İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı borçlu aleyhine takibin 01/12/2020 tarihinde başlatıldığı, Bakırköy/Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünün dosyamıza bildirmiş olduğu 02/03/2021 tarihli müzekkeresinden davacı borçlu T1 08/11/2020 tarihinden bu yana kurumlarında tutuklu olarak bulunduğu, Tebligat Kanunun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 28/1. maddesi ile Tebligat Kanunu'nun 19. maddesine göre tebliğ işleminin cezaevi idaresi aracı kılınmak suretiyle yapılması gerekirken mernis adresine göre işlem yapılmasının usul ve yasaya aykırı olduğu, davaya konu takibin ilamsız takip olduğu, İİK.nın 62. maddesine göre borca ve yetkiye ilişkin itirazın icra müdürlüğüne yapılması gerekirken icra mahkemesine yapılamasının usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle, usulsüz tebligat şikayeti yönünden şikayetin kabulü ile Mersin 5....
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Ödeme emrinin davacıya Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesi gereğince değil, 21/1 maddesi gereğince tebliğ edildiğini, davacı tarafın dava dilekçesinde Tebligat Kanunu'nun 21/2 maddesine göre mernis adresine usulüne uygun tebligat yapılmadığını iddia ettiğini, talebin öncelikle bu yönden reddi gerektiğini, ayrıca yapılan tebligatın usulüne uygun olduğunu, komşunun isminin İsmail Turalıoğlu olduğunun anlaşıldığını, ayrıca aksi düşünülse dahi posta memurunun yazısının okunaklı olmaması nedeniyle tebligatın usulüne uygun olmadığına karar verildiğinden müvekkili aleyhine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini ileri sürerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava İİK'nun 16. maddesi ve T.K.'nun 21/1. maddesi uyarınca açılmış, usulsüz tebligat şikayeti davasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda, usulsüz tebligat şikayeti ile ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine ve yetki itirazı ile borca ve ferilerine itiraz ettiği, Mahkemece usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile buna bağlı olarak da imzaya itirazın süresinde yapılmadığından reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrası "Tebligat tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adreste yapılır" hükmü düzenlenmiştir....
İİK'nun 82/1-12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin düzenleme, haczedilmezlik şikayeti olup, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibinde haciz safhası olmadığından, bir diğer anlatımla haciz bulunmadığından haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı da yoktur. O halde mahkemece; haczedilmezlik şikayetinin konusu bulunmadığından istemin reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile reddi isabetsiz ise de, sonuçta istem reddedilmiş olmakla sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1-Haczedilmezlik şikayeti yönünden temyiz itirazlarının incelenmesinde; Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de Alacaklı ... tarafından borçlu ... aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takipte borçlu ... ve takipte taraf olmayan ...'ın haczedilmezlik şikayetinde bulundukları bu talebin reddi halinde de kıymet takdiri yapılmasını talep ettikleri mahkemece şikayetin reddine karar verildiği görülmektedir....
O halde, her ne kadar taşınmaz üzerine daha önce konulmuş haciz bulunmakta ise de, yukarıda da açıklandığı üzere her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından, borçlunun 19.02.2013 tarihli hacze yönelik şikayeti, İİK.nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal sürede olup, mahkemece, işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken,...'' şeklindeki gerekçeyle kararın bozulduğu, mahkemece, 07/06/2016 tarihli celsede bozma ilamına uyulmasına karar verildiği ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda da şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir. İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir....
Borcun taşınmazın bedelinden doğması halinde İİK'nun 82/son maddesi hükmü uyarınca haczedilmezlik şikayeti dinlenilemez. Borçluya ait ... Merkez ilçesi 36 ada, 9 parsel, 29 nolu bağımsız bölüm üzerine “Kendi Konutu İpotekli Finansman Kredisi Sözleşmesi” nedeniyle HSBC bankasına olan 508.716 TL borcun teminatını teşkil etmek üzere 1. Derecede 18.07.2007 tarih ve 6265 yevmiye nolu kesin borç ipoteği (ana para ipoteği) tesis edilmiştir. İpotek zorunlu ipoteklerden olmakla meskeniyet şikayetinin incelenmesine engel değildir. Alacak, meskeniyetin aynından kaynaklanmadığından mahkemenin hükme dayanak yaptığı karar hükme esas alınamaz. O halde mahkemece, işin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Başvuru bu hali ile İİK.nun 82/4. maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu madde uyarınca "borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletleri" haczedilemez. İcra ve İflas Kanunu'nun ve takip hukuku ilkelerine göre asılolan alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan. kuralolarak borçluların tüm mallarının haczi mümkündür. Bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunması zorunludur. Haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekir....
(M) KARŞI OY YAZISI Davacı tarafından açılan dava İcra Hukuk Mahkemesi’nin görevine giren haczedilmezlik şikayeti olmayıp haczi caiz olmayan emekli maaşının haczedilmesi ve alacaklı tarafından tahsil edilmesine dayalı sebepsiz zenginleşmeye hükümlerine göre açılmış bir alacak davasıdır. Davacı daha önce haczedilmezlik şikayetinde bulunarak İcra Hukuk Mahkemesi kararıyla emekli maaşı haczini kaldırtmıştır. Bu dava, emekli maaşı haczinin iptalinden önce yapılan tahsilatın geri alınmasını amaçlamaktadır. Bu itibarla mahkeme görevli olup işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görev bozması yapılmasını doğru bulmadığımdan saygıdeğer çoğunluğun kararına muhalifim.20.02.2019...
İcra Müdürlüğünün 2021/32232 Esas sayılı dosyasında KDV alacağından bahisle ilamsız icra takibine gidildiği, ödeme emrinin davacının ikametgah adresine 09/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davacının usulsüz tebligat şikayetinde bulunarak tebliğ tarihinin 17/12/2021 olarak düzeltilmesini istediği, davacıya çıkartılan ödeme emri tebligat parçasının incelenmesinde muhatap adreste olmadığından çarşıda olduğunu sözlü beyan eden işyeri daimi çalışanı Elif Etçik'e tebliğ edildiğinin yazıldığı, ilk derece mahkemesi kararında da belirtildiği üzere tebligatı alan kişinin muhatabın çalışanı olduğu ve mernis adresinin tebligat yapılan adres olduğu, muhatap yerine tebligatı alan kişinin muhatapla aynı adreste ikamet ettiğinin anlaşıldığı, tebligat mazbatasında işyeri yazmasının tebligatı usulsüz hale getirmediği, TK 16.maddesine uygun olarak tebligat yapıldığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....