da şikayete ilişkin hükümlerde tazminat düzenlemesi bulunmadığından ve borca ve imzaya itiraz esasa girilmeden reddedildiğinden davalı taraf lehine tazminat ve davacı aleyhine para cezası takdir edilmemiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle; Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin reddine, davacının borca ve imzaya itirazlarının süre aşımı nedeniyle reddine, yasal şartları bulunmadığından davacı aleyhine para cezası ve tazminat takdirine yer olmadığına, " karar verildiği görülmüştür. Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi tarafından İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından başlatılan bonoya dayalı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde borçlunun asıl dosyada imzaya ve borca itiraz ettiği, birleşen dosyada ise ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayette bulunduğu, mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin ve imzaya itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesinde ''Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2020 NUMARASI : 2018/1446 ESAS 2020/381 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda mahal tarih ve numarası açıklanan ilk derece mahkeme kararı aleyhine süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmakla, HMK'nun 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan inceleme ve heyetçe yapılan müzakere sonunda, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 18....
mahkemesine yapılan itirazın geçersiz olacağı anlaşılmakla şikayetin ve imzaya itirazın reddine dair karar verildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile; İzmir 13. İcra Müdürlüğünün 2019/291 esas sayılı dosyasındaki 26/02/2019 tarihli tebligatın usulsüz olduğunun tesbiti ile, TK. Nun 32. Maddesi gereğince öğrenme tarihi olan 10/05/2019 tarihinin tebliğ tarihi olarak tespitine, 10/05/2019 tebliğ tarihi esas alınarak takibin kesinleşmesinden önce davacının malvarlığına konulan hacizlerin kaldırılmasına, imzaya itiraz talebinin reddine, asıl alacağın %20'si oranındaki tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine, asıl alacağın %10'u oranındaki para cezasının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına karar verilmiştir....
Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: *Davacı Oğuz Yılmaz'ın usulsüz ödeme emri tebliğ şikayeti yönünden yapılan incelemede; 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun bilinen adrese tebligatı düzenleyen 10. maddesinin 1. fıkrasına göre; tebligat, muhatabın bilinen en son adresinde yapılır. 6099 Sayılı Yasa'nın 3. maddesi ile eklenen aynı maddenin 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır....
İlk derece mahkemesi tarafından; davanın İİK 169 vd uyarınca yetkiye itiraz olduğu, yetki itirazı talebi haklı bulunmazsa ancak borca ve imzaya itirazın esası hakkında yargılamaya geçileceği, takip konusu, sözleşmeden doğan taşınmaz alacağından ibaret olduğu, yetkili icra dairesinin sözleşmenin yapıldığı yer icra mahkemeleri ve bağlı olarak çalışan icra dairelerinin ve yine alacak taşınmaz olduğundan taşınmazın bulunduğu yer icra mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğu, sözleşme yeri olarak Konya ilinin gösterilmesi ve yine sözleşmeye konu taşınmazın bulunduğu yerin de Konya olduğu anlaşılmakla takibin yalnızca Konya'da yapılabileceği gerekçesi ile davacının yetki itirazının kabulü ile takibinin durdurulmasına, talep halinde takip dosyasının yetkili Konya İcra Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :Uyuşmazlık, Bandırma 1. İcra Müdürlüğü'nün 2022/132 Esas sayılı dosyasında usulsüz tebliğ şikayeti ile takibin iptali istemine ilişkindir. Hükmi şahıslara ne şekilde tebligat yapılacağı 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 12 ve 13. maddelerinde belirlenmiştir. Borçlu şirketin tebligat adresinin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olması ve tevziat saatlerinde kapalı bulunması veya tebligatın alınmasından imtina edilmesi halinde, bu adrese 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/1. ya da 35/4. maddelerine göre tebligatın yapılması gerekir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre tüzel kişiler adına ticaret sicilindeki adreslerine gönderilen tebligatın, Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun, Tebligat Yönetmeliği'nin 30 ve 31. maddelerindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İncelenen icra dosyası fotokopisi ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirket aleyhine 31/12/2018 ve 30/11/2018 keşide tarihli 2 adet çekten dolayı kambiyo senedine özgü takip başlatıldığı, 07/03/2019 tarihinde ödeme emrinin davacı tarafa tebliğ edildiği, davacı vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği takipten 17/05/2019 tarihinde haberdar olduklarından bahisle ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi ile birlikte takibe konu çeklerdeki keşideci imzasına itiraz ettiği, ilk derece mahkemesince usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulüne, tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verildiği, imzaya yönelik davanın reddedildiği görülmüştür. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, davacı-borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini iddia ederek ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2020 tarihi olarak düzeltilmesini istediği, ayrıca takibe konu çekteki imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin 19/04/2020 olarak düzeltilmesine ve imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21/1. maddesinde; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir...