DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti KARAR : İlk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ortaca İcra Müdürlüğü'nün 2022/1905 Esas sayılı dosyasından ödeme emrinin müvekkili bankaya 27.04.2022 tarihinde fiziken tebliğ edildiğini, oysa 7201 sayılı Tebligat Kanununun Elektronik Tebligat başlıklı 7/A maddesi ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği'nin 5. maddesi uyarınca elektronik tebligat adresi bulunan müvekkili T1 ödeme emrinin elektronik tebligatla (UETS 35057- 67509- 05185) gönderilmesinin zorunlu olduğunu, dolayısıyla müvekkili bankaya fiziken gönderilen ödeme emri tebligatının usule aykırı olduğunu, ödeme emrinin müvekkili bankaya usulsüz tebliğ edilmiş olması nedeniyle yasal sürede müvekkili bankaca borca itiraz edilemediğini, icra dosyasının alacaklı vekilinin iletişimiyle haricen 10.05.2022 tarihinde öğrenilmiş olduğunu, aynı gün dosyaya...
Dairemizce yapılan değerlendirmelere göre; Mahkemece, usulsüz tebligat şikayeti yönünden borçlunun iddiası doğrultusunda araştırma yapılarak tebligatın usulsüz olduğunun belirlenmesi ve usulsüz tebligat şikayetinin İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca (7) günlük süre içinde yapıldığının tespiti halinde tebligat tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine, öğrenme tarihine göre itirazın süresinde yapıldığı sonucuna varılırsa borçlunun imzaya vaki itirazının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu, borçlunun usulsüz tebligat şikayeti yönünden gerekli delillerin toplanması ve sonrasında oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken herhangi bir araştırma yapılmaksızın yazılı şekilde sonuca gidilmesinin usul ve yasaya uygun bulunmadığı, bu durumda yargılama işlemlerinin eksik bırakıldığı anlaşıldığından davacı borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın yeniden...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde ödeme emri tebliğ işlemine yönelik usulsüz tebligat şikayeti ve takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılması talepli şikayete ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 7201 sayılı Tebligat Kanunu 32, 35.madde ,2004 sayılı İİK 78 vs maddeleri 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı alacaklı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir. VI....
ya tebellüğ edilen ve usulsüzlüğü ileri sürülen Örnek ... ödeme emri tebligat mazbatasınında; tebliğ yapanın isim ve imzasını ve tarihi içermediğinden tebligatın usulsüz olduğu belirlenmiş ise de; Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1.fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren (7) gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Bu nedenle, mahkemece, öncelikle borçlunun, takibi ve ödeme emri tebligatını öğrenme tarihinin tespiti gerekir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılarak Muhatabın öğrenme tarihi, tebliğ tarihi olarak kabul edilmesi gerekir....
Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1243 KARAR NO : 2021/570 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/895 ESAS, 2020/148 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- İTİRAZ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin2019/895 Esas, 2020/148 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 11....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından dava dışı asıl borçlu...aleyhine başlatılan ilamlı takipte, şikayetçi şirketin; asıl borçlunun maaş haczi için şirkete gönderilen 16.04.2014 ve 12.08.2014 tebliğ tarihli maaş haciz müzekkerelerine, yasal süreleri içerisinde itiraz edilmeyip anılan kesintilerin yapılmaması gerekçesiyle, İİK 356. maddesi gereği alacaklının talebi ile icra müdürlüğünce takip dosyasına borçlu sıfatı ile kaydedildikleri; haliyle usulsüz tebliğ nedeniyle asıl borçlu İsa Kök’ün işten çıkışının verilmiş olduğu itirazını da yapamadıkları, aleyhe haciz işlemleri uygulandığı şikayeti ile...
İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/417 Esas sayılı dosyasında gazete ilanında yüzölçümünün hatalı gösterildiği, haciz koyduran alacaklıya tebligat yapılmadığı yönündeki şikayetlerin tefrik edilmesine karar verildiği, tefrik kararı sonrası 2020/63 esas 2020/67 karar sayılı kararı ile İİK madde 360 uyarınca yetkisizliğine karar verildiği, uyuşmazlığın bu dosya da sadece davacı vekilinin usulsüz tebligat ve ilan yapılması şikayetine ilişkin olduğu anlaşılmakla şikayeti inceleme yetkisi ... 7. İcra Hukuk Mahkemesine aittir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri ile 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince; ... 7. İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 30/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. 7 günlük şikayet süresi, hak düşürücü süre olduğundan kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece resen gözetilmelidir ( Yargıtay 12....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/25075 Esas sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen İİK 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnameleri ile yapılan tebligatların usulsüz olduğunu belirterek, usulsüz tebligat yapılan 89/1 ,89/2, 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; İcra müdürlüğü tarafından davacıya birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, icra müdürlüğünce, gönderilen tebligat iade olunduğundan, Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi uyarınca davacıya tebligat yapıldığını, İkinci haciz ihbarnamesinin de aynı şekilde iade edildiğini, T.K. 21/2'ye göre tebligat yapıldığını, icra müdürlüğünce, İİK 89/3 uyarınca gönderilen tebligatın ise, davacının UETS adresinin varlığı tespit edildiğinden UETS adresine elektronik olarak yapıldığını, davacının süresinde yapmadığı itirazlardan ve icra müdürlüğü işlemlerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını belirterek, davanın reddini talep etmiştir....