Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Alacaklı temyiz dilekçesinde; borçlu adına takip tarihi itibariyle ve halen mernis adresi olan adrese ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligat zarfı üzerinde tebliğ tarihi ve tebliğ eden memurun adının ve sicil numarasının bulunduğunu, borçlunun babası ile aralarında hasımlık yaratacak bir husumet bulunmadığını, bu nedenle Tebligat Kanunu 39 uncu maddeye aykırılık bulunmadığını, borçlunun çalıştığı Doğuş Perakende A.Ş. adlı iş yerine 19.04.2019 tarihinde maaş haczi müzekkeresi gönderildiğini,borçlunun bu tarih itibariyle takipten haberdar olduğunu, bir kişinin maaşı üzerine haciz konduğunu bilmemesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesinin kararının bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Tebligat Kanunu'nun 10-16 ve 32, 39 uncu maddeleri. 3....

    İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu, yine kıymet takdiri raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin de İİK 4. Maddesi uyarınca tebliğ işlemini yapan esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu İstanbul İcra Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirinin Erzurum 4. İcra Müdürlüğü tarafından yapıldığı İİK’nın 128/a maddesine göre şikayeti inceleme yerinin talimat icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İcra İflas Kanunu’nun 128/a. maddesi gereğince kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler....

      yaptığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak kabulü ile borca itirazının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....

      Davacı dava dilekçesinde 103 davetiyesinin usulsüz tebliği iddiasında da bulunmuş olup meskeniyet şikayeti yönünden davanın süresinde olup olmadığının tespiti ancak bu iddiaya dayalı şikayetin öncelikle incelenmesi ile mümkündür. Davacı 103 davetiyesinin usulsüz tebliği şikayetinde tebligat parçasında yazılan isimde bir komşusu olmadığı, haber kağıdının kapısına yapıştırılmadığı vakıalarına dayanmış, kıymet takdiri raporu tebliği ile hacizden haberdar olduğunu bildirmiştir. Mahkemece bu vakıalara dayalı iddialar incelenmeden, ödeme emri tebliğ tarihi itibarı ile davacının adı geçen isimde komşusu bulunup bulunmadığı yönündeki delilleri toplanarak irdelenmeden ve karar gerekçesinde davanın süresinde kabul edilmesinin nedenleri de açıklanmadan davanın esasına girilerek karar verilmesi isabetli olmayıp davalı vekili istinaf talebinde bu yönden haklıdır....

      aşkın haciz şikayeti yönünden İİK'nın 365/son maddesi gereğince kesin, diğer şikayetler yönünden ise kararın taraflara tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Yargıtay'da temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi....

      İcra Müdürlüğünün 2020/2170 Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, alacaklı davalı tarafından borçlu davacı aleyhine başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin 04/08/2020 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 21/08/2020 tarihinde ödeme emri tebliğinin usulsüz olduğunu, borçlunun takipten 20/08/2020 tarihinde haberdar olduğunu belirterek takibe itiraz ettiği, icra müdürlüğünce 24/08/2020 tarihli karar ile icra müdürlüğünün usulsüz tebligat iddiasını inceleme görevi bulunmadığı gerekçesiyle itirazı reddettiği görülmüştür. Dava dilekçesinde ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği iddiasına da dayanılmış olup, HMK'nın 33. maddesi uyarınca hukuki nitelendirme hakime ait olduğundan davanın usulsüz tebligat şikayeti ve borca itirazın reddine ilişkin icra memur işlemini şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekir....

      HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/3309 KARAR NO : 2022/2355 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/10/2021 NUMARASI : 2021/14 ESAS, 2021/295 KARAR DAVA KONUSU : MESKENİYET ŞİKAYETİ, USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ KARAR : Nazilli İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/14 Esas, 2021/295 Karar sayılı dosyasında verilen usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ve meskeniyet şikayetinin reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davalı tarafından müvekkili aleyhine Nazilli İcra Müdürlüğünün 2020/3360 Esas sayılı dosyası ile başlatılan takipte, müvekkili adına kayıtlı Aydın İli, İncirliova İlçesi, İncirliova Mah., 8782 parsel 8 nolu bağımsız bölüme haciz şerhi konulduğunu, müvekkilinin 05/10/2020 tarihinden itibaren yaklaşık 3 aylık bir elektrik...

      Açıklanan nedenlerle; yerel mahkemenin usulsüz tebliğe ilişkin gerekçesi yerinde değil ise de, sonucu itibariyle şikayete konu tebligat usulsüz kabul edildiğinden mahkemece bu yönden verilen kararda isabetsizlik olmadığı ancak mahkemece usulsüz tebligat şikayeti dışındaki talepler yönünden herhangi bir karar verilmemiş ise de, istinafa gelen tarafın sıfatı nazara alındığında bu husus eleştirilmekle yetinilmiş olup, davalı vekilinin istinaf başvuru talebinin HMK'nun 353/1- b,1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- İnceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olup, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2- Peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye harç alınmasına yer olmadığına, 3- İstinaf yargılama giderinin istinafa başvuran taraf üzerinde bırakılmasına, 4- İnceleme HMK'nun 353. maddesi gereğince duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine...

      herhangi bir şekilde kimlik tespiti yapılarak tutanaklara derç edilmediğini, müvekkilinin hazır olarak bulunmadığı, adres kayıt sisteminde bulunan ve yahut bilinen son adresi olmaması bu halde bir adrese çıkartılan tebligatta veyahut gerçekleştirilen haciz işleminde kimlik tespitine yer verilmemiş olması, açıkça usulsüz tebligat yapıldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      olmadığı gibi müvekkili T1'in isminin yanında da herhangi bir yer ismi bulunmadığından, takibe konu belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip hakkı bulunmadığını belirterek usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile öğrenme tarihi olan 15/06/2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilerek ödeme emrinin iptaline, takibin müvekkili açısından iptaline, davalı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      UYAP Entegrasyonu