İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/11/2020 NUMARASI : 2020/185 ESAS, 2020/361KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, aleyhine açılan takipten banka hesaplarına konulan haciz bilgisi verildiğinde 22/06/2020 tarihinde bilgi sahibi olduğunu, müvekkiline TK 21/2 md uyarınca tebliğ yapıldığını, tebliğ memurunca söz konusu tebliğ evrakının kapıcıya tebliğ edildiğini, TK'nun 21. maddesine göre söz konusu tebligatın, gösterilen adreste tebligat yapılacak kimse bulunmaması durumunda muhtar, ihtiyar heyeti veya zabit/amir memurlarından birine tebliğ edilebileceğini, kapıcıya sadece bildirimde bulunulabileceğini, kapıcıya tebligatın yapılamayacağını, sadece bu durumun bile tebligatı usulsüz kıldığını, bir çok Yargıtay kararına göre apartman kapıcısına yapılan tebliğin usulsüz...
Öncelikle, müvekkilin tüm malvarlığına usulsüz tebliğ işlemine dayanılarak haciz konulduğundan ve bu dosyada verilecek olan kararın beklenmesi halinde müvekkilin malvarlığının satılması ihtimali bulunduğundan tensiple birlikte teminatsız olarak Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasındaki tüm işlemlerin durdurulmasına, bu talebin reddi halinde satış işlemlerinin dava sonuna kadar durdurulmasına karar verilmesini talep ediyoruz. Ş.Urfa 1.İcra Müdürlüğünün 2022/34293 Esas sayılı dosyasında müvekkil hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi yoluna gidilmiş, müvekkile herhangi bir tebligat yapılmadan takip kesinleştirilmiştir. Müvekkil bu durumdan 22.12.2022 tarihinde haricen haberdar olmuş, aynı gün icra dairesine müracaat ederek itirazda bulunmuştur. Söz konusu icra takibinin başlatıldığı tarihlerde müvekkil cezaevinde tutuklu olduğundan kendisine ulaşan bir tebligat olmamıştır. Dosyayı UYAP’tan incelediğimizde de herhangi bir tebliğ mazbatasına ulaşamadık....
takibinde, şikayetçi üçüncü kişiye 89/1, 2 ve 3. haciz ihbarnamelerinin gönderildiği, şikayetçinin haciz ihbarnamelerinin tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ve ihbarnamelerin yasaya uygun düzenlenmediğini ileri sürerek her üç ihbarnamenin de iptaline karar verilmesini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin süreden reddine hükmedildiği, şikayetçi yanca istinaf yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince şikayetçinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yerine; usulsüz tebligat şikayetinin sürede olmadığından reddine, 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinde 89. maddenin 2,3,4 ve 5. fıkraları bildirilmediğinden ve bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan, usulüne uygun 89/1 ve 89/2 çıkarılmadan 89/3 gönderilemeyeceğinden bahisle, ihbarnamelerin usule uygun düzenlenmediğine ilişkin şikayetin kabulü ile haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır....
üzerine konulan haczin taşkın haciz niteliğinde bulunduğunu beyanla İstanbul İli Zeytinburnu İlçesi Yeşiltepe Mah. 1829 Ada 3 Parsel sayılı kat 3 daire 6 da kayıtlı ve mesken olarak kullandığı taşınmaz üzerine konulan haczin ayrıca banka hesaplarına ve maaşına konulan taşkın hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle, cevap dilekçesini tekrar ederek ilk derece mahkemesince verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ödeme emrinin davacı borçlunun fatura adresine tebliğ edilmesi nedeniyle yapılan tebligatta herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, bilinen en son adresine TK'nun 20. maddesi uyarınca tebligat yapılmadığını, icra dosyasında 12/10/2021 tarihinde fiili haciz işlemi yapıldığını, tebligatın usulüne uygun yapıldığını, kabul etmemekle beraber fiili haciz tarihi olan 12/10/2021 tarihinden itibaren yaklaşık 5 ay sonra iş bu davanın açılmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacının takipten daha önce haberdar olduğunu, davanın süresinde açılmadığını, bu nedenlerle kararın kaldırılarak şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16,21 vd. maddeleri uyarınca açılmış ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesi istemine yönelik usulsüz tebligat şikayetidir....
Hukuk Dairesi HÜKÜM/KARAR : Esastan Ret İLK DERECE MAHKEMESİ : Fethiye İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ve haczedilmezlik şikayetinden dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince; usulsüz tebligat iddiası yönünden şikayetin kabulü ile, şikayetçi borçlu muris ...'e yapılan 26.11.2020 tarihli tebliğ işleminin usulsüz olduğunun tespitine, tebliğ tarihinin 23.12.2020 tarihi olduğunun kabul ve tespitine, haczedilmezlik iddiası yönünden şikayetin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayet eden-borçlu mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun reddine karar verilmiştir....
İCRA HUKUK MAHK TARİHİ : 23/02/2021 NUMARASI : 2020/786 ESAS- 2021/129 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu dava dilekçesinde özetle; icra dosyasından düzenlenen ödeme emrinin tarafına usulsüz tebliğ edildiğini, Uyap vatandaş portaldan icra dosyasında tarafına tek bir tebligat bulunduğunu gördüğünü, evlenmeden önce ailesinin yaşadığı, yılın belli dönemlerinde oturdukları adrese tebligat çıkarıldığını, doğrudan muhtara tebliğ yapıldığını, tebligatın yapıldığı tarihteki adresin tebliğ adresi olmamasına rağmen doğrudan muhtara yapılan tebligattan haberdar olmadığını, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunun tespiti ile ıttıla tarihini 20/11/2020 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini ve icra dosyasına yaptığı itirazının süresinde olduğunun tespitine, borca, faize, faiz oranına, vekalet ücretine ve tüm tutarlara itirazının kabulüne, 657 Sayılı Kanuna tabi kamu kurumunda çalışması nedeniyle hakkında disiplin...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/06/2020 NUMARASI : 2020/241 ESAS- 2020/455 KARAR DAVA KONUSU : TEBLİĞ USULSÜZLÜĞÜ ŞİKAYETİ VE KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı aleyhine yapılan takipte davacının mernis adresine gönderilen ilk tebligatın muhatabın tanınmadığı gerekçesi ile bila tebliğ dosyaya iade edildiğini, birinci tebligattan sonra Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesi gereğince tebligat yapılarak takibin kesinleştirildiğini ve dosyada davacının taşınmazına haciz işlemi uygulandığını, Tebligat Kanunu’nun 21/2 maddesine göre yapılan tebligata esas alınan ve bila gelen 28.5.2019 çıkış tarihi tebligatın beyanda bulunan komşunun ismi alınıp imzası alınmaması nedeni ile kanunun 21 / 1 ve 23 / 7 maddeleri ile yönetmeliğin 30 ve 35. maddelerine aykırı olduğunu, usulsüz olan bu tebligat esas alınarak yine kanunun 21/2 maddesine göre yapılan ikinci tebligatında usulsüz kabul edilmesi gerektiğini, zira yasak ağacın meyvesinin...
kararın bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulduğu, takip dosyasına sunulan 04/02/2016 tarihli dilekçenin aslı bulunamadığından üzerinde imza incelemesinin yapılamadığı, bu halde belge altındaki imzanın borçluya ait olduğunun ispat edilemediği gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetin süresinde olduğu kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 11.04.2016 olarak düzeltildiği ve bonodaki imzanın borçluya ait olduğunun alacaklı tarafından ispat edilemediği gerekçesi ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince; "Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile, Balıkesir 3. İcra Müdürlüğünün 2019/6535 Esas sayılı takip dosyasında örnek 7 ödeme emri tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince öğrenme tarihi olarak bildirilen 02.12.2019 tarihi olarak düzeltilmesine ve icra dosyasına da bu hali ile süresinde itiraz edildiği sabit olduğundan mahkememizce takibin durdurulmasına, yetki meselesi hakkında mahkememizce inceleme yapılamayacağından ve takibin ilamsız takip olması sebebiyle davacının bu yöndeki talebinin reddine, takibin iptali ve kötü niyet konularında mahkememizce karar verilemeyecek olması kanaati ile davacının bu yöndeki taleplerinin reddine karar verilmiştir....