İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2021/158 Esas Sayılı dosyası ile hakkında açıldığında haberdar olduğunu, ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ve ödeme emri içeriği ile eklerinin müvekkil tarafından 30.03.2021 tarihinde öğrendiğinden, Tebligat Kanunu 32.maddesi gereğince 30.03.2021 tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı vekili tarafından, Bakırköy 7. İcra Müdürlüğü'nün 2020/10388 Esas sayılı dosyasında 19.10.2020 tarihinde itirazın gerçekleştirildiğini ve 20.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olan ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği iddiasında bulunduğu ve icra takibine gecikmiş itiraz davası açmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu davacı vekili tarafından 19.10.2020 tarihinde dosyaya vekaletname sunulduğu, davacı çalışanı tarafından 20/10/2020 tarihinde ödeme emrinin elden tebliğ alındığını söyleyerek davanın reddini istemiştir....
Şikayetçi vekili eliyle her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 30/07/2019 tarihinde haberdar olduklarını belirtip 01/08/2019 tarihinde mahkemeye başvurmuş ise de, borçlu 23/07/2019 tarihli dilekçesi ile 89/1- 2- haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini eline geçmediğini belirterek, dosya borçlusu oğlunun kendisinde alacağı bulunmadığını belirterek 3. Haciz ihbarnamesine itiraz ettiği beyanlarını içeren dilekçesini bizzat Siverek İcra Müdürlüğüne asıl dosyaya gönderilmek üzere vermiştir. Buna göre davacının 23/07/2019 tarihli dilekçesi ile en geç bu tarihte ihbarnamelere muttali olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 01/08/2019 tarihinde 89/1- 2- 3 haciz ihbarnamelerine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 04/06/2020 NUMARASI : 2020/68 ESAS - 2020/188 KARAR DAVA KONUSU : Şikayet (Usulsüz Tebligat Şikayeti) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine Ankara 5....
Tebligat Kanunu'nun tevziat saatinde o yerde bulunmayıp, aynı gün tevziat saatinden sonra dönmeyeceği belirlenen muhataplar için düzenleme içeren 20. ve Yönetmeliğin 29. maddesinde aranan, anılan belirlemeye ilişkin bir açıklama da tebliğ belgesinde bulunmamaktadır. Bu tebligat, Tebligat Kanununun 16, 20; Yönetmeliğin 25, 29. maddeleri hükümlerine uygun yapılmış değildir. Somut olayda, borçlu gecikmiş itiraz istemiyle icra mahkemesine başvurmuş ise de gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir. (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı). Zira davacı borçlunun iddiası tebliğ tarihi itibarı ile adresten geçici olarak ayrılmadığına yöneliktir....
İflas yolu ile takipte, itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK'nun 172. maddesi uyarınca, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte diğer tarafa tebliğ edilecek nüshadan bir fazla dilekçe ile icra dairesine bildirmeye mecburdur.Bu durumda, takibin şekline göre uygulanması gerekli olan İİK'nun 172. maddesi uyarınca, borçlunun tebligat usulsüzlüğü şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük süre içerisinde icra dairesine bildirmesi gerekmekle icra mahkemesine yapılan başvuru fuzuli bir işlem olup hukuki sonuç doğurmaz.O halde mahkemece, şikayetin açıklanan nedenle reddi gerekirken, işin esasının incelenerek reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.SONUÇ: Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...
Mahkemece, şikayetin kabulü ile takibin iptaline karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine üzerine, Dairemizce yapılan temyiz incelemesi sonucunda, özetle; usulsüz tebligat şikayeti ile ilgili karar verildikten sonra işin esasına girilmesi gerektiği yönünde verilen bozma kararına uyulmasına rağmen bozma gereklerine uygun şekilde usulsüz tebligat şikayeti nedeniyle ödeme emrinin hangi tarihte tebliğ edilmiş sayıldığına ilişkin hüküm kurulmaması isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile şimdilik diğer yönler incelenmeksizin mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Maddesinde belirtilen yasal prosedürlerin tamamlanmadığını, müvekkili adına çıkartılan tebligat adresinin müvekkilinin o tarihte Mernis adresi olmasına rağmen bilinen son adresi olmadığını, Yalova İl Sağlık Müdürlüğünde çalıştığının bilinmesine rağmen iş adresi yerine Mernis adresine tebligat yapılmasının talep edildiğini, tebligatların usulsüz tebliğ edildiğini, tebliğ mazbatasında 2 nolu haber kağıdının kapıya yapıştırıldığı kaşesinin bulunduğunu, mahalle muhtarının adı soyadı ve imzasının bulunmadığını bu sebeple tebligatın usulsüz olduğunu, müvekkili T1 İİK....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1243 KARAR NO : 2021/570 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2020 NUMARASI : 2019/895 ESAS, 2020/148 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİGAT ŞİKAYETİ- İTİRAZ KARAR : İzmir 7. İcra Hukuk Mahkemesinin2019/895 Esas, 2020/148 Karar sayılı dosyasında verilen davanın kısmen kabulü kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmakla, Dairemize gönderilen ve heyetçe incelenen dosyada; İSTEM : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 11....
Sayılı dosyasında davacıya ödeme emrinin PTT tebligat sorgulaması sonuçlarına göre 16/12/2021 tarihinde Muhtara teslim edilerek yapıldığı davacının gecikmiş itirazını belge olarak dayandığı pasaport ve bilet tarihlerine göre yurt dışına çıkış tarihinin 17.12.2021 yurda dönüş tarihinin ise 27.12.2021 olduğu davacının davaya konu tebligatı 28.12.2021 de öğrenme iddiasının yerinde olmadığı zira yurt dışına çıkış tarihinin tebligat tarihinden bir gün sonra olduğu, İİK 65 maddede "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır....
Somut olayda; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takipte, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti ile birlikte zaman aşımı itirazında bulunduğu, Mahkemece; usulsüz tebliğ şikayeti ile ilgili olarak değerlendirmede bulunulmasına rağmen bu konuda herhangi bir hükme yer verilmediği, zaman aşımı itirazının ise süreden reddedildiği görülmektedir. Oysa ki, yukarıda yer verilen hükümler doğrultusunda Mahkemece, şikayet/itiraz dilekçesindeki nedenler tartışılarak her bir talep hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekmektedir....