Taraflar arasındaki usulsüz tebligat ve hacizlerin kaldırılması şikayeti nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kısmen kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesine, haczin kaldırılması şikayetinin reddine karar verilmiştir. Kararın şikayetçi borçlu ve davalı alacaklı vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı alacaklı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, şikayetçi borçlu vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne, ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı alacaklı vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Müdürlüğü’nün 2018/41855 Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlu hakkında başlatılan ilamsız takipte ödeme emrinin usulsüz tebliğ şikayeti hakkında, İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/39 Esas, 2019/281 Karar sayılı kararı ile şikayetin kabulüne karar verildiğini, karar kesinleşmeden hacizlerin kaldırılması talebinin reddi üzerine, red kararın kaldırılması talepli açılan İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi 2019/385 Esas sayılı dosyasında hacizlerin kaldırılması gerektiği yönünde karar verildiğini ancak bu kararın kesinleşmediğini, kararda ödenen paranın iadesine ilişkin hüküm bulunmadığını, borçlu tarafından ihtirazı kayıt koymadan ödenen 45.000 TL ödemenin 13.09.2019 tarihli muhtıra ile taraflarından istenemeyeceğinden muhtıranın iptaline karar verilmesi isteminde bulunmuştur....
Borçlunun 18.3.2016 havale tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; usulsüz tebliğ şikayetinin kabul edilmemesi halinde talebin gecikmiş itiraz olarak kabulü ile takibin durdurulması ile tüm hacizlerin de fekkinin istendiği görülmüştür. Mahkemece, HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle başvurunun 7201 sayılı Tebligat Yasası'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayeti olarak kabulü ile tebliğ tarihinin düzeltilmesi ve takibin kesinleşmesinden önceki hacizlerin fekkine karar verilmesi isabetli ise de; aynı Kanun'un 26. maddesi uyarınca, hakimin, talepten fazlaya ya da başka bir şeye hükmedemeyeceği sabit olup, usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle mahkemece takibin durdurulmasına karar verilemez....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından Araklı İcra Müdürlüğünün 2020/205 Esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili aleyhine icra takibi yapıldığını, takipte ödeme emrinin tebligat kanununun 21/2. maddesi uyarınca tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın ihbarnamenin kapıya yapıştırılmaması nedeniyle usulsüz olduğunu, öte yandan ödeme emrinin takip talebine aykırı olacak şekilde düzenlenmesi nedeniyle iptalinin gerektiğini ileri sürerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 08.06.2021 olarak düzeltilmesine ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia ve dosya kapsamına göre; "Talep, usulsüz tebligata yönelik memur işlemi şikayeti, usulsüz tebligat nedeniyle takip henüz kesinleşmediğinden hacizlerin kaldırılması gerektiği ve takibe aykırı şekilde ödeme emri hazırlandığından bahisle ödeme emrinin iptali istemi noktalarındadır....
nun 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin bu yönde sunulan dilekçede belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılması ancak kamu düzenine aykırılık görülmesi halinde bu hususun re'sen gözetilmesi gerektiği dikkate alınarak davacı vekilinin istinaf sebeplerinin değerlendirilmesinde; İlk derece mahkemesince davanın sadece usulsüz tebliğ şikayeti olarak nitelendirildiği ve bu şikayete ilişkin değerlendirme yapılıp hüküm kurulduğu görülmektedir. Dairemizce dava dilekçesinin incelenmesi sonucunda HMK 33. Maddesi gereği yapılan nitelendirmede; davacının başvurusunun usulsüz tebliğ şikayeti yanında borca ve imzaya itiraz ile hacizlerin kaldırılması olduğu, davacının dava dilekçesinin 4. Sayfasının 3. Maddesinde açıkça kambiyo senedindeki davacıya imzaya ve borca itiraz ettiği belirlenmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alındığı, ve ihtiyati haciz kararına dayalı olarak borçlunun menkul malları üzerine 18.10.2008 tarihinde ihtiyati haciz konulduğu, takibin devamında borç ödemeden aciz vesikası alındığı, borçlunun İİK.nun 106 ve 110. maddeleri gereğince ihtiyati hacizlerin kaldırılması yönündeki istemi icra müdürlüğünce reddedilmesi üzerine borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuruda ihtiyati haczin kaldırılmasına ilişkin iddiaları ile birlikte takibe konu bonoların takip öncesi ve takibin kesinleşmesi sonrasında zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece ihtiyati haczin kesin hacze dönüşmediği, takibin kesinleşmediği, bu durumda hacizlerin kaldırılması talebi hakkında ihtiyati haciz kararını veren mahkemenin görevli olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....
Tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ve dolayısıyla tebliğ tarihinin düzeltilmesi haciz uygulamasına başlanacak tarih, mal beyanında bulunma tarihi veya varsa kesinleşmeden önce konulan hacizlerin kaldırılması gerekip gerekmediğini belirleyecektir. Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının uygulanması için kesinleşmesi gerekmez. İcra Mahkemesi kararları verildikleri tarih itibariyle hüküm ve sonuç doğurur. Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, Uşak İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2018/139 E. - 2018/237 K. sayılı kararı ile borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emri tebliğ tarihinin 14/03/2018 olarak düzeltilmesine karar verildiğine göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/03/2022 NUMARASI : 2022/78 ESAS 2022/243 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz, Hacizlerin Kaldırılması Talebi KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde asıl ve birleşen dosya davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Asıl ve birleşen dosya davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kayseri Genel İcra Dairesi'nin 2020/231118 sayılı dosyasından yapılan ilamsız takipte gönderilen ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek ödeme emri tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olan 18.09.2020 tarihi olarak düzeltilmesine ayrıca borcu bulunmadığını belirterek müvekkilinin murisi olan annesinin hisselerine konulan haczin kaldırılmasını ve icra dosyasından taraf olarak silinmesini talep etmiştir....
Mahkemece istemin incelenmesi sırasında takibin geçici olarak durdurulmasına karar verilmiş, inceleme sonunda usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, imzaya itirazın reddine hükmedilmiştir. İmzaya itirazın reddi kararı borçlular tarafından temyiz edilmiş, istemin reddine karar verilmesi sebebiyle alacaklı tarafından haciz talebinde bulunulmuş ve icra müdürlüğünce talep kabul edilmiştir. Borçlular tarafından, imzaya itiraz incelemesi sırasında icra mahkemesince verilen takibin geçici olarak durdurulmasına ilişkin tedbir kararının HMK'nun 397/2. maddesi uyarınca aksi karar verilmediğinden karar kesinleşinceye kadar devam edeceği belirtilerek hacizlerin kaldırılması talebiyle icra mahkemesine şikayet yoluna başvurulmuş, mahkemece istemin reddine karar verilmiştir....
ın temyiz itirazlarının REDDİNE; 2-Alacaklının temyiz itirazlarına gelince; Alacaklı tarafından genel haciz yoluyla başlatılan takibe karşı borçlu ..., ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek tebliğ tarihinin düzeltilmesi, hacizlerin kaldırılması istemi ve ayrıca meskeniyet şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. Mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına, diğer hacizlerin kaldırılması talebinin ise reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu, buna göre de bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığı, dolayısıyla borçlunun meskenine, maaşına ve taşınmazlarına yönelik olarak gerçekleştirilen hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiği ve bu aşamada meskeniyet şikayetinin esasının incelenmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle, mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir....