Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

belirterek her iki takip dosyasından usulsüz tebligatların iptaline, ödeme emri ve 103 davetiyesi tebliğ tarihlerinin 12/08/2018 olarak düzeltilmesine, İİK'nın 82/12. maddesi uyarınca müvekkilinin haline münasip evi üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....

İş Mahkemesinin 14.07.2020 tarih 2018/235 E ve 2020/261 K sayılı ilamı ile maddi tazminata ilişkin alacak kalemleri değiştiğinden ilamda yer alan taraflara yeni icra emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, icra dosyasında 28/11/2017 tarihli manevi tazminatın kesinleşmiş olması nedeniyle yeniden tebligat yapılmadan takibe devam edildiğini, ayrıca takip konusu ilamın ortadan kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde usulsüz tebligat şikayeti, hacizlerin kaldırılması ve tahsil edilen paranın iadesi istemine ilişkindir. İİK'nun 40. maddesinde ''Bir ilâmın bölge adliye mahkemesince kaldırılması veya temyizen bozulması icra muamelelerini olduğu yerde durdurur....

Yakın komşusu Sinan Batur haber verildi." şerhi ile tebliğ edilmiş, 07.06.2021 tarihinde açılan dava ile gecikmiş itiraz nedeni ile takibin durdurulmasına karar verilmesi ve hacizlerin kaldırılması; 09.06.2021 tarihinde açılan dava ile usulsüz tebligat ve aşkın hacizlerin kaldırılması istenmiş, mahkemece asıl dava yönünden şikayetin kabulü ile tebligat tarihinin düzeltilmesine, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına, birleşen dava yönünden derdestlik ve itirazların icra dairesine yapılması gerekirken mahkemeye itirazın yerinde olmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....

UYUŞMAZLIĞIN TESPİTİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, usulsüz tebliğ şikayeti ve hacizlerin kaldırılmasına ilişkin şikayete ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Somut olayda Davalı/Alacaklı tarafından asıl borçlu dava dışı Erkan Özdemir aleyhine başlatılan icra takibinde , davacı/şikayetçi üçüncü kişinin, taraflarına gönderilen İİK’nin 89/1, 89/2 ve 89/3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini beyanla tebliğ tarihinin, öğrenme tarihi olan 18.10.2018 olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılması istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece davacıya gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 18.10.2018 olarak düzeltilmesi ve hacizlerin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır....

Elektronik Posta Daire Başkanlığı cevabi yazısı ile davacı şirketin elektronik tebligat adresinin 08/01/2020 tarihinde aktif hale getirilerek kullanıma açıldığı, şikayetçinin tüzel kişiliğe sahip anonim şirket olduğu ve ödeme emrinin posta yolu ile tebliğ tarihi olan 29/04/2022 tarihinde aktif elektronik tebligat adresinin bulunduğunun anlaşıldığı, Tebligat Kanunu'nun 7/a maddesi uyarınca tebligatın elektronik yolla yapılması zorunlu olup posta yolu ile yapılan tebligat yok hükmünde olduğundan, davacının usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne karar verildiği gerekçesiyle İstanbul 20. İcra Müdürlüğünün 2022/12669 esas sayılı dosyasında davalı-borçlu hakkında yapılan icra takibinde 65.884,00 USD alacak yönünden resen takibin iptaline, usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile davacı borçluya 29/04/2022 tarihinde yapılan ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, takip kesinleşmeden konulan hacizlerin kaldırılmasına karar vermiştir....

Davalı vekili tarafından 23/10/2020 tarihinde borca itiraz dilekçesi verildiğinden, İİK'nın 62. maddesi uyarınca icra takibi durdurulması ve 23/10/2020 tarihinde konulan hacizlerin kaldırılmasına ilişkin icra memur işlemi şikayet konusu edilmiştir. İcra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesi zorunlu olmayıp, usulsüz tebligat şikayeti kararının infazı için kesinleşmesi gerektiğine ilişkin yasal bir düzenleme de bulunmadığından, davalının yasal süresi içinde borca itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulmasına ve itiraz tarihinden sonra konulan hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik görülmemiştir....

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkeme tarafından yargılamayı gerektirir hiç bir husus incelenmeden, dosya üzerinden yapılan yüzeysel değerlendirme neticesinde usul ve yasaya aykırı olarak karar verildiğini, Mahkeme kararının gerekçelendirmediğini, şikayete konu haczin, şikayete konu ödeme emrinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrası koyulduğunu, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmiş olmasına bağlı olduğunu, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan İstanbul 6.İcra Hukuk Mahkemesinin 2019/118 E 2020/134 K sayılı 28/01/2020 tarihli kararı müvekkilince istinaf edilmiş olması nedeniyle kesinleşmesinin beklenmesi ve kararın kesinleşme durumuna göre karar verilmesi gerekirken beklenmeden şikayetin kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yargıtay 12....

nun 66.maddesi uyarınca şikayet eden hakkındaki İCRA TAKİBİNİN DURDURULMASINA, 2- Kesinleşmeyen takipte konulan tüm icrai hacizlerin yok hükmünde olduğunun tespiti ile HACİZLERİN KALDIRILMASINA, dair karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığını, öte yandan aksinin kabulü halinde dahi icra dosyasında iki borçlu bulunup her ikisinin aynı avukatla temsil edilmesi nedeniyle vekilin dosya borcundan haberdar olmadığının düşünülemeyeceğini, ayrıca müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bununla birlikte dava dilekçesinde vekile tebligat yapılmaması sebebine dayanılmadığını, mahkemece bu yönde bir talep olmaksızın karar verildiğini belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, usulsüz tebligat şikayetine ilişkindir....

Dairemizce yapılan değerlendirmede: her ne kadar davacı tarafından dava dilekçesinin sonuç kısmında gecikmiş itiraz isteminin kabulüne karar verilmesi talep edilmiş ise de; dava dilekçesi kül halinde değerlendirildiğinde HMK'nun 33 maddesi gereğince hukuki tavsif hakime ait olduğundan iş bu dava usulsüz tebligat şikayeti olarak nitelendirilmiş olup, yapılan incelemede; Tebligat Kanunun 16. maddesine göre; "Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." düzenlemesi ile muhataba bizzat yapılamadığı durumlarda kimlere tebligat yapılacağı düzenlenmiştir. Usulüne uygun yapılan tebligatlarda komşuya, yöneticiye, yada kapıcıya haber verilmesine gerek olmadığı gibi davacının dava dilekçesinde bahsettiği üzere TK 21/2'ye göre tebligat yapılması için gerekli şartların oluşmadığı görülmüştür....

bahisle yapılan hacizlerin de usulsüz olacağı kabul edilerek, hacizlerin kaldırılması yönünde karar verilmesi gerekirken aksi yönde karar verilmesi doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını, davanın tamamen kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

UYAP Entegrasyonu