HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1286 KARAR NO : 2023/295 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/03/2022 NUMARASI : 2019/216 ESAS, 2022/61 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ - HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ KARAR : Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/216 Esas, 2022/61 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü reddi kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Ödemiş İcra Müdürlüğünün 2018/4657 esas sayılı dosyası kapsamında davacının hissedarı olduğu taşınmazların haczedildiğini, hacze ilişkin 103 davetiyesinin 29/06/2019 tarihinde usulsüz olarak tebliğ edildiğini, davacının hacizlerden 06/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, davacının haczedilen taşınmazlarda ziraat yaparak geçimini sağladığını, bu...
İcra Müdürlüğü’nün 2018/1128 Esas sayılı dosyası kapsamında icra takibi başlatıldığını, dava konusu taşınmaz kaydına 14.05.2018 tarihinde haciz şerhi işlendiğini, davacı tarafından 05.12.2018 tarihinde, Kiraz İcra Hukuk Mahkemesi'nde kıymet takdirine itiraz ve meskeniyet şikayetinin tek bir dosya üzerinden açılmışsa da, mahkemece kıymet takdirine itiraz yönünden dosyanın tefrik edilerek ayrı bir esasa kaydedildiğini, meskeniyet şikayeti yönünden ise kesin yetki sebebiyle usulden reddedildiğini, mahkemenin 15.05.2019 tarihli kararının 11.07.2019 tarihinde kesinleştiğini ve meskeniyet şikayetinde yetkili mahkeme olan Salihli İcra Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiğini, öncelikle İİK m. 82/12 gereğince haczedilmezlik şikayetinin aynı Kanunu'nun 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olduğunu, şikâyet süresinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağını, davacının haczi, kendisine usulüne uygun olarak 103 davet kağıdı tebliğ edildiği 13.07.2018 tarihinde öğrendiğini, davacının süresinden...
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/03/2023 NUMARASI : 2022/591 ESAS 2023/162 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (İcra Memur Muamelesi)|Kıymet Takdirine İtiraz|Meskeniyet İddiası KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, hakkında takip başlatılan Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2020/213366 Esas sayılı dosyasında tarafına hiçbir tebligat gönderilmediğini, tarafınca 31/10/2022 tarihinde yapılan incelemede hakkında icra takibi olduğunun öğrenildiğini ve tebligatların tümüyle usulsüz yapıldığını, ilk olarak 07/01/2017 tarihinde tarafına çıkarılan tebligatın usulsüz şekilde muhtara bırakıldığının, yine aynı şekilde 25/01/2017 tarihinde çıkarılan tebligatın da kapıya herhangi...
nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde; borçlunun haline münasip evinin haczolunamayacağı ifade edildiği, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, tapuda lehine aile konutu şerhi verilmiş olsa dahi 3. kişinin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, icra takibi borçlusunun T3 olduğu, anılan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayeti, yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takip borçlusu sıfatı taşımayan, 3. kişilerin haczin kaldırılmasını istemesinin mümkün olmadığı, davacı Ali Özel'in takipte borçlu sıfatı olmayıp dolayısıyla da meskeniyet şikayetinde bulunamayacağı gerekçesiyle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir....
Bu nedenle, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece verilen kararda meskeniyet iddiası ile ilgili hiç bir değerlendirme yapılmadan gerekçesiz olarak davanın reddine karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici hükümlerden olup, yargılamanın her safhasında resen gözetilmesi gereken bir usul kuralıdır....
Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Şikayete konu takip dosyasında taşınmaz üzerine 17.12.2019 tarih ve 28170 yevmiye numarası ile haciz konulduğu, söz konusu haciz işlemine ilişkin 103 davet kağıdının davacı borçlu adına 10/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği sabittir. Davacı borçlu tarafından meskeniyet şikayetine ilişkin açılan iş bu dosyada 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia ileri sürülmemiştir....
Meskeniyet şikayeti, İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. Şikayete konu takip dosyasında taşınmaz üzerine 27.07.2020 tarih ve 16220 yevmiye numarası ile haciz konulduğu, söz konusu haciz işlemine ilişkin 103 davet kağıdının davacı borçlu adına 10/08/2020 tarihinde tebliğ edildiği sabittir. Davacı borçlu tarafından meskeniyet şikayetine ilişkin açılan iş bu dosyada 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin bir iddia ileri sürülmemiştir....
Somut olayda, borçlunun meskeniyet şikayetine konu ettiği taşınmaza ilk haczin 05.03.2007 tarihinde konduğu, daha sonra taşınmaza 13.02.2014 tarihinde yeniden haciz konulduğu ve bu hacze dair borçluya herhangi bir tebligat yapılmadığı, borçlunun haczi daha evvel öğrendiği iddia edilmediği gibi, öğrendiği yönünde yazılı bir belgenin de mevcut olmadığı görülmektedir. Buna göre, borçlunun 03.09.2014 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, 13.02.2014 tarihli haciz yönünden İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen 7 günlük yasal sürededir. O halde; her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze yönelik meskeniyet şikayeti İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup mahkemece esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken istemin kesin hüküm ve süre aşımı nedeniyle reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun icra mahkemesine başvurusu; İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, İİK'nun 18/3. maddesi gereğince şikayetin niteliği gözetilerek duruşmalı incelenmesi zorunludur. O halde, mahkemece, usulünce duruşma açılarak, taraflara tebligat yapılıp, beyanlarının tespiti ve varsa delilleri toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz isteminin kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....