Tüm bu açıklamalar doğrultusunda kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak Tebligat Kanunu'nun 21/1. maddesine göre tebligat çıkartılmalı, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. madde uyarınca tebligat çıkartılmalıdır. Somut olayda, borçlunun...adresine gönderilen ödeme emrinin 14.04.2014 tarihinde muhatabın adreste tanınmadığı gerekçesi ile iade edildiği, “..... adresine gönderilen ödeme emrinin ise TK. nun 21/2 maddesine göre 16.05.2014 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmakta ise de, ödeme emri tebliğ evrakında “...” .. bulunmakla birlikte “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhat bulunmadığından ödeme emri tebliği usulsüzdür....
Borçlunun icra mahkemesine yaptığı başvuru usulsüz tebligat şikayeti olmakla; HGK'nun 07.04.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında da benimsendiği üzere, tebligat parçasında yazılı olan hususun aksi her türlü delille ıspatlanabilir. Alacaklının temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar ile şikayetin mahiyeti gözönüne alındığında, şikayetin İİK'nun 18. maddesinin ikinci fıkrası gereğince duruşmalı olarak incelenmesinde zorunluluk bulunduğu anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece duruşma açılıp tarafların beyanları alınarak ve öne sürülen hususlar tebliğ tarihi de nazara alınarak araştırılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde evrak üzerinden hüküm tesisi isabetsizdir....
ile birlikte ödeme emrinin iptaline karar verildiği görülmüştür. 6100 Sayılı HMK.'...
DAVA Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edilmediğini, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde açıldığını, takibe konu sözleşmedeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını belirterek takibin ve ödeme emrinin iptalini ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. III....
Somut olayda, borçlunun icra mahkemesinden talebi ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesine ilişkin olup, HMK'nun 26. maddesi gereğince hakim tarafların talebi ile bağlıdır. Buna rağmen talep aşılarak icra emrinin iptaline karar verilmesi anılan yasa hükmüne aykırıdır. Mahkemece borçlunun talebi ile bağlı kalınarak ödeme emri tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, ayrıca icra emrinin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emrinin 05.11.2009 tarihinde borçluya tebliği üzerine borçlu icra mahkemesine başvurusunda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz1üğünü ileri sürerek, ödeme emri tebligatının ve ödeme emrinin iptali ile yapılan haciz ve icra işlemlerinin kaldırılmasını talep etmektedir. Borçlu şirkete ödeme emri tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre yapıldığı görülmektedir....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/39439 E. sayılı dosyasında takip başlatıldığını, ödeme emrinde müvekkilinin eski ve taşınmış olduğu adresin gösterildiğini ve 21.11.2020 tarihinde hukuken ve fiilen müvekkilinin taşınmış olduğu eski adresine ödeme emrinin tebliğ edildiğini, takipten 18.12.2020 tarihinde haberdar olduklarını söyleyerek usulsüz tebligata yönelik şikayetin kabulü ile ödeme emri tebliğinin ve tebligatın iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Alacaklı vekili cevap dilekçesinde; ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edildiğini, davacının bilinen adresine normal tebligat çıkartıldığını, bila dönmesi üzerine İTO daki aynı adresine TK 35'e göre ödeme emrinin tebliğ edildiğini söyleyerek şikayetin reddini istemiştir. III....
Ödeme emri tebliği, icra müdürlüğü işlemi olup, bu işlemin usulsüz olduğu ancak tebliğ işleminin muhatabı tarafından İİK. nun 16.maddesine göre öğrenme tarihinden itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla başvurulması halinde icra mahkemesince incelenir ve tebliğ işleminin usulsüz olduğu belirlenir ise İİK. nun 17. ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince tebliğ tarihi öğrenme tarihi esas alınarak düzeltilir. Bir diğer anlatımla, ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı hususu icra müdürlüğünce değerlendirilemez. Bu nedenle şikayet tarihinden sonra icra müdürlüğünce tebliğ işleminin usulsüz olduğu yönünde verilen karar hukuki sonuç doğurmayacağından, aynı konuda icra mahkemesine yapılan şikayeti konusuz bırakmaz. Kaldı ki her dava ve şikayet, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, örnek 10 ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte, dayanak bono bedeline karşılık vade tarihinden sonra 1.000 TL ödeme yapıldığını ve senedin arkasına yazıldığını, kalan borcun da ödendiğini belirterek borca itiraz ettiği ve mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabulü ile borca itirazın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Yine; takip hukukunda alacaklının İcra Müdürlüğü'ne başvurarak yapmış olduğu takip talebi ile zamanaşımı kendiliğinden kesileceğinden, borçluya ödeme emri tebliğ edilmesine gerek olmadığından, alacaklı tarafından usulünce yapılan icra takibinde, İcra Müdürünün bir hatasından (somut olayda ise posta memuru hatasından) dolayı dosya, işlemsiz kalmış olsa dahi zamanaşımı gene kesilmiş olur. Takip talebi üzerine gönderilen ödeme emrinin şikâyet yoluyla İcra Mahkemesi tarafından iptal edilmesinin (somut olayda ödeme emrinin tebliğ tarihinin davalı vekiline vekaletname çıkarılma tarihi 23/02/2018 olarak tespitine karar verilmesinin), takip talebiyle kesilen zamanaşımına bir etkisi yoktur. Yine icra mahkemesinin borçlunun itirazını/şikayetini haklı bulmasının.... takip talebi ile zamanaşımının kesilmiş sayılmasına bir etkisi yoktur. Öte yandan, takip şikâyet üzerine icra mahkemesi tarafından iptal edilirse, iptal edilen böyle bir takip talebi ile zamanaşımı kesilmiş olmaz....