WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Öte yandan, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, takip dosyasından borçlulara gönderilen ödeme emrinin 25/06/2020 tarihinde tebliğ edildiği, itirazın 26/10/2020 tarihinde olduğu, başvuranın dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir şikayetinin bulunmadığı, dolayısıyla yetkili icra dairesince çıkarılan ödeme emrinin kesinleştiği ve tebliğ tarihine göre yapılan imza itirazının süresinde olmadığı anlaşılmaktadır....

Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 57. maddesinin ikinci fıkrasında; "Adresini değiştiren kişi yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, adres araştırması yapılmasına gerek kalmaksızın ek-1’de yer alan (6) numaralı örneğe göre düzenlenecek tebliğ evrakının bir nüshası eski adresin kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." düzenlemesi yer almaktadır Somut olayda, ödeme emrinin borçlu şirketin, ticaret sicilinde kayıtlı adresi olan "Alacatlı Mah., 3381 Cad., No:17/1, Çankaya/ANKARA" adresine tebliğe çıktığı ve şirketin adreste tanınmadığı şerhiyle 09/04/2021 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, bu kez ödeme emrinin aynı adrese 26/04/2021 tarihinde Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmış olup, bu tebligat anılan mevzuat hükümlerine göre şeklen usulüne uygundur....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre, davalı tarafından davacı hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, davacı vekili tarafından ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette ve icra müdürlüğünün yetkisine, imzaya ve borca itirazda bulunulduğu, ilk derece mahkemesi tarafından usulsüz tebligat şikayetinin reddine, diğer itirazların süreden reddine karar verildiği, davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. İcra dosyasında ödeme emri tebligatlarının bulunmaması nedeni ile davacıya yapılan ödeme emri tebligatları icra müdürlüğünden istenmiş icra müdürlüğü tarafından davacıya TK 21/2 maddesi uyarınca yapılan tebligat parçası gönderilmiş ,davacıya gönderilen ve bila tebliğ dönen ilk tebligat tekrar istenmesine rağmen aynı tebligat tekrar gönderilmiştir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Dairesinin 2021/34917 Esas sayılı takip dosyası ile davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, örnek 7 ödeme emrinin tebliğ edildiği, davacının usulsüz tebligat ve borca itiraza ilişkin iş bu davayı açtığı anlaşılmıştır....

İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı T1 istinaf başvuru dilekçesine özetle; dava dilekçesindeki beyanlarını tekrar ederek, tebligatın teslim edildiği Hülya Mitil adlı şahısla aynı çatı altında ikamet etmediğini, bu şahsın ikamet adresi itibarıyla en yakın komşu sıfatına haiz olmadığını, ödeme emri işleminin usulsüz olarak yapıldığından takipten haberdar olmadığını belirterek mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulü ile dosyada usulsüz olarak yapılan tebligatın ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık; Mut İcra Dairesi'nin 2020/6 Esas sayılı icra takibinde gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebligat ile yapıldığına ilişkin şikayet niteliğindedir....

maddesine göre yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu, gecikmiş itirazdan söz edebilmek için öncelikle usulüne uygun ödeme emri tebliği gerektiği, bu yönüyle İlk Derece Mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesinin borçlunun talebini usulsüz tebliğ şikayeti olarak değerlendirmesi, hukuki tavsifin hakime ait olması kuralına uygun ve isabetli olduğu ancak; Bölge Adliye Mahkemesince borçlunun başvurusunda usulsüz tebligattan 08/06/2018 tarihinde haberdar olduğu ve buna göre süresinde mahkemeye başvurmadığından şikayetin süreden redddine karar verilmişse de; borçlunun dava dilekçesindeki "....ödeme emri tebliği 08/06/2018 tarihinde mahalle muhtarına tebliğ edilmiştir. Ancak itirazın son günü olan 18/06/2018 tarihine kadar icra dairesine gelip itirazda bulunamadığı...." sebebiyle "Büyükorhan ilçesinde bulunamadım." şeklindeki beyandan usulsüz tebliğden haberdar olduğu sonucuna varılamaz. Borçlu bu ifade ile gecikmiş itirazın nedenlerini izah etmeye çalışmaktadır....

    Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; usulüne uygun olarak tebligat yapıldığını, takipten 14.09.2020 tarihinde haberdar olunduğu iddiasını da kabul etmediklerini, davanın reddine ve davacının tazminata mahkumiyetine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; Davacı tarafın ödeme emri tebliğ işlemine yönelik şikayetinin kabulü ile 16.07.2020 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz ve geçersiz olduğuna ve TK'nun 32. maddesine göre ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 14.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine. Davacı tarafın borca itiraz ile ilgili taleplerinin takibin türüne göre İİK'nun 62. maddesine göre görev yönünden usulden reddine dair karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: İlk derece mahkemesi kararına karşı; davalı vekili yasal süresi içerisinde istinaf talebinde bulunmuş, gerekli harçlar yasal süresinde yatırılmıştır....

    (HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca ) KARAR: Yukarıda açıklanan nedenler ve gerekçe ile; A-1- Usulsüz tebligat şikayeti yönünden istinaf dilekçesinin reddine, B-2- Gecikmiş itiraz yönünden; -Davacının istinaf başvurusunun HMK'nun 353- (1)-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine, C-179,90 TL istinaf karar harcı peşin olarak alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, D-Davacı tarafından istinaf yoluna başvuru için yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına, E-Taraflarca yatırılan istinaf gider avansının sarf edilmeyen kısmının karar kesinleştiğinde yatıranlara iadesine, Dairemizin bu kararına karşı, usulsüz tebligat şikayeti yönünden İcra ve İflas Kanunu'nun 365/1- son maddesi uyarınca KESİN, gecikmiş itiraz yönünden İcra ve İflas Kanunu'nun 364/1 ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 361- (1). ve 365- (1). maddeleri uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde, dairemize yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk...

    gerekçesiyle reddedildiğini belirterek usulsüz yapılan tebligat nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, icra müdürlüğünce verilen red kararının kaldırılarak icra takibinin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....

    Davada haklı çıkan tarafın, davasını vekille takip etmesi durumunda, lehine hükmedilen vekalet ücreti de, HMK'nın 323/1- ğ maddesi uyarınca bir tür yargılama gideri olup, sorumlusu yine HMK'nın 326. maddesine ve yukarıda açıklanan kurala göre belirlenecektir. İncelemeye konu olayda, davalı alacaklının usulsüz tebligat şikayeti davasında tebligatın usulüne uygun olduğunu belirterek davaya karşı koyduğu ve yargılama sonucunda şikayetin kabulüne karar verildiği anlaşıldığından, HMK'nın 326. maddesi uyarınca davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekir. Bu halde, ilk derece mahkemesi kararı usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden de usul ve yasaya uygundur....

    UYAP Entegrasyonu